30 Ekim 2014 Perşembe

Kadın üzerine...


İnsan hayatı hatalar ve tecrübelerden örülü bir yol gibi...
Bu söyleme yabancı değiliz hiç değil mi ?

Özellikle kadın bünyesi, "aldanma ve hata yapma" konusunda ihtisas sahibi bir varlık özelliğini korumuş her dönem...

En akıllımızdan en hayalperestimize kadar hepimizin muhakkak tecrübeleri var bu konuda. 

Bu konuda acı hatıralarla avuçlarımıza konulmuş olan doktrinleri alıp başımıza koyduk ve karınca adımlarıyla da olsa değişerek olgunlaşarak yolumuza devama koyulduk. 

Ama... 

Ama hepsi bu kadar mı ?

Olmamalı... İnsan, özellikle de kırılıp incinmeye en müsait olan "kadın", cömertçe paylaşmalı bildiklerini. Ardından gelenlerin acı hatıraları olmasın diye çalışmalı ve anlatmalı doğruları. 
Köşeye çekilmemeli...


Şimdi bu aldatma ve aldanma mevzusuna gelirsek; bu hikayede kazandım sanan hep kaybedendir. Kaybetmiş gibi görünen de hep uzun vadede kazanan. O yüzden üzülmesin hiç kimse. Çünkü tüm olup biten berbat bir derste öğrenilen hayati şeylerdir aslında...Ve herkesin hesap vereceği bir gün mutlaka gelecektir. Yine de "aldanmış" diye adlandırılanlar bu dersi ücretsiz sunma ferasetini gösterirlerse eğer, daha kolay barışırlar hatalarıyla. Bu da bir dip not olsun hemcinslerime...

Peki bu konu nerden geldi gündeme şimdi Bilge ? diye soranlarınız olursa...

Şu dönem okuduğum  "Kadın ve hataları" üzerine yazılmış elimdeki bir  kitap diye cevaplandırırım ben de.

Yakında paylaşıcam inşaallah sizlerle :)


Görüşmek üzere... 

21 Ekim 2014 Salı

Şu Çılgın Türkler

Popüler kitaplara karşı bi ön yargım var... Bu kitap da bir zamanların çok konuşulan bir kitabı olduğu için ısrarla okunmayacaklar listemdeydi yakın bir tarihe kadar... 
Ne var ki arkadaşımın taşınırken bana bıraktığı kitaplar arasında bunu da görünce anladım ki artık tanışmamız kaçınılmaz oldu. 
Türklük Kürtlük gibi ırkçılık söylemleri beni bozar, yakın tanıyanlarım bunu çok iyi bilir. Belki kitabın beni çekmemesindeki asıl neden buydu. Ayrıca çevremde pek çılgın Türk de göremedim hiç oldum olası. En çılgın Türk olarak kendimi gördüm hep nedense. 
Neyse geyik bir yana. 
Kitap yakın tarihimizdeki kurtuluş mücadelesini kronolojik sıraya uygun olarak adım adım ele almış. Oldukça epik  bir dille yazılmış. Fazlasıyla mesaj kaygısı gözlemledim anlatımda. Bazı tarihi olayların tek taraflı bakış açısıyla ne denli köpürtülebildiğini bu kitabı okurken çok iyi tecrübe ediyorsunuz. Her şeye rağmen yorgun atalarımın kurtluş mücadelesi aşamasında ne denli özverili hizmet ettiklerini hatırladığım bazı satırlarda ben de her Türk gibi coşkuya kapıldım. Yer yer dokunsalar ağlayacak duruma geldiğim bölümler de olmuştur.
Ama amaa...

Bir milletin manevi dokusu anlatılırken "sıkma başlar", "yobazlar" gibi  hoş olmayan tanımların bu kitapta yer almamasını tercih ederdim yine de. 
Diğer yandan tarihi şahsiyetlerin değerlendirilmesindeki yanlı tavrı göz ardı ediyorum... O zaten başlı başına tartışma konusu... 

Neyse efendim... Kitap kurtuluş savaşı dönemindeki zafer ve mağlubiyetlerimizin hatırlanması açısından okunabilir yine de. 


Buralardayım canlar ben... :)

Herkese sevgiler... 

9 Ekim 2014 Perşembe

e-gurme ! e- gurme ! :)

Şimdi size hiç acımasaydım ben ne yapardım ? 

e-gurme'nin bayram için bana gönderdiği kahveleri 80 lerdeki klişe reklam ağızlarıyla ballandıra ballandıra anlatırdım.

Başka ne yapardım ?

Gidip şurdan kendinize hemen bir kahve siparişi vermezseniz eğer, dünyanın en avam insanları olursunuz diye süblimalden yardırırdım haberiniz dahi olmadan :) 

Daha daha ?

e-gurme'nin gönderdiği French Press zamazingosu ile hazırladığım Black Harman'ın içimiyle uçtuğum alemleri bir bir anlatır, aynı harmanı sipariş ettirmeden sizi bu blogdan bir adım bile uzağa bırakmazdım... 

Yapar mıydım ? 

Evet yapardım :)

Yapıyor muyum ?

Hayır tabiki ! 



Ama yine de "içmelisiniz bu kahveyi !" demeden nasıl kapatırım bu yayını ?

Ve teşekkürler sevgili e-gurme ! 

Sevgiler de olsun ayrıca herkese :) 

Not:  Badem şekerlerini e-gurme göndermedi hayır. Onlar yeğenlerimden. 
Bilmiyorum mesajı aldın mı e-gurme ?

2 Ekim 2014 Perşembe

Wonderful life ! Ve iyi bayramlar !

Ben bir bayram yazısı yazmalıyım ama aklıma hiç bir şey gelmiyor.

Bayramlar güzeldir, ama güzel insanlarla her gün bayram gibi geçer.

Şu sıralar çok mutluyum elhamdülillah... :)

Herkesin ama herkeslerin de mutlu olmasını istiyorum, dua ediyorum :) 

Rabbim gafletten uzak daha da mutluluklar nasip etsin hepimize hem bu dünyada hem ahirette inşaallah.

Herkese iyi bayramlar diliyorum. Bu kurban bayramının bizler için Rabbimizle yakınlık kurma noktasında milat, kestiğimiz kurbanlarımızın da ilahi rızaya güzel birer vasıta olmasını diliyorum gerçekten.

Hayatımızı bayrama çevirenlerimiz de hiç eksik olmasın yanımızdan inşaallah.

Çünkü hayat böyle harika !

Tıpkı şu şarkının da dediği gibi değil mi ;)