Bugün akşam yemeğimizi yedikten sonra babama sarıldım yine içimden geldiği gibi.
İçinden gelince sevdiğine sarılmak gibisi var mı ?
Şunu oku bakayım dedi cebinden çıkardığı takvim yaprağını elime tutuştururken.
Neymiş o babacım diyerek aldım elime.
"Sıkıntılar insanı olgunlaştırır, kulu yaratılma amacına uygun hale getirir" diyordu yazı özetle...
Elhamdülillah diye fısıldadı saçlarına aklar düşmüş onurlu ve çalışkan babam.
Babacım işte sen o kullardan birisin inşaallah dedim öperek.
Şu günlerde 70 li yaşlarını yaşayan biricik babam, sıkıntılardan şikayet ettiğini hiç duymadığım, evlatları için her sorunun altından üstüne gelen güçlü bir kahraman oldu hep. Babam olmasaydı hani mahallemizdeki yaşlı bir amcamız olarak tanısaydım onu en az şu anki kadar severdim yine sanıyorum.
Peki sence ben olgunlaşabildim mi babacım ? diye sordum sonra. Senin epeyce tık altındayım biliyorum diye ekledim.
Gözleri doldu babacığımın.
"Ben kızlarımdan çok şey öğreniyorum" dedi.
Abartıyordu da...
Konuşmadan sarıldım ben yine sadece.
Abartıyordu da...
Konuşmadan sarıldım ben yine sadece.
İçinden gelince sevdiğine sarılmak gibisi var mı ?