Avazın çıktığı kadar susmak istediğin zamanlarında...
Kimsecikler senin derdinden anlamadığında hani...
Gülüp geçtiklerinin, ardından sana gülüşlerine şöyle bi göz ucuyla bakış atıp, yeniden yoluna koyulduğunda...
Sözleştiğin Mevla'ya sadakat derdin, olmadık bi gece vakti yüreğini yakıp geçtiğinde...
Pencere önünde, güneşe suya sırtını dönüp solmakta olan şu menekşenin derdi ne ola ? diye düşünceye daldığında...
Gidenlerin gittikleri yeri hayal etmeye başladığında istemsiz...
Gitmek istediğinde sen de...
Bi türkü dinle...
Ses verdim dostlar... :)
Artık sessizliğin kendi kulak zarını yırtan, katlanamadığın bir hale geldiğinde…
YanıtlaSilYaşadığın hayatın bitmek tükenmek bilmeyen hengâmesinde, kendine nefes alacak alan bulamazken hani…
Ve her ağzını açtığında, kurabilmeyi ümit ettiğin cümlelerin tamamlanmamış öğeleri, kırık dökük cam parçaları gibi dolaştığında boğazına...
İçten içe yüreğini kemirenleri, gecelerini uykusuz geçirtenleri kendinden başka kimse tahmin dahi edemezken...
Kendinde ararken devanı, yol arkadaşlığı etmeye niyetlendiklerinin dahi, sırtında gezdirdiklerinden bihaber olduğunu sezince...
Nicedir yerle yeksan olan kalbinin kırıntılarını dahi toplayamazken, bir de elinden düşürdüklerinin parçaları yüklenince omzuna...
O gidenlerin çağrılarına kayıtsız kalamayıp, şu yapayalnız alemden kaçış yollarını düşünmeye başlayınca...
Belki kör bir kurşun...
Bir şarkı dinle...
Zaten ne de güzel demiş, ah bu şarkıların gözü kör olsun...
www.youtube.com/watch?v=_A3T8lRrXgg
Var mı selamımızı alacak?
Benden daha iyi edebiyat parçalaman hiç hoş değil Osman :)
SilTamam tamam aldık selamı kabul ettik :)