25 Şubat 2012 Cumartesi

Yeni pusatlar :)

İyi günlerde deyiniz yeni pusatlarıma :))
Eskiler elbiseye pusat dermiş bilir misiniz ? Öğrendiniz artık ;)

Geçtiğimiz hafta Nazilli ziyaretimde gözden çıkarmıştım bir miktar nakti. Ancak hayatımı babacığım finanse ettiği için çok fazla da açılmayı düşünmüyordum yine de. Babacık Nazilli'ye gideceğim sabah ben uyurken başucuma bıraktığı para ile beni ihya edince :P tamam Bilge senin pusat vaktin gelmiş kızım !dedim kendi kendime...Çünkü elbise hastalığım son haddinde devam etmekte , asla asla pantolona geri dönmek istemiyorum zira. Her dem elbiseli her dem hanım hanımcık kahvecik söz konusu hayalimde çünkü :)

Evet mali tablolar ve de stil durumları bu şekilde ifşa edildikten sonra geçelim şu cicilere ;)
Diyelim ki kahve bir işe başladı ve de personelce yemeğe filan gidilecek.Diyelim hadi...Ne giyecek ? O,hiç hiç düşünmeyecek, ne giysem diye kaşıntılar tutmayacak. Hemen yakası kürklü bu frapan şeyi çıkarıp geçirecek üzerine. Akıllı çünkü bu kahve :P :)))


Diyelim ki kahve kız arkilerle bir ikindi buluşması icra edecek.Sadece kadın kadına bir toplantı söz konusu olduğundan dar yada geniş telaşesi yok. Kırmızı yapıp gidecek hanım arkileri yanına :) Kırmızı olsun 5 kuruş fazla olsun canım der O çünkü :)))

Yaa bu elbisede susuyorum ve de ilk alırken aklımdan geçen hayale saygı duyuyorum. O hayalin atmosferinde giymek nasip olsun diyorum. tsm korosu kıvamında bir "amiiiin" alabilir miyim herkesten bunun için ? Evet işte böyle, teşekkürler :))

Olay budur dostlarım :) Geçtiğimiz hafta Nazilli ziyaretim dolu dolu ve muhteşemdi gerçekten.
Yeniler eskir, zaman akıp geçer ama hep derim ya hoş sedadır tek baki olan...
Hiç bir yeni, içimizdeki bu tatlı telaşın lezzetini alıp götüremez ve de rehavetine düşüremez Allahın izniyle...

Bu postun şarkısı an itibariyle avazımla eşlik ettiğim şu şarkıdır bakınız :))

Seviyorum cümlenizi ;))

Not : Bilmiş bilmiş yazıp doldurduğum bir post daha...Eee hangisini daha çok beğendiniz ki ? :))

19 Şubat 2012 Pazar

Aphrodisias' a gittiniz mi ?

Aphrodisias antik kentinden bahsediyorum dostlar. Yaşadığım yere bir iki kilometre uzaklıktaki medeniyet kalıntılarından yani.Çocukluğumdan beri her gidişimde devasa heykellerin ayak parmacıklarından tutun da göz çukurlarına kadar inceleyip ağzım açık dolaştığım müzesi olan mekandan... Detaylı bilgiler için buraya tık tık yapabilirsiniz pekala da , ben size fotolarla birazcık tanıtmış olayım kendisini yine de.
Geçtiğimiz haftalarda Nazilli'den gelen öğrencilere ablalık vazifesiyle katıldığım bu gezide çocuklar gibi şendim tam manasıyla :)) Ufak şeyleri şölene dönüştüren tazekahve zihniyeti işte ...yine öğrenciler mi bana ablalık yaptı ben mi onlara belirsiz bir gün geçirmiştik :))Hatta gezi esnasında bizi arayan ablaya kendimi şikayet eder halde "Ben yine abla mıyım öğrenci mi karıştırıyorum sanırım :/" deyince,ablanın "sen herşeysin sen herşeysin ! :) " deyişiyle de mutlu olmuştum azıcık :)
Neyse demem o ki bu geziyi sizinle paylaşmak bu pazara kısmetmiş dostlar...

Harika bir gündü gerçekten :) Beleş kahvaltı, beleş akşam yemeği ve de kült bir gezi ..neden harika olmasındı ki ;)

Onca tarihi eser arasında kendime göre bir atraksiyon geliştirmesem olmaz :) Öğrenciler ondan ilgi beklerken taş toplamaya koyulan kahveciği görüyorsunuz şu an.Neyse ki onlar da bana uymuştu da ganimet doğal taşlarımızı stok yapıp devam etmiştik gezimize :)
Seçimlerim nasıl ama ? :))
Burası kentin giriş kapısı efendim.Hayatını Aphrodisias 'ın zenginliklerini ortaya çıkarmaya adayan Prof.Dr. Kenan Erim'in ölmeden önce ortaya çıkardığı son parça.Günümüzün şehir girişlerini düşünüp bir karşılaştırma yaptığımızda gerçekten ne denli muhteşem bir medeniyetin toprak altına gömüldüğünü müşahade ediyoruz...
Burası kentin stadyumu.30 bin izleyici kapasitesine sahip stadyum günümüzde de değişik festivallerde sanatçıları ağırlamakta kullanılmakta. Ege bölgesinin en iyi korunan antik stadyumu olduğu bilgisini de verdi rehber abimiz.Ben Onun yalancısıyım :)
O döneme ait heykellerle ilgili en ilginç bilgiler de şunlar: Tüm ölçülerin birebir olduğu söyleniyor en başta. 2 metreye varan insan boylarından ve yapılarından söz ediyorum yani.Bir tek güzelliğiyle kafamıza çivi gibi çakılan Afrodit 'in heykeli çocuk vücudu ölçülerinde.Ve de gerçek ölçüler olduğu söyleniyor.Az olan şeyler değerlidir mantığıyla gidersek bu bizim 90-60-90 ölçülerde afeti devran sandığımız Afrodit aslında çocuk bedenine sahip olması yönüyle toplumun en güzel kadını seçilmiş anlayacağınız. Allak bullak oldunuz değil mi ? Heykelciği görünce ben de öyle olmuştum.Ama niye onu fotolamamışım ki :/ Size söz ,onu da paylaşacağım sizlerle bir gün dostlarım :)
Heykellerle ilgili diğer bilgilerden biri ise giyim kuşam olayının oldukça dekolte oluşu.İnsanların manevi değerlere sırt döndüğü ve yeme içme eğlenme odaklı yaşadığı bir dönem olması yönüyle çıplaklık ve cinselliğin ulu orta ifşası söz konusuymuş o dönemlerde. Çoğu heykelin hal dilinde fazlasıyla şahit oluyoruz bu duruma ve ben tabiki fotolamıyorum onları. En üsturuplu çifti seçiyorum sizler için , yani üstteki heykelleri :)Sorumsuzca yaşanan zevkler ne zaman toprak olmadı ki ... koca medeniyetle tarihe gömülüp gidiyor demek tüm çılgınlıklar...
Ve o döneme ait bir kuyu.Stadyumun hemen önünde...

Daha vardı tabi ki bir sürü detay. Ancak girişte de değindiğim gibi bize çok yakın olması bakımından sık sık gittiğimiz eşi dostu dolaştırdığımız bir mekandır Aphrodisias.Bu nedenle yine zaman içinde gideceğimi ve sizler için daha değişik detayları çekip post yapacağımı tahmin ediyorum.Eğer yolunuz düşerse mutlaka gezin derim.Belli periyotlarla ziyaret ediyor oluşuma rağmen her seferinde bam başka hislerle dolar taşarım ben.

Güzel ve sakin bir pazar geçmekte dostlarım. Rafetciğimi dinlemekteyim.
B
ende kaybolanı sende bulmak güzel
Yetim unutulanı sende görmek güzel
Güzel demek yetmez muhteşem olmalıyız
Bakir bir yere seninle varmalıyız...
Güzel söylüyor canımcım ya :) Birazdan çarşıya çıkıp arkicanlarıma uğrayacağım. Ve hayat böyle akıp gidiyor sağlıkla sıhhatle elhamdülillah ...


Görüşürüz en kısa zamanda inşaallah...Sevgiler herkese :)

Not : Ne kadar kült ve hanım hanımcık bir post girdim ama :)

15 Şubat 2012 Çarşamba

Yıldızlı pasta

-Bilge ! Bunu sen mi yaptın ?

-Evet.. ! Şimdi soru mu bu ? Canın tartışmak mı istiyor senin ? Ne yani yapamaz mıyım ?! Yalan mı söyleyeceğiz burda , ya baksana ne demek istiyosun sen ?! (Bam güm!)

-Ya dur dur ! Tabiki sen yapmışsındır...da... gerçekten beklediğim performansın üstünde bu ya ?! Şaşırdımm...Ama tebrik ederim gerçekten...

-Ah canımcım öyle söylesen ya ! Bu ne kiii !? Aysberg şeysinin görünen kısmı sadecee :))) Bebeğimm yaa ben daha neler neler yaparım sen bi bilsen ;))

Yarın bu muhabbetler dönecek etrafımda ve ben şimdiden sabırsızlanıyorumm ! :)

Çünkü bunu ben yaptım ;))



Yıldızlardan birinin eksik durduğuna değinirlerse de hazırladım bir kaç cevap şimdiden. Elime hangisi gelirse kullanıcam artık ;))

Ukala olmak... kanımda var , elimde değil ... :))

İyi bakınız bünyelere sevgili dostlar, sevgiler herkese :)

11 Şubat 2012 Cumartesi

Yeniler :)

Gördüğünüz gibi canlar; yaptığım milimetrik hesaplarla en fazla oyu aldığını tespit ettiğim yeni headerım bloğumun tepesine yerleşmiş durumda...Yepisyenii kendisi ,gıcır gıcır ! :) Yaptığım şamataya ses verip oy kullanan insan blogcanlara yürekten teşekkürler yeniden :) Kelebekçiğime de tabiki yine tazelenmiş bir teşekkürü öpücüğüme sarıp sarmalayıp gönderiyorum bu vesileyle ;)


Ve yeni eldivenlerim için de güle güle kullan kahvecik deyiniz dostlar. Sevgili kanka Elif ciğim hediye etti bunları.İnsanın , pembe rengi sevdiğini bilen dostları olması güzel en az bu tatlı renk kadar hem de... Bu arada kelebeklerle bir hem halim ki bu aralar hiç sormayınız :)))



Kendime hediye ettiğim semerkand bardağımı da gösterteyim istiyorum son olarak. Satışından elde edilen gelir direk eğitim hizmetleri fonuna giden bu bardaklar hem çok şık hem de bir taşla iki kuşa isabet eden ecriyle çok karlı alışveriş. Ufak gibi görünen bir katkı , büyük bir katkı demektir aslında. Bu çabaya tuz katmak isteyenlere şu adresi de pas edeyim ki bir baksınlar ve de bardaklarımızdan tedarik etsinler inşaallah :)

Geçtiğimiz günlerde bloğumun adresini isteyen Gonca ablacığımdan bir çemkiriş işittim ki şöyle :
"Ya Bilgecim ! Ne çılgın şeyler yazıyosun ya , uçuk kaçıkk , okuyorum ama entel dantel laflarından bişey anlayamıyorum ben ! Cümlenin başını yakalasam sonunu anlamıyorum vesaire. Bizler için biraz daha tane tane anlatsan annem be ! :)))"

Başım üstüne Goncim senin için en alta bir açıklama eklerim meraklanma demiştim ona :)) şimdi onu yapıyorum efem :

Gonca ablacım ! Blog arkadaşlarımdan biri benim için başlık tasarlamış. Onu koydum bugün başlığa. Ve bir diğer arkadaşım eldiven göndermiş.Şu pembe kelebekli olanlar.Ve de vakıftan aldığım bardağımı da fotolayıp koydum canımcım. Olay budur.
Aaa bunu da anlamadım diyemezsin artık ! Yuhh derim yanii :)))

Vee bir postun daha sonuna geldik şekercanlar. Ne mi dinliyorum ben şimdi ?
İşte şunu. Peki ben ne zaman Teo nun bu uçuk şarkılarını dinlemeyi bir kenara bırakacam ? Bilmiyorum dostlarr inanın hiç bilmiyorum :))

Bildiğim tek şey blogcanlarımı sevip sarmaladığım ! :)

İyi bakınız kendinize lütfen :)

8 Şubat 2012 Çarşamba

Kahveli header oylaması !

Sevgili kelebekli kankam geçen gece mail atmış."Bilgecik içimden geldi sana header yaptım" diye.İstemeden gelen suyun azizliğini bilirsiniz.Nasıl mest oldum gittim yarabbimm :)Bi mersiler bi teşekkürler bi kıvrım kıvrım oluşlar bende .Tavan yapmış herhalde ki gurbet arkicanım 10 dk. sonra tekrardan bi header yapmış onu da göndermiş :) Böyle güzel dostluklara kim sanal diyor , kim dijital diyor çıksın karşıma Allah aşkına ! :) Ya da otursun yerinde ve düzeltsin düşüncesini,ağzımızın tadı bozulmasın durduk yere şimdi :)))

Demem o ki oylamaya açıyorum bu headerları dostlar. Pamuk eller yorum butonuna bi zahmet :) Hangisine daha çok oy verirseniz ilk planda onu kullanıcam bi süre. Sonra da diğerini :)
1. resimdekine ," kahve çekirdekleri " diyelim,
2.resimdekinin adı da "gülen kahve" olsun...





Kelebekçim sana uygun usturuplu teşekkürü de en sona sakladım: Yüreğine ve parmacıklarına sağlık diyorum bebek ! :))

Yorumları alayım şimdi blogcanlarım , bu kutsal görevi ihmal etmeyin piliiz :))))

Ve bakınız kahveli şey ne dinliyor an itibariyle ! İşte bunu :)

Sevgiler herkese ! :)

Böyle deyip ayrılmıştım evden öğle saatlerinde akşamüzeri olup eve dönünce mailime baktım ki blogcanlarım oylarıyla yıkmışlar resmen bloğu :))) Oy verip sempatimi celbeden tüm kankilerime öpücükler gitsin benden :))
Ve kelebekçim de dayanamamış iki tane daha ilave yapmış göndermiş.Tekrardan çok teşekkür ediyorum kendisine , yerim seni diyorum gurbetcanıma :))) Ay ve de bayıldım onlara daa...Hemen oylamaya ilave ediyorum efendim. Yeniden bi bakın bakalım onlara da :)) Yeni gelen blog bebeklerim de yeni headerlarla birlikte oylasınlar lütfen.


3. resim : fiyonklu kahve
4. resim de kalpli kahve olsun şekerler.olsun da oylarken size kolaylık olsun :))

Ya kelebek,çiçek, böcekk hepinize bayılıyorumm ben !! :)))

Çifte kavrulmuş sevgiler olsun efendim ;))

3 Şubat 2012 Cuma

Kandil Lokmaları :)


Bazen bizim evde lokma dökülürdü böyle günlerde...
Annemin normalde de kırmızı olan yanakları ateş karşısında o çıtır lokmacıkları kızartırken iyice kıp kırmızı olurdu. Büyük bir ciddiyetle elime tutuşturulan tabağa aynı ciddiyetle eşit ölçüde konulan taze lokmalar yakın komşularımıza dağıtılmak üzere evlere gönderilirdi. Her tabağı elime alıp komşularımızdan birine taşırken, içinden bir tanesini alıp ağzıma atmamak için verdiğim savaşa deniyordu belki nefis terbiyesi diye ...Lakin yapamazdım,tabaklardaki eşitliği bozarsam vebal halkası direk boynuma geçerdi, annem öğütlemişti. Tüm lokmaları dağıttıktan sonra sıra bana gelecek diye de bilirdim en nihayetinde.Onun da verdiği rahatlıktı belki...
Ve ritüelin son kısmında; yanakları al al olmuş anneciğin" hadi getir pekmez tabağını biz de yiyelim bakalım sıcakken" deyişiyle olayım kopar, transa geçer lokmacıklarla tek vücut olurdum aniden....onlar benimm ben onlarınn alemden bana nee ! gibilerden :))

Bugün kandil dostlar , Mevlid Kandili ...
Sevgili Peygamberimizin kutlu doğumu üzerine mübarek kılınan günlerden...Ona bol bol salavat ve O nu daha iyi tanıma yolunda atacağımız adımlarla dolup taşsın günümüz inşaallah...

Yine bir yerlere yetişmeye çalışan kahvecik ve yine sizlere selam verme telaşında kandil kandil !
Herkesin hem cuması hem de kandili mübarek olsun , iki güzelin bu şekilde bir araya gelmiş olması da kıymetlendirilsin inşaallah...

Ve Saime Hatun ruhuna okunan fatihalar da beni mest eder bilirsiniz hep...

Sevgiler dostlar !