27 Ocak 2009 Salı

Oturma odamdan bir kaç kare...

Evimin resimlerini koymak megalomanlık gibi gelmesin size şekerler.Eski mobilyalarımı boyatıp yepyeni bir görünüm kazandıklarını söylemiştim daha önce.Bu değişimi göstermek istedim sadece.Tüm ahşap mobilyaların boyanmasının maliyeti sadece 150 ytl :)



Kahve eskitme renkteki aynalı dolabımı tv konsolu olarak kullanmaya başladım.


Cam kapılı vitrinim artık kitaplığım oldu.Cam kapıların çıkartılıp raf ilave edilmesi boyama masrafına ilave edildi.


Orta sehpam da boyanan mobilyalarım arasındaydı.Aslen kahve eskitme olan eski haline oranla şimdi çok daha iç açıcı bana göre :)




Dolap kulpları tamamen kendi imalatım.Büyük boy pardesü düğmelerine sardığım çiçek desenli yapışkan plastik, açık kemik rengine uyum sağladı.İstek olursa daha detaylı bir açıklama da yapabilirim sonra kulplar hakkında...




Son olarak ta odamın renklerine uygun yaptığım meşhuur balon usülü el yapımı lamba aparatım.Bu da nasıl yaptığımı anlatabileceğim el işlerimden biri ...
İşte böyle, boyandık yenilendik :)

25 Ocak 2009 Pazar

Bir beyaz sayfa ,bir kalem...



Bu resim çerçevesi, sıkıntılı bir iş gününde beynime sıçrayan sinirin en somut çıktısını ifade ediyor denebilir.Hani psikyatrlar tavsiye eder ya,bembeyaz bir sayfaya dökün içinizi diye.Bu tavsiyeye uyan Bilge yazar yazar yazar...Arkasından gelen bir rahatlama,ferahlama...Sonra"Ee bu yazdıklarımı ne yapıcam?"sorusu.Biraz daha rahatlarım düşüncesiyle yazdıklarının üzerine rastgele kahve fincanı,ev,ağaç,şişe v.b. cisimlerin resimlerini çizer.Çizdiklerini keser biriktirir sonra da bu çerçevenin üzerine yapıştırır.İçinde eşiyle resmi vardır,bloğuna koyarken deniz efekti vererek bu resmi kamufle eder.Neden mi ? Bilinmez...

24 Ocak 2009 Cumartesi

Sınıf atlamak ...

Hani itiraf edeyim ki çok büyük bir maharet istemez bu şişeyi hazırlamak.Günü kurtarmak için koyduğum resimlerden biri :)Asıl dikkatleri çekmek istediğim nokta başka.Mutfağımda dekor olarak kullandığım bu şişe işi bitmiş cam meyve suyu şişelerimden biriydi.Bi ara balkonda bi köşede pinekledi,sonra tezgah altlarında günlerce karanlıkta bekledi.İçine su koymak için küçüktü ve ev sakinlerince kaderine terkedilmişti.Bir de minik bir cam bardağım vardı .Sınırlı hacmi nedeniyle o köşe senin bu köşe benim itilip kakılanlardan biri de oydu.
Bu iki arkadaşı takım haline getirmeyi düşündüm ve gövdelerini gri makrame ipiyle sarıp sarmaladım.Mavi boncuk da iyi gider diye düşünüp kullanmadığım mavi boncukları ekledim.Bardağın ağzına en son sırayı dolamadan önce artık makrame iplikleriyle püskül yaptım yapıştırıcıyla sabitleyip en son sırayı doladım.Mutfağımda fiyakalı bir köşede duruyorlar o gündür bu gündür.Gelen giden "ne güzel bir takım " deyip duruyor.
Demek ki neymişş : Nerden geldim değilll ne olucam demek lazımmış değilmi.Amma klişe oldum beaa.Aslında "bir elin nesi var iki elin sesi var"diye bi mesaj daha sıkıştırabilirdim araya ama abartmamak ta lazım :)
Cansız eşyaların da her yaratılmış gibi ruhu olduğu söyleniyor.Sizce de sınıf atlayan bu kankiler daha mutlu değilmidirler şimdi eski hallerine göre ?Bence mutludurlar hem de çok...Allah hepimize de meyve suyu şişem ve minik bardağım gibi donanım kazanıp sınıflar atlamayı,standartlarımızı yükseltmeyi nasip etsin inş...Aminnnn...

Ne güzel bağladım ama :))

20 Ocak 2009 Salı

Buralardayım :)

Yeni bir yol ayrımındayım,bir milyar insanla tanışacağım önümüzdeki günlerde tahminen.Yine yoğun bir koşuşturma başlayacak.Birşeyler oluyor yine hayatımda dostlar.Artık hayattan sakin seyreden gemi seyahati türü bir beklentim yok; sert rüzgarlar ,ıssız adalar,cıvıl cıvıl kumsallar...Seyir halindeyim ve seyrediyorum sadece.Bu yolculukta geminin dümenini emin ellere bırakmışım,huzurluyum anlayacağınız...

Ammaaa ne olursa olsun yine buralarda yaptıklarım ve paylaşmak istediklerimle sizlerleyim inş. şekerler... Kendinize iyi bakın,arada sırada buraya da bakın :)

15 Ocak 2009 Perşembe

Turkuaz gazetelik...





"Aslında bu..." diye başlayan cümleler bitmez bende dostlar.Evet, aslında resimde gördüğünüz gazeteliğimi kapladığım turkuaz renkteki kumaş yazlık eteklerimden biriydi sadece.Daha önceki koltuklarımın rengine uygun makreme ipiyle yaptığım gazeteliğimin rengi yeni koltuklarımla uyumsuz görünüyordu.Ben de kullanmadığım bu eteği bozup üzerine kumaş boyama desen çalıştım.Ve gazeteliğimi kapladım.Artan bir biye parçasını fiyonk yapıp ahşap kısmına silikonla tutturdum.Ortasında mavi boncuk var ama fotoğraf çekmeye yeni başladığım için belirgin çekememişim.Yeni fotoğrafları çekerken daha dikkatli olucam inş.

"Aslında bu..." diye başlayan başka bir anlatımımda görüşmek üzere :)

12 Ocak 2009 Pazartesi

Pörtlek pantifler...

Hayır hayır bunları ben yapmadım merak etmeyin :)
Aydın da geçtiğimiz yaz güzel bir yer açıldı : Aydın Forum.Oraya gittiğimizde almıştık bu ev ayakkabılarını.Ayakları çok üşüyen biri olduğum için bana çok iyi geldiler.Büyük hacimleriyle evin içinde karakteristik özellik te kazandılar nerdeyse :) Fiyatı 20 tl.

10 Ocak 2009 Cumartesi

1 ytl ye cennet köşee...


Seviyorum evimdeki bu köşeyi...Organze beyaz kumaşımı 1 ytl ye almıştım.Hatta masa örtüsü olarak almıştım kısmetinde sandalye elbisesi olmak varmış.Yemek masası takımından arakladığım 2 sandalyeye bu cici elbiseleri diktim, artık parçalarını da kumaş boyasıyla çiçek,yaprak, kelebek desenleri verip boyadım.Köşelerine diktim sandalyelerimin.Herkesin vardır fiskos masası; beyaz dantel örtümle kullanıp sandalyelerimin arasına koydum...Huzur verici bir dekor için çok paraya gerek yok bence.Doğallık en pratik ve ucuz seçenek her zaman.Gözden geçirin artık kumaşlarınızı kullanmadığınız sandalyeleri,tabureleri ne cennet köşeler çıkar size de...

9 Ocak 2009 Cuma

Peçetelik...


İşe gitmediğim bi günde yapmıştım bu peçeteliği hiç unutmam...organze beyaz kumaş ve sarı organze tül ile yaptım.İçinde sert durması için tela var .Üzerlerini de inci boncuklarla işledim.Aslında yapımı çok basit ama organze ve inci birleşimi özel bi görünüm kazandırdı.




7 Ocak 2009 Çarşamba

İçi beni dışı seni :))

Yeni taşındığım ev, çıktığım eve oranla oldukça dar ,bu sebeple bi çok fazla eşyayı elemek zorunda kalmıştım taşınırken.Bu olumsuzluk ta her olumsuzluk gibi beni daha pratik fikirler üretmeye mecbur kıldı.Artık kumaşlarımdan vazgeçemezdim ama onları koyacak bir dolabım/çekmecem de kalmamıştı.Aynı zamanda kapının önüne çarpmaması için koyacak bir ağırlığa da ihtiyacım vardı.Bütün bu denklemleri ortak bir çözümle halletmek için kartondan içi boş bir ev yaptım.İçine de kumaşlarımı doldurdum.Kapımın önüne koyduğum bu evi herkes dekor sanıyor oysa o benim kumaş dolabım...Eşim dostum beni hastayım sanıyor yastayım hiç kimse bilmiyor hesaabı :) (saçmaladım demi, amann boşverin...)



6 Ocak 2009 Salı

Kır peçetelerinin hikayesi...

80 li yada 90 lı yıllarda evlenen yeni gelin kızlar bilirler,adettendi o zamanlar yemek takımının masasının ortasına büyük bir cam kase konur içine de annelerin yaptıkları renk renk bir milyar kadar oyalı mendil dizilirdi."Kır peçetesi" de denirdi bunlara.Anneciğim de bu adeti devam ettireceğime yürekten inanaraktan bi düzine kır peçetesi yapmıştı benim için.Büyük hevesle yaptığını bildiğim için geri çeviremedim bu mendilleri ve özellikle annem bize geleceği zamanlar cam kasede yemek masamın üstünde yayılaraktan saltanat sürmelerine izin verdim.Kah dantel kutumun dibinde kah cam kase içinde inişli çıkışlı bi yaşam sürdüler :)

En sonunda biraz değişiklik onların da hakkı dedim ve hepsinin içine elyaf koyaraktan kese haline getirdim onları.Ortalarına da kenarlarındaki dantel renginde motifler işleyip diktim.En son hepsini de ipe dizdikten sonra en altta kalan ip artıklarına deniz kenarından topladığım taşları yapıştırdım silikonla.Astığım köşeye baktıkça bana deniz kenarını anımsatıyorlar.Kendileri de hayata tepeden bakmanın tadını çıkarır gibiler...




5 Ocak 2009 Pazartesi

Smıleee....




Kendime bakıyorum da gülümsemeye fazlasıyla yatkın bir insanım...Kızdıran hallere gülümseyip geçiyorum çoğu zaman;utanıyorum,kızarırken gülümsüyorum;hüzün veren şeylere gülümsüyorum acı acı;hatta cevabım da yoksa sorulan sorulara dudaklarım yanaklarıma doğru yelken açıyor, gülümsemek oluyor tek cevabım...Peki bu kadar gülücük fazla değil mi? Öyledir mutlaka ama elimde değil, değişemiyorum...Yoksa üstte gördüğünüz kırmızı masa lambamın bozulan düğmesini "gülümse" yazılı kurdelayla kamufle edermiydim hiç :)




4 Ocak 2009 Pazar

Tek tığla saç bandı...



Bu saç bandını 2 günde falan ördüm sanırım.Ortasındaki kırmızı çiçeklerin içinde kırmızı boncuklar,en ortada da turkuaz boncuk dikili.Bloğumda çok yer kaplamaması için resimleri küçülterek ekliyorum.Resmin zor anlaşılmasına neden olabiliyor bu durum.Ayrıca bu saç bandı için de bir manken ayarlayıp saça takılı çeksem daha iyi olacakmış aslında ama neyse...Çiçeklerin kenarlarındaki kurtçuklar sık direk çekilerek yapıldı bu arada.

İşte böyle canlar...

3 Ocak 2009 Cumartesi

Rulo havlu askısı...

Kiracıysanız ,özellikle de ev sahibinin çıkarlarına saygılı bir kiracıysanız kolaylıkla çivi çakamazsınız duvarlara.Ama mutfakta bir rulo havlu askısından da vazgeçemiyorsanız benim uyguladığım bu yöntem tam size göre.Karton ve kumaşla yaptığım bu askıyı duavara çift tarafı yapışkanlı bantlarla sabitledim.Duvara zarar vermediği gibi istediğinizde yerini de değiştirebilirsiniz.Ev ve ağaçlar basit ama sempatik bi anlatım oldu :)

2 Ocak 2009 Cuma

Yeni ütü masam...













Yeni taşındığımda aldığım ütü masamı hem dolap hem ütü masası olarak kullanabiliyorum.Fiyatı 95 ytl ama Elma mağzalarından aldığımız için taksitlendirebildik.Fazla söze gerek yok fotoğrafları altta...