31 Aralık 2011 Cumartesi

Ben her sabah...

Ben, her sabah uyandığımda duvarımdaki kendi hazırladığım bu panoya bakmayı çok seviyorum ;

Aynı kostümleri giymiş anne kız kompozisyonunda kendi kızımla aynı tarz kıyafetleri giydiğimizi ve ikimizin de çok çok güzel olduğunu hayal ediyorum :)

İmansız yüreği bedenimde taşıyamam taşıyamam! diye kazıyorum beynime her sabah ...

Sol alttaki foto ile; insanları din, dil, ırk ,statü,eğitim v.s. ayraçlar olmadan sevmeyi kabullenmeyi salık veriyorum ruhuma.

Hayatımın dönüm noktalarını sembolize eden şeyler(solda,gazetedeki ilk köşe yazım) üzerinde bakışlarımı dolaştırıp gülümsüyorum...

'Sılayı Rahim' üzerine iliştirilmiş kuru çınar yaprağını; dostları unutup gitmeye/ dostlukları kurutmaya engel olması için vazifelendirmişim.O bilir görevini , her sabah hatırlatıyor itinayla ...

Sevenlerin,ilgilerin,alakaların nesnelleştiği satırların notların bana 'günaydın' demesine izin veriyorum her sabah.

Düne dair varsa bi kaç hata, bugün olmayacak inşaallah niyetini alıyorum omuzuma yataktan kalkarken.

Evet ben güne başlarken, gözlerimi açtığım ilk 5 dakika...Her sabah bu ritüel mutlaka...

Ve mutlu huzurlu yıllar dostlar :)
Ahkamlar kestim,estim yağdım bu haftaki köşe yazımda, sizlere de hatırlatmak boynumun borcudur;

Neden yaşıyoruz ?
Yıllar geçip giderken biz hayatı nasıl değerlendiriyoruz ?
Hayatın neresinde duruyoruz ?
Bol istişareli , hesaplaşmalı bir akşam olsun bu akşam...

Günlük ya da yıllık muhasebelerle daima kendimizi çek edeceğimiz kamil insanlar olma umuduyla...

2012 dünya ve ahiret mutluluğumuza kapı olur inşaallah :)

Sevgiler herkese :)

29 Aralık 2011 Perşembe

Akıl almaz işler !

Geçtiğimiz hafta ablamların evine varınca kapıdaki hoş beş selam kelamdan sonra salona geçiyorum bi de bakıyorum ortada 1500 parçalık puzzle şeysi.

Aaa evet evet bu olay tam bana göre !
deyip montumu fırlatıp atıyorum bir kenara yumuluyorum mikro parçaların üstüne :)

Lakin jet hızıyla koyulduğum bu işten aynı hızla buz gibi soğuyorum bir iki dakikada :)))
Etraftakiler alay edecek oluyorlar , "zeka geliştirici bir eylem değil ! " deyip çıkıyorum işin içinden :)))

Not : Bu posttaki tüm eller Ayşegül'e aittir benle ilgisi yok :))
"Sakın yapma! " demiştin ama üzgünüm hayatım , babana bile güvenme demişler :D

Bunlar ben ordayken yaptıkları; gemi resmi 1500 lük diğerleri 1000 lik ve 500 lük sanırım...
Tüm parçaların birleştirilmesinden sonra şekil A daki yapıştırıcı yardımıyla parçalar birbirine iyice sabitleniyor. Ve el emeğinizi çerçeveletip duvarınıza asabiliyorsunuz :)
Yukarıda Ayşegül'ün elinin yaptığı gibi yani :))) Seni seviyorumm teyzoşum çok çok !! :)))
Bunlar da sıradaki yapılacak olanlar :))

Benim karın ağrıtıcı bulduğum bu atraksiyonu sevgili yeğenlerim öyle çok severek icra ediyorlar ki sonunda bu işi kazanca dönüştürmeyi de planlıyorlar.
Sipariş üzerine puzzle yapıp satacak bu değişik insanlar. Bu kararı almakla birlikte 'gitti gidiyor' da hesap almaları da aynı 10 dk. ya tekabül ediyor hatta. Pazarlama ayakları da çok hızlı maşallah :))
Ee Tazekahve'de de yer vermek lazımdı tabi bu emeğe uğraşa hatta psişikliğe ! O minik bunalımlı parçacıklarla uğraşmak bana göre akıl almaz bir iş ama seveni var bakın işte :) Ya ablama ne demeli 40 lı küsur yaşlardaki hatun benimle ve etrafla bağlarını kopartıp çökmez mi o tablonun üstüne ? Aaa bu kadar mı çıktı dünyanın çivisi dedirten bir hazin andı o :))

İlgilenenler mail adresimden ulaşsın bana canlar ! deyip kesiyorum bu postu. İddiam da sabittir : çok geliştirici bi atraksiyon değil o bakımdan sarmadı beni :))Bağlantı

Bunu da dinlerseniz hani şimdi , eğlenceli bir postun kremasını şapmış oluruz hep birlikte...

Haykır,bi tepki bişey söyle, bu sessiz cerahat işkence ! gibi sözlere imza atan insan kişiler var bu hayatta ! Oh ne alaa ! :))

Seviliyorsunuz blogcanlar !

24 Aralık 2011 Cumartesi

Çetin Tekindor olucak başlık !


Bu akşam bu filmden çıktıktan sonra hisler tap taze, şiirsel satırlar kafanın içinde sandalla gezinmekte ve gözyaşları ha düştü ha düşecek...

Aniden bir ampul ! " Bilge hemen eve gidince blogcanlara anlat , taze taze anlat, ılık ılık anlat..." yazılı içinde :)

Heyhat ki evde bir trafik ...
bir ' çayı kim demliyor ! ' nidaları ,
bir ' eşyalarınızı odamdan alın çabuk ! ' çemkirişleri ,
bir ' dizi başlıyo dizi başlıyo ! ' feryat figanı...

Evet ablamlardayım bir kaç gündür ve alıştığım sakinlikten bi milyar ışık yılı uzağım şu ara :))
Canım ablacığın gıdısından öpüşler, yeğenlerimle şakalaşmalar olmasa şu trafiğe nasıl katlanırdım Allahım :)))

Yalnız sonuç ortada :

Çetin Tekindor ' a olan aşkımı anlatamayacağım hakkıyla,

ve Çağan Irmak la oturup çay içme isteğimi...

Ama bu filmi izleyin dostlar, mübadele yıllarının içine girip Gülcemal(mübadele insanlarını taşıyan geminin adı) ile denizler aşın...

Filmin dedesi, kefen kesip paketlediği yaşlı teyzenin ardından dona kalmış hüzünle bakarken ufkunuzdaki bilinmez akıbete dalın gidin...


Evet izleyin,

sevgiler herkese :)

Not : Başlık tabiki de bu olmalı ama bu gece :)

20 Aralık 2011 Salı

Gönder gönder ! :)

- Sen fındık sever misin Bilge ?

-Evet...

-Peki ya İskender Pala ?

-Hmm evet...Ya ne alakası var fındıkla İskender Pala nın... :)

-Bak İskender Pala dan kitap imzalattım bugün senin için, bi de bizim oralardan fındık gönderiyorum.

-İmzalattın mı ? Evet evet hemen adresimi veriyorum ! gönder gönder !! :))

Size sözlük olayımı anlatmıştım değil mi ? Denizsözlük amblemi görürsünüz ya hani bloğun sağ tarafında ...Yaklaşık 2 ay önce başladığım bu sözlük yazarlığında çok hoş arkadaşlıklar edindim.Hepsi birbirinden değerli arkadaşlar sağolsunlar :)
Daha önce size burda Emine ile olan sözlük bağımızı ve göderdiği hediyeleri de anlatmıştım hatırlarsanız ;)

Bana Giresun un fındık bahçelerinden topladığı fındıkları gönderen arkim de sözlüğün Coyotesi olur efendim...Şu hızlı Road Runner misali hızlı bir yazardır da kendisi :) Gerek yok canım neme lazım filan diye söylendiysem de adıma kitap imzalattığını duyunca çok dayanamadım tabiki bu jeste :) Bana sormadan imzalatmış bile zaten..Hızlı işte :))


Bugün itibariyle elimdeydi kargolar , fındık poşetini bile açmadan kitaba atladım tabiki ve okumaya başladım hemen :) Ama fındıkların elimden kurtulduğu anlamına gelir mi bu ? Tabiki de hayır ! :))

İskender Pala, 'canu gönülden' diye yazan ellerin hep aşk dolu satırlar yazsın çizsin bizlere emi ?


Birine kitap göndereceğiniz zaman üzerine notlar alın, bazı bölümlerin altını çizittirin..yaşanmışlık ekleyin hediyenize :)

İskender Pala ve bizim sözlükcan ikisi bir arada tek kitapta işte :))) Kampanya misaali :D
Ve Ala derginin Aralık sayısı da bugün elime gelen diğer kargomdu...İçerikle ilgili hep bilgi veririm diyorum da kalıyor değil mi ? :)Ama bi ara karmalarden seçmece bişeyler yapıcam sorun yok ! :)Bu sayıdaki Bülent Arınç röportajı merakla okuyacağım bir bölüm olacak yalnız o kesin :))
Bunlar da Ala cığımın ala hediyeleri olur kendileri :) 2012 ajandası hem de 2 adet , pembe olmasına ne diyeyim şimdi ben ? Harika !! :))

Derginin bu ay ki internet sayfasında çıkan yazıma göz atmak için şu linke tık yapınız aklıma gelmişken :)

Ve dee postun kahramanı Coyote zatı muhteremin blog linklerini veriyorum , es geçmeyiniz uğrayıp ekleyiniz zira boşa konuşmaz bizim Coyotemiz ;))

deruni kavganın aktörleri ve filler altında ezilen çimenler

günü gününe uymayan adamın bir günü

bu yol nereye gidiyor?

Aaa boş konuşmaz dedim ama teşekkür ettim mi ? Thanks hızlı yazarımız ! Yüreğine sağlık diyeyim :))

Oh be ! bu postu da sonlandırdım nihayetinde..Bol linkli öteli bereli bi post oldu kendisi ya, bi şarkı patlatmak ta hoş olabilir diyorum ben 'the end' kısmına :)))

Ya böle hediye falan almışım Haidi hallerim tavan yapmış ya neşeli bi şarkı seçiyorum sizler için pikaçular :D

Şunu dinleyin ve lala lala laa kısmında eşlik edin kendisine ! Çünkü şu an ben öyle yapıyorum ;)

See you ballar şekerler ! ahh sizi gidi sevgili blogcanlarr !! :)))

17 Aralık 2011 Cumartesi

Dün,kaos ve slaytlar...

Dün ...
Kaos vardı gündemimde aslında ...
Ama bi yerlerde bazı gençler özel bir program hazırlamış; içimdeki kaosun çözümlenmesi için büyük büyük slaytlar yapmışlardı...Tabi onlar bunu sözünü ettiğim nedenle yaptıklarını bilemedi hiç :)


Onlar, canla başla bişeylerin inşasına uğraşırken ve bana da ibret almak düşmüşken, bi kare alıverdim orda ...

Program salonundaki patlatılan balonların içinden çıkan dua notlarından biri yukarıdaki... :) Tüm balonların içine buna benzer dua notları koymuşlar :)

Bu şekerleri de uhuvvet atmosferinde neşeyle kendi elleriyle hazırladılar kesin o kadar eminim ki :)
Hem de öyle bir nimet ki, başka doyum tanınmaz onun üzerine...Tadanlar iyi bilir ...
Çıkışta açılan teşekkür defterine yazdığımız bir kaç kifayetsiz şey ... yeter mi hiç harcanan emeğin kıymetini anlatmaya ?


Ve günün aklımda bıraktığı gençlerle ilgili olan sözü ...o bir hadis...peygamber sözü :

"Gençlik, bir çeşit deliliktir."

Görüşmek üzere dostlar :)

Kaos mu ? Evet çözümlendi elhamdülillah... :)

13 Aralık 2011 Salı

Sünger bob ne alaka ?


Hakkımdaki 7 gerçek :

1)İçimde 1 adet en azılısından velet 1 tane de olgun ve tutarlı bir hanım insan olmak üzere 2 kişi var...Neyse ki daha fazla kalabalık değiliz :))

2)Kahvaltıda kahvaltılıklar dışında herşeyi yemeyi seviyorum...Kızartma filan tercih sebebi hatta :))

3)Anne olan arkadaşım okuma hevesime gıpta edişini ballandıra ballandıra anlatırken ben de ballandıra ballandıra O'nun anne oluşuna gıpta ediyorum...Öyle...

4)30 lu küsur yaşlardayım ama hala uzay gemisi yada çizgi film kahramanları gibi öğeler içeren rüyalar görüyorum...Alice 'in harikalar diyarına giden var mı rüyasında ? :))

5)Hayatımın geri kalanında yapmak istediğim tek şey Allahın rızasına uygun bir ömür sürmek,yaşamak istediğim zirve de son nefeste şehit olmak...Amin...


6) Üslubu sert olan, hele hele bununla da öğünen insanları sevemiyorum...Peygamberimizin asil tavrı sertlikten uzaktı zira...

7)Mizaç olarak ne kadar yumuşak olsam da dinlediğim müzik pek vurdulu kırdılı :) Bu yönüm herkesi şaşırtıp duruyor,var bi arıza işte :)) Example !Bağlantı

Durup duruken döküp saçmadım bu gerçekleri dostlar :)Blogcanlar Sahafkedisi ve İnce Belli Bardak mimleyince , bana da cevaplamak düşünce... :)

Habire mim pas alıyorum ama kimseye pas etmiyorum.Aslında evrensel blogcan bildirgesi klişesince 'tüm dostlara gitsin bu mim, herkes cevaplayabilir' diyorum dostlar :))
Hayatın böyle de gerçekleri var işte ;) Neyse gittimm ben :))

Ne alaka olur mu ? Görsel in açıklaması aşikar tabi : Bir mim zamazingosunu daha avlamış olmanın sevindirikliğinin altını çizittirir sünger bob :)))

Sevgiler hepinize blog kurabiyeleri !! :)))

9 Aralık 2011 Cuma

Aylardan Kasım :)

Ne güzel bir gündü o gün :)

Güneşli ama hafif rüzgarlı... Yaprak hışırtılarının fonunda sessizlik ve biraz hüzün...Tabi söz konusu sonbaharsa herşey olması gerektiği gibiydi evet...
Kızlarla yaptığımız en son piknikten görüntüler bunlar efendim...Tabiki yeme içme fotoları büyüsünü bozamazdı bu postun ve gündem dışı kaldılar :)

Aydın'ın akciğerinden bir kesit...Aylardan Kasım :)









Buralardayım canlar :) Şu ağacın gövdesine yaslanmış çınar yaprağının keyfi ve umursamazlığı peşindeyim ...

Aylardan Kasım , ve gerçekten herşey çok başka :)

Sevgiler dostlar... :)

5 Aralık 2011 Pazartesi

Renkli ve de A harfli mim şeysi :))

Mim atraksiyonu zamanıdır dostlar !
Hem de tam zamanı , uzun yollardan gelmişim , yorgunmuşum filan değil mi :))) Mim şapalım şimdilik evet :))

Sevgili blogcanlar sahaf kedisi ve benim dünyam renk mimi pas etmiş geçenlerde...
Vee sevgili Fd , benim entellektüel blogcanım :))) sözlük mimi icadını göndermiş sağolsun :)

Sözlük miminde bülbül gibi şakıyacağıma eminim de :P bu renk miminde zorlanacak gibiyim sankim :)))

Önce renk şeysini yapalım bakalım :

Beyaz: Temizlik, saflık ve güven hissi verir. Hüzünlendirir.
Siyah: Konsantrasyonu ve özgüveni artırır. Çoğu ülkede matemi temsil eder.
Mavi: Özgürlük hissi verir ve sakinleştirir.
Yeşil: Dinlendirir ve huzur verir.
Kırmızı: Tansiyonu ve kan akışını hızlandırır. İştah açar.
Sarı: İnsana heyecan ve canlılık verir. Dikkat çekicidir.
Mor: Bilinçaltını olumsuz etkiletebilir. Hüznü ve ihtişamı simgeler.
Pembe: Neşe, güven ve rahatlık verir.
Turuncu: İştah açar, yorgunluğu giderir.
Lacivert: Düşünce gücünü arttır, ciddiyet verir.
Kahverengi: Kahverengi toprağın rengidir, insanların hareketlerini hızlandırır.
Gri: Uzlaştırıcıdır. Yoğun kullanılırsa bunaltıcı olabilir.

Beyaz : Derkenar , Sessizce







Pembe : tabiki seyhan :)

Turuncu : Sessiz Teyyare

Lacivert : Deli anne ve Fd efendi :)



Ve bu renk şeysine kısa bi not : Herkes kendi rengini kendi bilir esasen değil mi ama canlar :)) , bizimki sadece blogger latifeleşmesi işte ;))

Ve sıra Fatih in mimine gelince ben öylece kala kalıyorum...Neden mi ? Çünkü evde bir türkçe sözlüğüm yok varsa da depodaki okul kitaplarım arasında biraz bunalımda olmalı kendisi :))) ve geceyarısı nerden temin edeceğimi de bilemiyorum açıkçası :)) Nerden gelir aklına bunlar kült kişilikli muhterem :))) Kurallara baksanıza :

1- Bir Türkçe sözlük ediniyoruz önce : )
2- Sonra sözlükten istediğimiz bir harfe geliyoruz.
3- O harfin ilk kelimesinden itibaren kelimelere bakıyoruz.
4- Hakkında konuşmak istediğimiz kelimeleri not ediyoruz. En az 5 kelime.
5- Sonra seçtiğimiz bu kelimeler hakkında yazıyoruz.
6- Sonra izleyicileri de oyunun içine katıyoruz. Nasıl mı ?
7- En sonda hangi harfle başladığı önemli değil; bir kelime ortaya atıyoruz ve izleyicilerin bu kelime ile ilgili yazıp, yazdıktan sonra da kendinden sonra gelecek yorumcuların devam edecekleri kelimeyi büyük harflerle belirtmelerini istiyoruz. Kelime dışında büyük harf kullanılmasa daha güzel olur.
8- Son olarak da 5 kişiyi mimliyoruz.
9- Kullandığınız harfi başlıkta yazmanızı öneririm. Çünkü ilerde başka bir harf ile yeniden bu mimi yanıtlamanız mümkün.

Yukarıdaki mazeretimden ötürü senin sözcüklerin üzerine konup kendi çağrışımlarımı yazıyorum blogcanım affet :)))

Abaküs : İlkokul yıllarında karşılaştım tabiki ben de herkes gibi. Özel geliştirilmiş bir nasa uzay aracı gibi gelse de ilk etapta sonra şöle bi bakıp ' ne bu yaa...işim gücüm yok bunda mı öğrenicem ben saymayı,parmak vermiş Allah be bu zımbırtıya mı kaldım peh ' cinsinden bir düşünce hasıl olmuştu minik kafacığımda.vedalaştık tabi o an :))

Amigo : Ne gelir ki insanın aklına...İşte... amerikan basketbol filmlerinde bacaklarından tekini vücuduna parael yukarı doğru uzatıp hoplayıp zıplayan kıvır kıvır saçlı genç kızlar filan...etek minidir hani malum, bol bol iç çamaşır görürüz haliyle ...töbeee :P :)))

Anason: Tabiki herkesin aklına gelen şey geliyo ... yani böö... :D

Atlet : Ya evet bi anım var bununla ilgili ...Outlet giyim mağzalarından bahseden iki arkinin yanında gaflete düşüp bi espri yapmaya kalkmıştım geçenlerde. Outlet kelimesini bildiğin atlet miş olarak algılamış gibi yaptım.Ay sen misin onu yapan , arkilerden biri beni resmen diline doladı cahili cühela ilan etti rezil rüsva etti ki o kadar olur :P:))) Ne desem inandıramadım gerçek anlamını bildiğime. Sonra açıkladı beni işlettiğini . Ya o gün ben de sormuştum kendime : ' saf mısın sen Bilge ? ' :)))

Ve de ilk yorum için verdiğim kelime " kahve " tabiki de :)) Fatih, hadi bunu sen yorumla bakalım ! :))

Evet kelimeler bu kadar. Mimlenecek 5 kişiyi de yazarsam bu mim zamazingosunu atlatıcam gibi he :)))


Vaaaa !! Bittiiii !!!

Bu linkin altından Ala dergisindeki biyografime ulaşabilirsiniz canlar :)

Veee farkettiğiniz üzere geri döndüm benn !!


Sevgiler herkese ! :))

29 Kasım 2011 Salı

Ben bi dolanıp gelicem inş. !


Merhaba sevgili dostlar ,

Evet yine gecikmiş bir güncelleme ardından kem küm eden bir postla sizlerleyim...:))
Ama bu sefer ki gerekçem çok sağlam söyleyeyim :

Geçtiğimiz pazar gecesi çok sıkıntılı bir rahatsızlık yaşadım ki düşmanımın başına vermesin Rabbim...Şöyle söyleyeyim ki yiyeceklerin mide kanalına ulaşır ulaşmaz geldiği yoldan geri dönmesi ve sabaha kadar bu seramoninin devam etmesi gerçekten hiç hoş değildi...Elhamdülillah ki Rabbimizden gelen herşey güzel,dün akşamki serumdan sonra bugün kendime gelince 'sağlık' nimetinin değerini daha bir derinden idrak ettim.Günahlarım dökülüyordur inşaAllah diye düşünürken bir yandan midemin kaprisli bir insanmışcasına üzerine titremek ilginçti...Hele göğüs kafesime ne oluyor hiç anlamadım,nefes alıp verirken bi sıkışmalar, bi ağrılar,bi afra tafralar...çok teessüf ettim kendisine de...ardından düşününce, bugüne kadar hiç dikkate almadığım içimdeki işleyişin elemanlarının tek tek farkındalığına vardığımı hissettim...Her canımın istediğini gönderdiğim midem için,nefes alıp vermemin baş aktörleri ciğerlerim için,tam olarak yaratılış nedenini bilmiyorum ama o değerli mükemmel yaratık pankreas içinn !! söylenişi bile öneminin altını çizittirmiyor mu ama ? pankreas ... hayati değerim var senin içi der gibi ! :))) ve şu muhteşem espri yeteneğim için de (!) :P:))) ne kadar hamd etsek sana azdır Rabbimiz ! Lütfen Lütfenn yarattığın mükemmel eserleri bilmeyi anlamayı ve hak ettiğin kulluğu sergilemeyi nasip et bizlere !!


Evet gecikmenin hesabını verdikten sonra size daha önce de bahsettiğim sarı kediciği tanıtayım :)) Eminim sabırsızlıkla bekliyordunuz değil mi ? Evet evet öyle olmalı :))) Sokağa balkona çıktığımda anında ayaklarıma dolanıp sürtünen,hareket alanımı kısıtlayan,ayaklarımın altında çiğnemekten deli gibi korktuğum ama yine de kendisine bu istenilmeme durumunu yeterince hissettiremediğim için beni terketmeyen Vecihi kıvamında hayranım :P:)))Hatta o artık ayaklarıma eklemlenmiş yeni bir organ gibi :D
Bugünlerde bu kedicik sayesinde şu cümleleri ne kadar da sık kullanıyorum :

"Dur gelme ! "
"Ya çekil diyorum çekil ! "
"Ya birlikte yapamayız canımcım ama :/"
"Hayır hayır sen dışarda kalıyosun biz içerde,anlaştık mı ?"


İşte kendisi ! :))
Yarın sizlere ahanda şurda bahsettiğim geziye çıkıcam sevgili dostlar...Türkiyenin öbür ucu,dua ediniz sağlıkla sıhhatle geri döneyim inşaAllah :)) Aslında rahatsızlığım nedeniyle iptal etmek te söz konusu oldu bi ara ama dernek başkanımız "bişeycikler olmaz katılıyosun Bilge ! " dedi ben de hüsnü zannına muhalefet edip planları bozmak istemedim :))Kısmetse pazartesi tekrar görüşürüz , dualarımdasınız bilesiniz :))
Ağzımda antibiyotiklerin verdiği acımsı tat , kafamda çantama koyacaklarımın listesi sizlere hoşçakalın diyorum şimdilik :)) tsm korosu solisti diliyle kürdili hicazkar diye başlıcam şimdi :P:)))
hadi selametle selametle !! :)))

Aman şunu da bi dinleyin de keyfiniz yerine gelsin ruhunuz dinlensin sayemde be canlar :)))

Not: Çizmelerimin rengi orjinaldir,her gören 'boyatman gerekiyor sanırım' geyiğine bağlıyo fena bozuluyorum bakınız...Babam bile dışarı çıkarken 'onları giyme Bilgeciiim ' diyo kiii... aa bu kadar olurr :))))

24 Kasım 2011 Perşembe

Adresimdeki ilk Ala :)

İlk Ala Dergisi adresime ulaştı blogcanlarım :) Bu akşam yemek sonrası kahvemizi yaparken mutfak tezgahındaki dergiyi oracıkta çekivermek istedim.Akşam bloğuma koyarım niyetine :) Adres kısmını da kahvemin kavalyesi kepekli püskevitimle :)) kamuflaj ettim... olası sapıkcanlarımın gazabından korunmak için :P:)))
Ben çok önemsemiyorum böyle şeyleri ama arkilerim çok kızıyor kendini fazlaca ortaya koyuyorsun diye...Öyle mi yapıyorum ? Bilemiycem şimdi, dergim elimde düşünemicem de ayrıca :))) Sesli düşüncelerimi buraya yazmayı bir kenara bırakırsam,dergiden bahsedeyim kankicanlar :


Alamuhabbet, Alacadde , Ala mutalaa,Alakültürsanat,Alaruhiyat,Alasağlık... gibi birbirinden güzel köşeleriyle aslında oldukça bilgilendirici bir çalışma bana kalırsa. Eleştirilen kısmı ise bu bölümler aralarına yerleştirilmiş olan kıyafet kombinleri ve önerilen ayakkabı,çanta aksesuarları v.s. sanırsam...
Gerçi biz kabul etsek te etmesek te tesettürünü en modern çizgide yaşamak isteyen bir kesim var günümüzde. Ve deli gibi kombin ayarına önem verdikleri çok aşikar.Bu konuda tabiki kesinlikle fetva vermeye dilim varmaz...Ancak unutulmamalı ki; herkesin kendi çizgimizde olmasını ve bizim ölçülerimizle sınırlandırılmasını bekleyemeyiz.Teoride ölçüler belli ama uygulamada herşeyin çok farklı olduğu malum.Kalbimiz,Allahın bize tavsiye şeklinde emir kıldığı farza en yakın halde davranmaktan yana olsa da,haramların bu kadar afişe edildiği bir toplumda farza sempati kazandıran her çalışmanın belki de iyi birşey olduğu ihtimalini de göz önünde tutmalıyız...Lakin katışıksız Onun emrettiğini yapmak en güzeli,ve şüphesiz ki insanların üstün olanları da takva sahibi olanlar...Kendimizce yorum çıkarmaktan ve rızasına fikir beyanımızla fitne sokmaktan yine kendisine sığınırız...Kendi çapımda diyebilirim ki ; hani O nun rızasını kazandırmıyorsa en pahalı en jan janlı giyimi kuşamı bürünmüşüm üzerime insanlar gözünde itibar tavan yapmış... sıfır çarpı sıfır hükmünde değeri yok nazarımda...Ama dünyanın yaratanı,ebedi sahip beni beğenecekse çul çaput giymek icap ediyor denilse 'nerde,hadi getirin giyeyim ! ' nidası yakışır sözümüze elbette...İnşaAllah diyelim... :) Ve hatta Ala dergi de,örtünmeye niyetlenen çoğu genç kardeşlerimiz için de Rabbin rızasına dikkatleri çeken,yön ,yol yordam gösteren bir kaynak olsun inşaAllah da diyelim...Degiyi incelediğimde nacizane bu yönde bir ışık gördüğümü de söylemeliyim :)


Ahmed Şahinimsi beyanların ardından size Ala Dergi nin internet sayfasındaki köşe yazılarım için daha önce bahsettiğim linki verebilirim artıkın. İşte şu link altından yazılarıma ulaşabilirsiniz. Gerçi direk Ala Dergi ana sayfasına da baktığınızda ismimin imzasını taşıyan yazılarımla muhatap olursunuz.Ama hadi garanti olsun diye link verme sözümü yerine getiriyorum yine de :) 'Tatlı Turuncu' ve 'Işık saçan insanlar' olmak üzere iki yazım mevcut sitede , tabi şimdilik :) Diğer yazar arkadaşlarla birlikte her ay birşeyler eklemeye çalışacağız sanırım :)

Şu an, ayaklarım, ellerim çok üşüyor blogcanlar :)) Bu nedenle memleketim(Aydın) havası tutuyorum bu postu...Bugünlerde arkadaşlarla toplandığımızda dua ritüelleri yaşıyoruz :)) Nasıl mı ? Herkesin hayatına dair dualar değişik ağızlardan dillendirilip gülüşmeler eşliğinde ilahi rızaya sunuluyor sırayla, ekşın yani bir nevi..:))) Ardından gelen aminler yürekten yapılıyor itinayla :)
Ordan kalma bir alışkanlıkla yürekktenn diliyorum ki hepinizin gönüllerinin rızası en kısa sürede menfaatinize hizmet eder şekilde gerçeğe dönüşsün.Ve son nefes de dahil olmak üzere Allahın varlığı ve birliğinden iman hiç eksilmesin kalplerinizden.Huzurlu dünya hayatı, berzah bekleme hayatı, ahiret hayatı diliyorum eksiksiz tüm dostlar için.Ve sizlerin de bana dua ettiğinizi biliyorum,hayal ediyorum,istiyorumm diliyorummm hem de çılgınlarr gibi :)))))


Heyy dostlar !! Herşey O ndan gelen bi mesaj ise eğer, keder gam ne diyee :))))

Sevgiler herkese :))))

21 Kasım 2011 Pazartesi

Yuppiii !! Number One !!

Ne gıcık bi blogcu oldum Allamm Yarabbimm :))) Ne bu ya; hep başarı, hep alkışlar hep bi poh pohlanma durumları !! :D
Hey senn ! Bloğuma gelip okuyup , ' Allahın kendini beğenmiş kahvesii ! Hıh ! ' deyip çekip giden misafir ! sana sesleniyorum: Ay haklısın inan canımı ye ! :D Ben de şöyle bi baktım da son postlara nedir yani sürekli pozitif cıvıltılar hezeyanlar cik cik ler ! :)))) Çekilmez oldum farkındayım biline diye söyleyeyim dedim :))

Hiç mi negatif şeyler yok hayatımda sankim ? Olmaz mı bea ... gırla hem de...
Mesela dün akşam pc min şarz aleti yine arıza verdi ve pat diye kapandı pc...Uğraş uğraş dakikalarca ..ama açılmadı kendisi. Hayat zordu yani dün akşam...
Diğer yandan babam beni dinlemiyor ve kendini zeytinliğimizin işlerine vermiş durumda...Abimler bana babamla etkin bi şekilde ilgilenmediğimin imasını yapıyor pis pis ve kötü hissettiriyorlar bi miktar...Benden habersiz evden çıkıp giden babacığa nasıl hakim olacağımı düşünüyorum ama bulamıyorum...Babamın kulaklarından yakalayıp ceza mı versem bi daha yaparsa ? :) Ahh ne zorr hayat !
Bi de balkonumuzdaki sarı kedi...Henüz isim koymadım ona böyle diyoruz babamla...Bakamayacağımı bildiğim için sahiplenmiyorum ama kedicik günlerdir bizi terketmiyor.Balkonumuzu mesken edindi resmen.Ben çıkar çıkmaz ayaklarıma dolanıyor habire şirinlik yapıyor falan...Fotolarını çektim size göstericem onu.Lakin karar veremedim bizim olsun mu gitsin mi uzak ufuklara açılsın mı ne yapsın ? Al burdan yak,hayat yine zor işte :/

Bu kadar negatiflik sonunda yine bir pozitif haberi verme keyfiyle diyorum kii : Geçtiğimiz Cumartesi derneğim adına katıldığım yarışmada 1. oldum sölemesi ayıp :)))) O ne güzel bir gündü öylee !! Öpenler tebrik edenler bitmez tükenmez telefon trafiği ... :))Güzel olduğun kadar akıllıymışsın da bakışları...Dernekteki ablalarım altın yumurtlamaktaymışım gibi bir hal tavır içindeler.Ben de yapmacık mütevazi halim selim tavırlarla körüklemekteyim bu tutumlarını :P:))))
Önümüzdeki günlerde uzun bir yolculuğa çıkacak Tazekahve haberiniz ola ! Hem de beleş ;))) Hehe :))) Hayat ne güzell !! :D

Öpüldünüz canlar ciğerler ! See you diyorum hepinize :))) Ve de hemen gitmiyorum paniğe mahal yok ! Daha bol bol yazışıp yorumlaşırız Allahın izniyle :))) İyi haftalar olsun dostlar , bol kazançlar ve daha önemlisi hayırla harcayışlar olsun!! :))

Hayat mı ? Güzel güzel evet :))) Sevgiler herkese !!


12 Kasım 2011 Cumartesi

Doğumgünüme 3 kala !


Evet blogcanlarım 'sevgi pıtırcığı' postlarımdan biri bu ve vıcık vıcık yine ama siz katlanırsınız değilmi evet evet yaparsınız bunu :))))
İyi günde kötü günde hep yanımda olan Elifçik kargo etmiş bugün bu hediyeyi...Doğumgünüme daha 3 gün olmasına rağmen erken davranmış benim titiz arkadaşım. Hem de ayakkabı numaramı bilmediği halde tam ayağıma göre almış her nasılsa...Zaten laf aramızda benimle ilgili özel güçleri var ; çoğu zaman "ya sen benimle ilgili bunu nasıl bildin be !? " diye sorarım kendisine...
O da anlamlı anlamlı gülümser,
" seninle ilgili kalbimin özel bir navigasyon olayı var sen anlamazsın " diye cevap verir...Mükemmel yaratıkımsı şey işte :)) Seni çok seviyorum ve herşey için çok teşekkürler...

Bana verdiğin aralıksız destek en güzel hediye esasen...Rabbim senin de yüzünü güldürsün arzularına kavuştursun en kısa zamanda inşaAllah can dostum...

Hayatta paranın insana kazandırabileceği mükemmel şeyler var , konfor var, lüks var :
intensive çikolata var,
iki dakikada muhteşem lezzetler ortaya çıkaran mutfak gereçleri var...
elin ateşe oduna değmeden sadece bir düğmeye dokunarak yakabileceği şömineler var...evet var...yapmış adamlar... :)))
Ama en zor anında sanki hissetmiş te aramış gibi imdadına koşan , teselli veren bir "dost sesi" satın alınamıyor...Malesef mümkün değil işte bu...Elif, sen bana bu sesi hediye ettin herzaman,üstelik hiç karşılık ödemeden ben...Kalbin her daim benimle,biliyorum . Ve senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım canımcım :) Ve daima senin de istediğin gibi dolu başak olmaya gayret edicem şeker ! :P :)))


Evettt kankalar 15 kasım doğumgünüm olur kendileri :))) Yorum atraksiyonlarınızı görelimm bakalımm !! :D Bu aradaaa ne olsun bu köpeciklerin ismi ? Önerileri alayım :)))

Seviyorum sizii !!

9 Kasım 2011 Çarşamba

Ala dergi de yazmaya başlıyorum !


Yaa günün birinde böyle bi haberi sizinle paylaşacağım aklıma gelmezdi ama kısmette bu da varmış dostlar :) Dün akşam twitter da ortalığı ayağa kaldırarak feryat figan duyurduğum haberi şu an aklı selim olgun bir hanımefendi gibi slowly ce bildiriyorum :p:))) Cümlenin sonunda cozutmasam olmazdı değilmi :)) İçime bir kapsül aracılığıyla efendilik yerleştirilse sanırım bünyem 2 saate kalmaz kendisini bi şekilde vücudun dışına atardı...
Evet haberin detayına geçersek Ala dergisi internet sayfasında aylık olarak yazılarımı yayınlayacağım bir köşem var artık :)) Linki size bildireceğim tabiki de hiç panik olmayınız :D Tıklama manyağı yapasınız yazılarımı diye özene bezene yaparım hem de bu bildiriyi delimisiniz :))))
Şaka bir yana önüme açılan bu kapının beni hayra ve hizmete çıkarması için dua edin canlar...Hep söylerim; hayatta hiçbirşey anlamsız değil...Sebeplerin arkasında gördüklerimizin çok dışında bambaşka tablolar olduğu hayatın en manidar gerçeklerinden ... Bu yüzden sevinçler üzüntüler abartı halinden uzak arka planıyla değerlendirilmeli her seferinde...
Bugün dergiden arayan Esra hanım ın özellikle İslami içerikli yazılar yazmanız tercihimiz demesi içime nasıl sular serpti bu bağlamda anlatamam size...Zira hayra hizmet edecekse sevince değer bir haber niteliği vardır tabiki bu yenilikte :))
Tüm çalışmalar tüm emekler , Onun rızası için Ona hizmet için günahlarımızın affı ve kurtuluşumuz için...Seviyoruz ve her yaratılmışta dalgalandırdığı ismini aciz lisanımızla yüceltmek istiyoruz,güç kuvvet versin Rabbimiz...

Blogcanlarım , bu heyecanlarımı yaşarken sizlerin olayın içindeki posziyonunuz tahmininizden de fazlaca önemli bir planda haberiniz ola...Çünkü beni yazıp çizip anlatmaya iten ivme kazandırıcı faktörlerin en başında sizlerden aldığım geribildirimler bulunuyor.Bu sebeple bloğumu gezip dolaşan sevgili okurlardan değerli blogcanlardan özellikle rica ediyorum ki her ziyaretlerinde tek bir virgül dahi olsa yorum bırakmaya gayret etsinler lütfen...gerçekten bir lütuftur benim için biline :))

Ve can dostlarım...gecemde gündüzümde beni yalnız bırakmayan destek olan, bana inandığını kulağıma fısıldayıp duran cansuyu misali fısıltıların sahipleri...Buna rağmen bazılarının kalbini kırdığım hatta...istemeden ihmal ettiğim...Haklarınızı helal edin ve yanımda olmaya devam edin lütfen.Ne kadar değerlisiniz anlatamam,gerçi farkında olmasanız çoktan bırakırdınız değilmi bu kahveci güzelini :))

Evet şekerler durum budur :)) Ücretsiz Ala Dergisi aboneliğimden bahsettim mi peki ? Aaa hayır daha fazla da ballandırmama gerek yok canım :P:)))

Sevgiler yağmur olsun klişesine de girebilirim bu postun sonunda , hani yağmur olsun da altında şemsiyesiz kalın falan diye başlayayım mı ? yok yok..onu da yapmam size :))))

Mutlu huzurlu günler dostlar ! yakında görüşmek üzere :)

3 Kasım 2011 Perşembe

Gelen Bayram :)


Canlar şimdiden iyi bayramlar demek istiyorum siz değerli dostlarıma...Son ana bırakıp,erteleyip unutmak istemiyorum...Zaten dün akşam itibariyle canım teyyaremden serzeniş aldım bloğu ihmal ettiğimle ilgili...O sebepten ne olur ne olmaz deyip bayramlaşayım erkenden :)

Rabbimiz kendine karşı kurbiyeti - yakınlığı nasip etsin bu bayramda inşaAllah hepimize... Dünya denen bu bekleme salonundaki halimizin, ebedi misafirhanesinde itibar görmemize vesile olmasını nasip etsin inşaAllah...Ve aslında Ona bu evsahibi-misafir ilişkisinden daha daha fazla bir yakınlığı...cemalini görme v.s....bu noktada kırılıp dökülmesi cümlelerin , kelimelerin ortalıktan kaçışması ne kadar da doğal... hangi liyakatla diye sorunca kendime, gerisini getiremiyorum tabi :/ Bu bayram yine , itinayla,ihlasla ve ısrarla diliyoruz senden yakınlığını...bir sineğin özgürlük hayaliyle cama defalarca vuruşu gibi safiyane...Bize nasip kıl lütfen...

İhmal halinden tavrından arınıp dönücem size blogcanlarım , hele bi bayramı atlatalım :)))

Sevgiler ve herkese iyi bayramlar diliyorum canlar :))

Not: Karikatürdeki anafikir ne kadar tanıdık değil mi :)) bkz: özel sektörde iş mülakatları... :))

27 Ekim 2011 Perşembe

Hooppss !!





Nasıl oldu da son an yazabildim ?
Nasıl oldu da bir kaç gün önceden bu hayırlı haberi sizinle paylaşamadım ?


Çünkü kırık ve perişan günler yaşıyor ülkem...Ben de öyle tabi...

Daha ne olduğunu anlamadan toparlanıp ayakları üzerine kalkan aziz milletim en büyük tesellim olsa da yaşananların şokunu daha yeni atlatıyorum galiba...
Onlarca gözyaşartıcı örnekle yardıma koşan insanımızın duası ve Rabbimizin inayetiyle bu sınavı da atlatmayı diliyoruz.Deprem anında canını yitiren tüm vatandaşlarımıza Rabbimizden rahmet, yaralı kurtulanlara acil şifalar diliyoruz.Yaşadığı şokla manevi yönden travma altına girmiş psikolojisi bozulmuş kardeşlerimizin de şifasını talep ediyoruz en kısa zamanda Rabbimizden.Diğer yandan ülkenin her yanında samimiyetle sürdürülen yardım kampanyalarının en faydalı şekilde bölge içine ulaşmasını ve değerlenmesi de diliyoruz...Yapılan dualar, dile getirilen iyi niyetler bölge halkının barışı ve selameti için vesile olur inşaAllah...

Peki bahsettiğim hayırlı haber ne midir ?
Zilhicce ayından bahsediyorum...
Onu da geçtim ilk 10 gününden bahsediyorum...
Ne kadar kıymetli olduğunu bi kaç gün önce öğrenişimden, utanışımdan...hayır hayır buraları es geçiyorum :P:)))

Arkiler ! yarın yani Cuma günü Zilhicce ayının ilk günü ve ilk on gün yapılan ibadetlerle ilgili bir milyar kadar hadis var nerdeyse ...
Yemek sonrası mayaşıp elime dergimi alaraktan keyif yapacağım şu anda evet tam şu anda : hoppss ! dedi içimdeki aksiyonsever ses :
-Yarın Zilhicce başlıyor sen ilk on gün hediyelerini duyurdun mu blogcanlara ?
Diğer hımbıl ses :
-yok yaa yine kaldı görüyon mu dedi ...ehli keyif halde...
aksiyonsever ses :

-olmaz olmaz hadi bakalım gir postunu duyur blogcanlara ! diye açtırdı bloğu bana :)))

Duymayanlar bilmeyenler size veriyorum bu hizmeti ! biliniz yarın başlayan altın günlerin kıymetini :))


Kurban Bayramı’nın bulunduğu aya zilhicce denir. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti çoktur. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutan, her günü için, yüz köle azat etmiş veya cihad edenlere yüz at vermiş veya Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevab alır.)
[R. Nasıhin]

Zilhiccenin ilk on günü fazilette bin güne, Arefe günü ise on bin güne eşittir.)
[Beyheki]

(Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!)
[Taberani]
Tesbih: Sübhanallah,
Tahmid: Elhamdülillah,
Tehlil: Lâ ilâhe illallah,
Tekbir: Allahü ekber, demektir.

Hazret-i Ebüd-derda buyurdu ki:
Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli ve çok dua ve istiğfar etmelidir, çünkü Resulullah, (Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu. Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutanın, ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belalardan muhafaza olur, günahları affolur, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır. Cennette yüksek derecelere kavuşur. (Şir’a)


Bu konuda bu kadar fazla hadisle karşılaşmak beni de çok şaşırttı ve bu yaşa kadar haberdar olmayışım da utandırdı. Daha hangi altın günleri gizledin ömür yolumuzun içine Rabbim ? Hepsini bilelim öğrenelim ve ihlasla değerlendirelim dileriz senden :)

Sevgiler dostlar !


Not : Görsel pek bi alakasız gelebilir ama hemencecik bu postu girmek istedim ve elimin altında o vardı :)) Ve evet evet o da masaüstü arka planlarımdan biri :)))