Bir seçimin ardından...

Her seçimde olan şeyler , bilirsiniz : 

Hararetli tartışmalarla fikirlerimizi savaştırdık…

Seçim konvoylarındaki araba sayılarından yola çıkarak, seçim sonucunu tespit etmeye çalıştık.

Seçim çalışması esnasında bir araya gelen kadınlar kendi aralarında bol bol kek börek tarifi alıp verdiler .

Seçim şarkılarını kapıştırdık.

Karşı parti için çalışanları sicile işledik…

Artık üstünde parti amblemleri olan yeni bardaklarımız yeni çoraplarımız ve yeni  şallarımız var.

Bu süreçte kimin fikrini nasıl bir üslupla savunduğunu müşahede ettik. İnsanların tarzını öğrendik.

Oyların ziyan olacağı ile ilgili endişe taşıyan partizanlara sıfır hatayla en doğru şekilde mühür vuracağımızı taahhüt ettik.

Seçim esnasında sandık başında beklerken kimseyle göz kontağı kurup yersiz kaş göz işaretlerine maruz kalmamaya özen gösterdik.

Ve oylarımızı kullandık ...

Peki şarkısı nedir bu seçimin ?

İndila’dan gidiyoruz yine , işte şudur  : )

Allah devletimiz , milletimiz ve tüm inananlar için en güzel en hayırlı sonuçları almayı nasip etsin inşallah…

Yöneticiler gelir geçer ama, asıl önemli olan "seçim",  “ doğru insan” olma yolundaki çetin kararlarımızdakidir …

Herkese sevgiler  : )

Tülin'in Kahvesi-2

Canım dostum sevgili Tülin ! Yani blog dünyasının biricik Tatesal'i :) 

Bizim şu Kahve şeysi kampanyamız için tekrardan kahvesini paylaşmış bizimle . Harika truff ları daa kendisi yapmış muhtemelen.Ellerine ve yüreğine sağlıklar olsun :)

O hem çalışıp hem mutfakta muhteşem şeyler icra eden süper annelerden ! 

Çok teşekkürler ediyoruz can kardeşe :) 

Bilgecim ne zamandır aklımda, bu kahvenin fotosunu gönderecektim inan hep takipteyim içim sıkıldıkça sayfana gelip ferahlıyorum huzurlu sultanım benim....öptüm

Kahvenin yanında truff da getirdim...

Tülin-11. 03.2014

 Tülin'cim kahve dostluğumuz ve huzurumuz daim olsun mutlulukla taçlansın inşaallah. Ve  işte hediye şarkın :) Daha önce de paylaşmıştım bunu ama sanırım 2014 e damgasını vurduğu için iki kez paylaşma hakkımız var değil mi ? Üstelik bu klibiyle de ilk kez izleyenler olabilir :)

Herkeslere sevgiler ve iyi hafta sonları olsun bakalım ! :)

Şefkat Güneşi

Son günlerde okuduğum kitap sayısı biraz normalin altına düşünce  içimde şöyle bir ses yükseldi  :

"Derdin nedir senin Bilge ? Niye okumaya vakit ayıramıyorsun eskisi kadar ? Hmmm ?"

Sonra savunmaya geçti diğer Bilge :

"Niceliğe değil de niteliğe bak kuzucum ama...Okuduklarını sindirebiliyormusun onu sorgulasan ya , sende bıraktığı kalıntıları sorgulasan ya..."

İyi bir savunma takdir edersiniz ki...İlk sesimin hararetini bastırmış oldu böylece ikinci ses... 

Bu ikisi arasındaki uzlaşıya da bayılıyorum doğrusu :)  

Ve son okuduğum kitap incelemesine geçersek eğer : Saadet asrına ışınlayan bir çalışma ..."Şefkat Güneşi"  Reşit Haylamaz'ın karizma bir anlatım tarzı var ve bu yazdığı satırlara yoğun  halde nüksetmiş dostlar .. Sevgili Peygamberi (s.a.v) O'nun ağzından dinlemek çok hoşuma gitti  açıkçası. 

Risalet yıllarından Mekke'nin fethine uzanan süreçte yaşanan savaşları , karşılaşmaları ve siyasi platformun arkasındaki Nebevi duruşu etkin bir dille yazmış Haylamaz. 

Her zaman kulaktan dolma dinlediğiniz kalıplar içine sıkıştırılmış Peygamber portresini bu kitapla birlikte eritip yerine bambaşka bir profilin var olduğunu göreceksiniz siz de okuduğunuzda. Özellikle savaş esirleri konusundaki müthiş tavrı ve de bazı evliliklerinde tercih ettiği radikal seçimler beni en çok etkileyen bölümler oldu. Şöyle ki ; savaş esirlerine ne yapılacağı konusunda  kararlar alınırken çevresinin galeyanına sırtını dönüp en makul çizgiyi takip etmiş ve sonunda da bu kararlarının toplum ve davası adına ne faydalı sonuçlar ortaya çıkardığını yakın çevresinin  nazarına sunmuş sevgili Peygamber(s.a.v.).Sevgili iki dünya güneşinin şefkat ellerini günümüze kadar uzattığı bu örnekleriyle biz de yargısız infazlarımıza bir çeki düzen verme ihtiyacına giriyoruz okurken. Diğer yandan bazı Yahudi kimselerin kızlarıyla yaptığı evlilikleri okuyarak da  dinler arası diyaloğun  altını çizen bir şefkat duruşunu sindiriyoruz içimize.Alıştığımız  bildiğimiz örfi tasvirin çok dışında gerçek kimliğiyle Peygamber efendimizi (s.a.v.) yeniden tanımak adına mutlaka okunması gereken bir kitap diye düşünüyor ve herkese ısrarla  tavsiye ediyorum dostlar... 

Ve kitaptan bir alıntı :

"Adeta Allah Resulü'nün (s.a.v) bize şunları söylediğini duyar gibi oluyoruz :

"Yürüdüğünüz yolun doğruluğunda tereddütünüz yoksa , kınayanın kınamasından korkmanıza gerek yok ! Şayet yürüdüğünüz yol" nebevi" ise geleceğiniz nokta burasıdır. Zira attığı adımın farkında olan ve çağını iyi okuyarak bu adımını atanlar karşısında, ufuksuz kuru kalabalıkların tutunması mümkün değildir. Yaşadığı çağın dışında kalanların ise içinde bulundukları zamana müspet katkıda bulunamayacakları açıktır."


Yazara katılıyorum... 

Başka bir kitap incelemesinde görüşmek üzere dostlar , herkese sevgiler... 

Sen sana ne sanırsan....

"Sen sana ne sanırsan ,
Ayruga(başkasına) da onu san...
Dört kitabın manası ,
Budur eğer var ise..."

İlahi bir aşk ver bana
Kandalığım(nerdeyim) bilmeyim
Kaybedeyüm ben beni ,
İsteyiben bulmayım...

Al gider benden benliği ,
Doldur içime şenliği
Dirilikte öldür beni
Varıp orda ölmeyim...

Bülbül olup öteyim ,
Dost bağında yatayım.
Gül oluben açayım
Ayruk(başka)da hiç solmayım

Aşktır derdin dermanı
Aşk yoluna koydum canı
Yunus aydur(söyler) bunu
Bir dem aşksız olmayım...

Sen sana ne sanırsan......"

Yunus Emre 

Ve ezgiye dökülmüş halini dinleyin şimdi  : )




Herkese iyi hafta sonları olsun dostlar... 

Taze Kahve / e-gurme.com

Size bugün www.e-gurme.com ' u anlatmak istiyorum dostlar…

Daha önce de satış açısından oldukça sıra dışı bir çizgiyi takip eden bu kahve firmasından bahsetmiştim size malumunuz...

Fincanlarımıza konuk olan kahve çekirdeklerini Colombiya, Costa Rica, Brezilya, Kenya, Guetemala, Ethiyopya, Yemen gibi uzak ülkelerden temin ettiklerini...

Ve "Cup of Excellence" gibi uluslararası bir kurum tarafından belirlenen puanlamada 100 üzerinden 90 ve üzeri almış kahve çekirdeklerinin itinayla tedarik edildiğini…

Müşteriye en "taze kahve” lezzetini sunabilme adına çekirdeklerini kargolamadan hemen önce kavurduklarını…

Evet bunları anlatmıştım…

Söz konusu e-gurme, şimdi de yaptığı bir takım yeniliklerle, taze kahvenin bizler için vazgeçilmez olmasını kaçınılmaz kıldı. Bunlardan bahsetmek gerekirse:

Son dönemde başlattığı bir kampanya ile, herkesin kendi damak lezzetine göre kendi kahve lezzetini oluşturabilmesi için “Kahveni yarat !” başlığı altında kişiselleştirici bir yeniliği hayatımıza kattı. Bu proje ile birlikte kahvenizi istediğiniz yöreden seçebiliyor, ona isim verebiliyor, hatta seçtiğiniz ismin ambalajın üzerindeki etikette yer almasını da sağlayabiliyorsunuz.

Aslına bakarsanız e-gurme ile kahve keyfi insanın “taze kahve” lezzetini yeni baştan yaratmasını getiriyor beraberinde. Şöyle ki:

Bana göre evde kaliteli kahve içmeye başlamak için ilk adımınız french press ile kahve demleme metodu olmalı. Bunun için ilk olarak 10-20 tl. arasında bir ücret ödeyerek www.e-gurme.com adresinden bir french press edinmekle işe başlayabilirsiniz. Ve bunun yanı sıra sipariş edeceğiniz bir kahveyi sipariş verirken "french press olarak öğütülsün" diye işaretlemelisiniz. Böylesi bir kahve siparişinden sonra evde yapacağınız kahvelerin sizi bambaşka kahve deneyimleriyle tanıştıracağına emin olabilirsiniz.

Böylesi “taze kahve” deneyimleri yaşarken, kahvenizi Paris sokaklarında içiyormuşcasına ya da yüksek zirveli dağların en tepe noktalarında müthiş manzaraya karşı yudumluyormuşcasına hisler içinizi kaplarsa şaşırmayın. Bu belirtiler beklenen şeyler…

Ve son olarak belirtmek gerekirse, bu kahve firması arzu ettiğiniz kahve keyfini deneyimlemeniz ve kahvelerinizin hazırlanma (kavrulma) aşamasına canlı tanıklık etmeniz açısından kapılarını size sonuna kadar açmış durumda bilesiniz… 
Dilediğiniz takdirde www.e-gurme.com 'un İstanbul Anadolu yakasındaki kahve kavurma tesisini ziyaret edebilir, taze kahve siparişinin keyif dolu serüvenine birebir tanıklık edebilirsiniz…

e-gurme böyle dostlar…

Eğer İstanbul da yaşıyorsanız, gidip mutlaka ziyaret etmeli ve değişik seçeneklerin tadına bizzat deneyerek karar vermelisiniz…

Herkese şimdiden keyif kahveleri olsun… : )

Oscar ödüllü filmler -2

2014 Oscar ödüllü filmlerden bir kaç tane daha izlediğim bir hafta sonu oldu dostlar... Fakat ne yalan söyleyeyim bu filmlerin öncekiler kadar etkili olmadığını söylemek zorundayım.

Ayrıca hepsi de yetişkinlere hitap eden yapımlar, hani öyle minik takipçilerim filan varsa izlemeye kalkmasınlar beni de üzmesinler sonrasında da ..

Bu arada minik izleyicim var mıdır acaba ? Okuldan eve geldiğinde annesine "Annecim kalk şu bilgisayarın başından Tazekahve güncelleme yapmış mı merak ediyorumm..!" diyerek önlüğünü çıkartan bi ufaklık hani ?

Merak ediverdim şimdi :)

Neyse filmlere geçersek , "En iyi senaryo" ödülünü alan ilki dışında diğerlerini pek beğendiğimi söyleyemem.Amerikan ve İtalyan yapımı olanlar fazlasıyla küfür ve kadın vücudu kullanmış ki  hiç yakıştıramadım. Ve de sık sık video atlatmak zorunda kaldım.Zahmetli oluyor biraz tabi.

Söylemeyeyim diyorum ama patlarım sanırım : Hiç düşünmezler mi bu yönetmenler?

Filmlerini çok naif  bir Türk hatunun da izliyor olabileceğini ? Düşündüklerini göremiyorum doğrusu :) 

Tamam tamam anlatıyorum işte filmleri , can kulağınızı açınız lütfen... :)

Ersin'in Kahvesi :)

Sizin hiç Google gibi bir arkadaşınız oldu mu ? 

Kafanız karışık olan konularda ne sorduğunuzu bile bilmeden kendisine bir şeyler saçmaladığınız hani...

Ve de karşılığında nizam abidesi cümleleriyle size "Did  you do ?" çeken...

Sorunuzu  kendi yardımıyla sordurttuktan sonra da ;  kafa karışıklığınızı iki dakikada giderivermekle kalmayıp, dünya standartlarında arama sonuçlarıyla sizi bilgiye boğan... 

Böyle bir arkadaşınız olmalı mutlaka diyeyim size...

Ersin böyle biri , O bir Bilgisayar Mühendisi... 

Ama O'nu diğer mühendislerden ayıran en önemli şey; sol beyin lobunu kullandığı kadar sağı da kullanıyor olması... Bilgili olduğu kadar incelikli ve beyefendi bir ruh taşıması yani.. 

Ohoo daha da anlatmalı mıyım  ? Yok bence yeterli , miss bir insandır kısaca O !  :))

Ayrıca bu kişinin objektifinden ruhumuza yansıyanlar için Flickr' deki şu sayfasına da mutlaka uğrayın derim ...

Ve bakın kahvesini bizim kutsal Kahve şeysi kampamız için nerde nasıl paylaşmış Ersin Bey ? :) 

Microsoft Türkiye'de öğrenmeyi seven biri olarak, öğrenmeyi çok istediğim bir konuda, bulunmayı sevdiğim bir ortamda, kıvamını kendi ellerimle ayarladığım bir kahve eşliğinde "o" anların tadını çıkarıyordum.
14.11.2013 - İstanbul / Ersin


 Çok teşekkür ediyoruz kendisine , düzeyli arkadaşlığı ve kahvesini bizimle paylaştığı için ! Allah , başarılarına başarılar eklesin ve daima mutlu olsun diye dua da ediyoruz  ayrıca  ! :)

Sana hangi şarkıyı hediye etmeliyim Ersin ?

İşte şunu :)



Kahve şeysi kampanyamız bitti mi sanıyorsunuz yoksa siz dostlar ?!

Ciddi olamazsınız , hemen katılım gösterin! 
Zira biz  son hızla devam ediyoruz ! :)

Sevgiler herkese  ;)

Blogcunun yorumlarla imtihanı...

Bu yorum yazma meselesi var ya hani ...

Yani şu bloglara yorum yazma meselesi... Bakın ben bu işi sizlere daha iyi aktarma adına  bir mizansen içinde ele aldım konuyu  ...

Bir mahalle düşünün ve mahalle içindeki sakinleri düşünün sonra da... 

Düşündünüz mü ?  

Bakınız :

Mahallede bir olay olmuş diyelim ...

1. gurup (yorum yazanlar ) :

 Olay yerini ziyaret edip "Ya olay olmuş , nedir ne değildir ? Hmm.. öyle mi ? Her şey yolunda mı ? Ohh peki , hadi görüşürüz.." v.s. şeyler söyleyerek kibarlık gösteren sorumluluk sahibi komşulardır onlar...

2. gurup (yorum yazmayıp , ziyaret edenler):

Olay yerine gelir , kanıtları inceler , kendi kafalarında notlar alır ama olayın kahramanlarına hiç bulaşmadan ortamdan toz olur giderler...Sonsuza kadar sessizliğe gömülür bunlar...

3. gurup (yorum yazmayıp , yorum yapanlar) :

Bunlar da yakın çevre ya da akrabalar filandır. Güya seni takip etmiyor gibi gözüküp gün gelir laf lafı açınca  olay anını sana bir bir anlatmaya başlarlar. E hani takip etmiyordun sen beni ?

Guruplama daha da çeşitlendirilebilir ama herkes gerekli mesajı almış olmalı bence ...

Siz hangi sınıftansınız peki ?

1. gurup bir komşu olun kardeşim bana ! :))

Kaçın kurasıyım ben ? Hmmm ... 

)
Ya niye taktım şu ara yorumlara ?

Bilemedimm :)

Sevgiler olsun herkeslere , tüm guruplara ;) !

2014 Oscar ödüllü filmler - 1

Güzel bir hafta sonundan herkeslere merhaba dostlar  ! :)

Bu hafta sonumu Oscar ödülü almış filmleri izlemeye ayırmıştım ve bu aktivite için kimseye "Oscalık yalanlar" söyleme gereksinimi duymayışım için de Rabbime şükretmiştim.. 

Bu hafta sonuna işte böyle başlamıştım dostlar, ama amaaa  ; eşin dostun sürpriz ziyaretleri , çıkan ıvır zıvır işler ve de o bitmez tükenmez arkadaş telefonları nedeniyle sadece 3 tane film  izleyebildim bu hafta sonu ama geri kalanla da  önümüzdeki hafta sonu tanışmak için sözleştik :)

Hmm...siz ordakiler.... Yeterince iyi birer blog okuyucusu olursanız filmler hakkında satır arası verdiğim bilgileri kaçırmaz ve de kendinize ona göre sinema saatleri ayarlarsınız .. Her şey böyle olabilir evet ;)

Ve bakın bu hafta sonu bizim evi ziyaret eden Oscarcanlar kimlerdi ? (Sinema dünyasının an itibariyle kazandığı "Oscarcan" deyimi de hayırlı olsun bu arada  :))

Kahve Hikayelerim #9 / Gurmelik

Evet yeni hikaye günüdür dostlar ! 

Kahveleriniz hazırdır ve de dış dünyayla bağlantılarınızı bir süreliğine askıya almışsınızdır umarım.

Çünkü bu sabah "güneş" biraz da bu hikaye için doğdu , bilginize... :)

Şu evrendeki kendini değersiz hisseden tüm kadınlar için yazdım ama, ben asla bir feminist değilim bunun da altını çizeyim :) 

Erkek ve kadın kainattaki müthiş  dengenin vazgeçilmez baş aktörleri... her zaman söylerim bunu.

Ve zamanda yolculuğa hazır mısınız ? Biraz "hız"  başınızı döndürmez inşaallah... 

Sıkı tutunun o zaman ! :)

                                      

Yeni şablonumuz...Mutluyuz... :)

Sevgili blogcanlarım ! 

Yeni blog şablonumun vatana millete hayırlı olmasını temenni edin lütfen  !

Kendisinden sıkılana ve daha iyi bir şey bulana kadar bloğumun şekli şemali budur...

Bir süredir güzel bir değişiklik yapmak istiyordum ama blog şablonu ayarlamak sandığımdan daha sıkıntılı bir şeymiş meğer...Uygun şablonu belirle , yükle , değişiklikler için programcı arkadaşlarının kapısını aşındır felam... Neyse ki benim arkadaşlarım çok candan kimseler olduğu için çok ağlatmadılar beni kapılarında :)

Bloğumun yeni hali için yardım eden muhteremi kahve şeysi kampanyasında tanıtacağım size zaten kısa bir süre sonra :) Ama şimdiden çok teşekkürler kendisine ...

Bu yeni şablon ile birlikte vedalaşmam gereken bir kaç şey oldu ; bunlardan benim için en önemlisi yazılarımın altındaki "tepkiler" ikonu. Hani vardı ya ; eğlenceli , etkileyici v.s. diye... Açıkçası onu dikkate alıyordum ve artık o yok. Bu çok acı ... Beni acılar içinde bırakmak istemiyorsanız tepkilerinizi yorumlara dökün lütfen. "Vuu Bilge bu eğlenceli !" Ya da "etkilendim canım.." gibi kısa kısa yazılabilecek şeyler hayati değişimlere vesile olabilir bakın. 
Açıkçası  ben kasamıyorum öyle çoğu blog yazarı gibi : " Yorum önemli değil canım , benim için önemli olan yazmak " fikrinde  değilim yani. Yorum yazın , biz de ne yöne gittiğimizi bilelim kardeşim ! Pehh !

Neyse zaten bu yorum yazma mevzusunda yakında bir yayın gireceğim bloğuma , çemkirmeli , çilekli ,kremalı bir şeyler filan... :)

Ve vee bu yayının da sonuna geldim arkadaşlar.. Üşenmeyip konuyla ilgili bir mani yazma inceliği  de gösterdim  bakın  :

Bilge der ki , yeni blog şablonu candır 
Sende yenile herkesi  kıskandır!
Nikotin var diyorlar ama 
En sevdiğim yiyecek patlıcandır

Sonu biraz alakasız oldu ama napalım , zaten en sevdiğim yiyecek patlıcan da değil sırf kafiyeye uysun diye... :))

E hadi görüşürüz o zaman dostlar :)

Ederlezi ile başla haftaya...

Dostlar hangi vakitteyiz ?

Totem yapma vaktindeyiz , yani yeni bir haftanın tam da başında  !

Giriş , gelişme ve sürünceme süreçleriyle bizi deli eden problemlerin Yaradan tarafından böyle tıkır tıkır çözülüverdiği bir haftaya giriyoruz anlaştık mı ?

Anlaştıklarımız konuşsun ve diğerleri de sonsuza kadar sussun lütfen !

Sus gelsin onlara  ,  nasıl fikir ? 



Ederlezi , Balkanlardaki bir çingene azınlığın kutladığı bahar festivaline verilen isim...

Yaşamlarımıza bahar gelmesi açısından totemlerimize krema olsun diye paylaştım ben de... e bu nasıl fikir ?

İyi haftalar olsun kahveciler , görüşmek üzere ;) 

100 santigrat derece !

Hani su yavaş yavaş ısınır ve kaynama noktasına varırsa artık ısıyı kesseniz de suyun taşmasına engel olamazsınız ya ?

For example : Kahve yaparken unutulup taşırılması... !

Hayatımda böyle suyu  ısınan konular var , hepimizin vardır... Öyle ki 100 santigrat dereceye ramak kalmış ... 

Bi' kaç tanesini kendime saklayıp diğerlerini ifşa etmek gerekirsee... 

Gerekir mi ?

Tabiki gerekir, hayatımız olmuş magazin !

Günden güne  beni çıldırma noktasına taşıyan özlemlerim şöyle ki  :

• Otobanda saatte 250 km yapabilecek bir arabaya sahip olmak ,

• Beynimin naneli sakız kadar fresh bi' atmosfere sahip olarak  unutkanlık hastalığından kurtulması

• Bloğumun artık yeni temasına kavuşması kavuşması !

• Yazmakta olduğum kitaba günlük olarak  düzenli vakit ayırabilme disiplini kazanmak

• İkametgahımın büyük bir ile(İstanbul olabilir!) nakli, hem yazılı hem uygulamalı olarak...

• Ve işte bunun gibi basit bir kaç şey daha...

          Çok şey mi istiyorum şimdi ben hee ? çok şey mii ?

           Ay çıldırmıcam !




İyi hafta sonları olsun ama yine de hepinize :)