30 Haziran 2011 Perşembe

Ödülümüz Ahmet bebeğimiz :)

Bir Mayıs günüydü sanırım...Evet evet Mayıs olmalı... Liseli çağlarımız daha ,hani şu ufak dağlar bizim eserimiz dedirten çağlar :)) Nursen ve Muhammed arasında hiç beklemediğimiz bir elektriklenme.Benim de bi miktar girşimimle, adının konmasına sevgili olmalarına kadar uzanıvermiş hatta bu iş...Muhammed ,en yakın kankamız artık Nursenin sevgilisi...hmm alışalım bakalım derken...Lise biter ailelere sıçrayan konu belli kültür farkılılıkları nedeniyle fırtınalara neden olur ve ayrılık gelir...Ama kader son sözünü söylememiştir ki üniversite tercihleri sonunda aynı şehre düşerler hiç planlanmadığı halde. Yaklaşık 10 yıl süren mücadele sonunda aileler razı edilir ve dünya evine girilir...Nursen,canım kardeşim Ahmet bebeği hak etti ,Muhammed le güzel bi yuvayı da...Çünkü çok sabretti çok acılar yaşadı ama yine de vazgeçmedi.Muhammed de öyle...Hayranım onlara... Ahmet bebeği de çok sevdik,yeni katıldı aramıza.40 gün kadar oldu :) Biraz Muhammed biraz Nursen ... Yıllar sonra gelen ödülümüz O :)
Bebek mevlütünde teyze olmanın keyfini yaşadım geçenlerde.Ve Ona bakarken kendi bebeğime kavuşmayı hayal ettim.Bu konuyu çok karıştırmayalım da hissettim inş. yakın bi zamanda anneyim.Dualarınızla blogcanlarım :) Hani abicik Libya dayken nasıl hararetle geri gelsin diye dua istemiştim ve sizler esirgememiştiniz ya aynı hararetle yine istiyorum şimdi. Tazekahve anne olsun , bebek maması hazırlasın ,aynı mamanın çıktısını alsın bi zaman sonra falan :)) Dualarınızda unutmayın canlar olur mu ?
Nursenim canım kardeşim ve Muhammed e Ahmet bebekle uzun ve sağlıklı ömürler inş. İyi günde kötü günde hep birlikteyiz canlarım benim :)

Kendi bebek mevlütümde bu olmazsa olmaz mevlüt şekerlerimi kendim imal edicem inş. :)) Pembe mi olur yoksa mavi mi bilinmez tabi ...Ahmet bebeğinkiler hazır alınmış bu arada ...




Çok savaşlar verildi senin için Ahmet bebek :) Ama kolay mı güzelliklere ulaşmak öyle hemen...Bir gülüşün ,bakışın, ellerinle dokunuşun...Herşeyin o kadar güzel ki ,sen değersin tüm savaşlara bunu biliyoruz anneciğinle biz...


Öpüyorum ve dua kısmında ciddiyim dostlar unutmayın ! :)


Sevgiler herkese :)

27 Haziran 2011 Pazartesi

Yürümek ve yükselmek...

En sevdiklerinizi kısa aralıklarla kaybettiğinizi düşünün...Zaten öksüz ve yetim büyümüş olduğunuzu ..dünyalar kadar büyük sorumluluğun altındayken tüm şehrin sizi hedef aldığını,ağır hakaretler ve saldırılarla üzerinize geldiğini ...

İşte şefaatini umduğumuz rehberimiz,sevgili peygamberimiz böyle bir psikolojide iken Taif yolculuğu dönüşü ellerini açıp dua etti Rabbine...Gücünün tükendiğini,yalnız hissettiğini anlattı, zaten o halinden ve herşeyden haberdar olan sevgilisine."Bir çıkış yolu,yardım" diye mırıldandı belki de...Ve tam o günlerde ilahi teselli kucaklarını açtı Ona;cennete ,cehennme,7 kat göklere,tüm evrenin sırlarına vakıf olma ikramına kavuştu...Yürüyüş ve yükselme anlamına gelen İsra ve Mirac mucizesini yaşadı.Akıllar almaz,matıklara işlemez bu yükseliş Onun sabrının mükafatıydı ve tam bu noktada durup kendimize bakmalıyız diye düşünüyorum ben...


Tıkandığımız ve herşeyin üzerimize geldiği noktalarda isyanın o serinletir gibi görünen ardı alevlerle kaplı kapısına mı yoksa tek bi hareketiyle bizi Mirac ödülüne muhatap edebilecek Rabbimize mi yönelmeli...Herbirimizin, sonucunda farklı ödüllerle farklı yükselişler yaşayabileceğimiz hüzünlü zaman dilimlerimiz mevcut.Çeşit çeşit sıkıntılar ve imtihanlar yayılmış paylaştırılmış durumda hayatlarımıza.Sonu İsra ve Mirac olan sıkıntı, güzel bi hediye paketi olarak algılanırsa daha kolay aşılmaz mı herşey ? Bana İsra ve Mirac anlatılırken geçen hafta, ve sevgili peygamberimin hayatına tekabül ettiği zamanlama da dikkatimi çekince tam bu noktadan başlamak istedim Mirac Kandili postuma...

Bu nadide hediyenin içeriğini ve hediye ediliş şeklini zaten meraklarınızın tezahürüyle araştırıp incelediğinize inanıyorum...


Bi kaç yapılması güzel olan şeyi paylaşmayı istiyorum yine de siz sevgili arkilerimle :)


*Hz. Peygamber (s.a.v) buyuruyor ki :


"Recep ayında bir gün ve gece vardır ki Recep' in 27.gecesidir.Kim o günü oruç tutar ve geceyi ibadetle geçirirse yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene ibadet yapmış gibi olur."


*Güzel rehberimize bol bol selelatü selam getirmeli "Es selatü ves selamü aleyke ya Rasullallah" demeli,bol bol da günahlarımız ve gafletimiz için tövbe edip "Estağfurullah" demeliyiz...


*Özellikle kandil günü namaz kılmak varsa kaza namazlarımızın en az bir günlüğünü eda etmek çok sevaptır...

*Yatsı namazından sonra 12 rek'at "Hacet namazı" kılınır.
Her rek'atte Fâtiha-i şerîfeden sonra 10 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namaza niyet:
"Yâ Rabbî, rızâ-i şerîfin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili habîbin Resûl-i Zîşan Efendimiz hürmetine ben âciz kulunu afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-i ilâhîne mazhar eyle, Allâhü Ekber."
Namazdan sonra:
4 Fâtiha-i şerîfe,
100 defa:
"Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym"
100 İstiğfâr-ı şerîf,
100 Salevât- şerîfe okunup duâ yapılır.
Bu namazda, İhlâs-ı şerîfeler 100'er adet okunursa veya bu namaz 100 rek'at olarak kılınırsa; bunu yerine getiren mü'min huzûr-i ilâhîye namaz borçlusu olarak çıkmaz.


Dostlar hayatta bazı hediyeler var...Hediye zamanlar bir de...Yarın bunlardan biri ,bu zaman dilimini en iyi şekilde değerlendirmek dileğiyle...

Coşku dolu ,kabul gören duaların boşluğa fısıldanıp Rabbin rahmetine yükseldiği kandiller olsun hepimize.Dualarınızda unutmayın Tazekahveyi :)

Sevgiler herkese !


Görsel

23 Haziran 2011 Perşembe

Günlük plan...


Hayatımda var olmasını istediğim şeyleri,

Gün içinde yapmam gereken şeyleri,okumam gerekenleri,gitmem gereken yerleri...

O gün aldığım iltifatları yada eleştirileri...

Duyduğum güzel sözleri ,hadisleri yada ayetleri...

Öğrendiğim ilginç dipnotları...

Hergece yatmadan önce not alıyorum,yazıyorum....

Gün biterken ve başlarken mutlaka yazıyorum isteklerimi , sanki sahipmişcesine.Kuantumla ilgili okuduğum şeyler üzerine başlattım bunu ve inanıyorum doğruluğuna...

Hergünün çizelgesini hazırlayıp kazandırdıklarını yazıyorum mutlaka...

Çünküü ; söz uçar yazı kalır ;)

22 Haziran 2011 Çarşamba

Star edasında cevaplanan sorular :)




Derkenarcığım mimledi dün beni...


Yine birbirinden nadide soruya cevap verip zahmete girdim :) Hepsi altta ...



* Lamba cini var ya hani , bizim şu ufak camekanı mekan bilmiş hayali sadık hizmetçimiz.. O çıksa karşımıza "dile benden ne dilersen sahip " dese ve tek dilek hakkıyla birlikte düşünmek için 1 saatimiz olsa ;



1) Ne yaparmışız ?



Önce ben Ona bişey sorardım hatta biraz çemkirirdim ; Ya gözüm, sen sıkılmıyomusun o bir avuç yerde ? Problemin ne senin ,canına hiç mi acımıyosun ? Bak bak kulakların falan ne biçim buruşmuş el kadar yerde sıkışırken . Açıll şöle açıll bi gerin bi kendine gel.Sen efendi ol kendinin yaşamının değerini bil ben senden herşeyi dilerim canım cinimm benimm ! derdimm Ona :)) O 1 saatte de Onu biraz gezdirip dolaştırıp yaşamını gözden geçirmesini sağlardım hatta :D Haahaa !



2)Ne dilermişiz ?



Tek bir dilek hakkım varmış.... Balık olmamalı,balık tutmayı öğrenme ayarında bişey olmalı işlevsel bi istek olabilmesi için.Aslında gerçekleşmesini istediğimiz her dilek güçle beslenmiş bi kararlılık sonrasında gerçekleşiyor.Çevremizde benzeri o kadar çok başarı hikayesi var ki buna örnek olarak gösterilebilecek...Artık yaşam bunu onaylamış diyebiliriz.Kısaca ben yorgunluğunu birazcık üzerinden atabilmiş cinimden bunu isterdim : "Güçlü ve kararlı bi karakter yapısını " yani ...Gerisinde herşey kendiliğinden gelirdi zaten ,tüm dileklerim yani :)Şu an ki durumun nedir derseniz herkesi mutlu etme sevdasına kapılmış bi ayrangönüllüydüm yakın zamana kadar.Ama sevenlerime söz verdim düzeliyorum günden güne ve hayır demesini öğreniyorum yavaş yavaş.Fakat bi lamba cini birden bire bunu yapsa benim için süper olurdu gerçekten :))



3)Dileğinizi seçmeniz kolay olur mu ?



Evet çok net ...Çünkü yıllardır istediğim bişey kendisi , hep aklımda yani :)



*Blog açma hikayemizi sormuşlar bir de...



Ben geri dönüşüme çok meraklıydım hep.Bazı eşyaların başka eşyalara dönüştürülmesi işi.İyiki de meraklıymışım :) Önce 10 marifeti buldum, ardından Edacığın bloğunu,sonra Edacığın önerisi beni buldu :" Blog açsana kuzu sen ! " Ve o günden beri sizlerle Tazekahve ...



* Gıcık olduğum şeyler nelermiş ?



Lamba cininin kendini oraya hapsetmesi mesela :D Hmm..şaka bi yana ama insanların kendisini sıkıntıya sokmaları ufak şeyler yüzünden hayatı kendilerine ve yanlarındaysam bana zehir etmeleri beni gıcık eder :)) Düzeltebiliyorsam düzeltmeye çalışırım da olmuyorsa ortamdan toz olurum anında :)



Vee emirvakilere gıcık olurum bi de.Çevremdeki herkes bu yolla bana bişey yaptıramayacağını bilir başka teknikler geliştirirler:"Bilgecim çok sevaba girersin bak" falan gibilerden :)



İstemediğim zaman istemediğim yerde olmaya istemediğim müziği dinlemeye istemediğim kişilerle konuşmaya herkes gibi gıcığım ben de...



Yapmacıklığa hastalık derecesinde gıcığım...Bi post yazmışlığım da var hatta sırf bununla ilgili :)



Meyve veren ağacı taşlayan ellere,aşırı tevazu sahibi meyve veren ağaca gıcığım...



Kayınvalidesine saygısızlık yapan geline,gelinin her işinde söz sahibi olmaya çalışan kayınvalideye gıcığım.



Açıksözlülüğü nezaketsizlikle karıştıran görgü fakirlerine de gıcığım...



Kendimi tutamayıp kahkaha attığımda beni ayıplayan bakışlarla süzen teyzelerime de gıcığımm !



Salatanın içine havuç konmasına gıcığım ,karşıyım ,reddediyorumm bunun lezzet olarak kabulünü hatta !



Yaptığı güzel yemekler nedeniyle ailemizde mutfak otoritesi kabul edilen ablacığın yemek yaparken incelikleri altını çize çize defalarca söylemesine gıcığım :D



Ocakta taşmış sütün ardından ocağı temizlemeye gıcığım.Buna gıcık olmayan hatun var mı ?Aman Allahım bizlerden uzak tut,bize acıı :/




Yaşları babamdan küçük olan amcalarımın babamın sözünün üstüne söz koymalarına gıcığım :)



Bi batılı olarak doğulu vatandaşlarımızın dışlanmasına gıcığım,hissettim mi pis yaparım !



İçkinin her türlüsüne gıcığım,şişesini görmeye tahammülüm yok ...Yok :)



İnançlarla dalga geçilmesine gıcığım,oooff gıcıklık ne demek terör estiririm terörr biri yaparsa çevremde :D



"Yavv Bilge bırak şu blog işlerini gerçek hayata dön yavrum be" denilmesine gıcığım...



Kendimle ilgili de kararsız tutarsız hallerime gıcığım :/ Bu da bana kapaktır yani :)



Konuşmamın kısıtlanmasına gıcığım :P



Ama kısa keseyim şu an da memleketimin havası olsun bari :))



Bu mimceğizimi de benn sevgili kankalarım Sessizteyyare,Onlaruyurken,By mutu,NaysT!ng ,İkizannesi, ve Tatesal ciğime pas ediyorum...Ve cevaplamak isteyen herkese !



Yine star edasında cevapladım canlar :P



Seviyorum hepinizi !





19 Haziran 2011 Pazar

Twitte follow yap :)




Bende bende bendeeee !! :D Ben de twitteyim artık. Blogum ikigözüm Tazekahvem, facedeki kankalar ve şimdi de twitleme zamazingosuna kapağı atmış bi kahvecik olarak şu pc ekranına zamkla yapışmışcasına paylaşım manyağı oldum diyebiliriz zatımı tanımlarken :)) Canımcım kankamın bi kaç kez teklif etmesi ardından bugün itibariyle bi hesap açıverdik söylemesi ayıp :)Çok teşekkür ediyorum bu arada kendisine.Beni sosayalleştirme çabasına bilmukabele karşılık vericem haberi ola :)Tazekahve sıkıntısı vardı twitt cemaatinde O da geldi tam oldu :)


Peki ben bu haberi burda eteği tutuşmuş yahudi teyzesi gibi ( bizim buraların deyimidir:)) niye hararetle duyuruyorum ki ? Çünkü bloğumu takip eden twit sahipleriyle bu güzel kuşcuğun platformunda da birlikte olalım istiyorum da o yüzden.Takip edin beni ,takip edeyim ben de sizi .Sen nerdesin ben şurdayım muhabbetleri işte :D


Geriden takip ediyorum şu trendy olaylarını ama sindire sindire yaşamayı seviyorum ben herşeyi.Balık sürüsü içindeymiş gibi bişeyin peşinden gitmek yerine aklıma fikrime düşünce peşine takılıyorum bazı şeylerin.


Yaa işte böyle twetleşelim diyecektim size de, o yüzden bağırıp çağırdım akşam akşam :))


Yeşil ovalarda koşuşturan Heıdı nidalarıma burada son verip Peteri aramaya gidiyorum şimdi :P


Gün yüzünü geceye çevirmeye başladı başlayalı bi şarkı dinliyorum bu arada . Peteri arayan Heıdı lere gelsin yada tam tersi de geçerli :))


Klibi izlemeseniz daha şık olur benim için ama şarkı sağlam...


"Biz hiç beceremedik sevmeyi de terketmeyi de ... "


Tıklayınız,dinleyiniz sanalcıklarım :)


Herkeslere sevgiler !

18 Haziran 2011 Cumartesi

Yeni Tazekahve :)

Bloğumda bi görsel değişikliğe gittim görüldüğü üzere :)

Geceyarısı sıkıntıdan kalkıştığım bu işi plansız programsız başladığım için memnuniyetsiz bitiririm sanıyordum ama sanırım hoşnut bi şekilde sonlandırdım.Eğlenerek yapılan herşeyin ne olursa olsun güzel sonuç verdiğini söylemekten yıprandım ya belki bi kitap ta yazarım bu konu üzerine :))Bloğuma da şöyle bakınca fena gelmedi gözüme.Sanki gelmişsiniz de kitaplığımın olduğu bölümü seçmişiz kahveleri içmek için :)) Mesela yani :))

Zaten bi süre sonra bu aristokrat havadan sıkılıp hamarat hallerime trans olursam yeni bi fonda yeni bi header kolajıyla bambaşka bi hale getirebilirim gözüm blogcuğumu :) Bu başlıktaki kolaj olayını icad eden blogcanlardan da Allah razı olsun hani. İçimizin gittiği headerlerı sinemize çekip kendi özgün karelerimizden oluşan kolajlarımızla,baktıkça mest eden headerlarımız oldu böylece :)

Uykum geldi artık , baya çalıştım zira :P Hadi bakalım görüşürüz bi daha ki postumda,kitaplığımın orda :)

Sevgiler dostlar :)

17 Haziran 2011 Cuma

Hamiz,dönen aşkım benim !

En yakın arkimin ablası Sevim abla , "sonunda sıçan anneannesi de olduk :/" dediğinde ilk kez haberim olmuştu varlığından Hamizin :) İşin içinde bir hamster olduğunu ve bundan sonra kendimi aradığımda sık sık Sevim ablaların evinde bulacağımı da ilk o an anladım :)
Hamiz, Sevim ablanın kızı Elçin in(şu pembe ojeli ellerin sahibesi :)) hamsterı... Sık sık fare olmadığını vurguladığım ve özlük haklarını dile getirdiğim için benim de hamsterım sayılır tabiki de :D Onunla tanıştıktıktan sonra Elçinlere daha sık gider oldum ama her gittiğimde bi görüşme talep edemiyorum ne yazık ki...Yok uyuyor,yok havasında değil gibi binbir bahaneyle el üstü tutuluyor miniğim.Fakat ben öbür odada ,konuşup gülerken anlatıp söylerken aklım hep diğer odada yani Onda ve minik elleriyle ceviz yemesini seyretme hayalinde... :)) Geçen gün zar zor bi randevu koparınca her anını fotolamak istedim Elçinciğimin yüksek müsadesiyle :) Nasıl sevindi nasıl dört döndü beni görünce :) Gerçi bişeyler ekseninde dönme fıtratlarında var hamsterların ama olsun beni de özlemiş anladım ki ben :P

Demin bi arkadaşım aradığında da ne yapıyorsun diye sordu.Hamizi koyuyorum bloğuma diye cevap verdim.Hamiz de kim diye sorunca açıkladım ve aynı klasik cevabı aldım: "Hmm sıçan yani (!) " Bi de "sana göndereyim bi fare yakalayıp ta Bilgecim çok seviyosan eğer " diye ekledi :P Teessüf ediyorum dostum sana :/ Şükrediyorum ki Hamiz bloğumdan habersiz :/ Bunları okuyamayacak.Okusaydı kırılırdı canımın içi ya ,olmaz ki şık değil yani :(
Neyse ki Tazekahveyle arası pek yok ama benimle arası süper ! :))

İşte arkicanın ellerinde pozdan poza giren Hamiz :)






Burda cevizin kokusunu aldı,elleriyle yakalamaya çalışıyor,ya çok tatlı değil mi gerçekten :))


Amacına ulaştı :) Caviz parçacığını yanaklarının içine depoladı çoktan :)




Biraz mahrem bi foto mu olmuş ne :P Starlık böyle bişey işte Hamizciğim her daim tetikte olmak gerek.Boş bulunup dağıtırsan, fotonu böyle internette dolaşırken bulursun işte.Şeytan kulağına kurşun :D Ayy evlerden ırakk !!

Ya bu akşam seni tekrar göreceğimi düşününce içim içime sığmıyor aslında ! Bi ara ev halkını atlatıp seninle başbaşa kalmalıyım :))Beni çok özledin çünkü sen de malum :)


Hamsterlar hakkında bilgi almak isterseniz buraya tıklayınız dostlar.Bu arada çoluğunuz çocuğunuz ev arkadaşınız eşiniz v.s. hamster beslemek istediğini söylerse "Ne o fare mi ?" demeyiniz please...Bakın Hamiz hatırına en azından biraz daha bi nezaket gözünüzü seveyim :))


Öpüldünüz hepiniz,sevgiler !

14 Haziran 2011 Salı

Yapamadı mı Tazekahve ?

Nette dolaşırken bu tarif gözüme takıldığında hemen sayfayı kapatmak yerine okumak istedim.Bi kaç dakka sonra kendime şöyle dedim : "Bilge işte yine uğraşmayacağın bi iş için dakikalarını harcamaktasın şu an.Bi söylesene ne zaman fincanda kek yapacaksın ki ?" Sonra diğer ses, "bıdı bıdıyı bırak ta not al not" dedi biraz asabice ... :)

Geçenlerde çaya çağırdığım arkime "gelirken çayın yanına bişeyler al da gel ! " demeyi unutunca ben.... :)) bu akılsızlığımı bişeyler yapmaya kalkışarak gidermek durumunda kaldım :/
Aaa ne ayıp hem misafir çağırıp hem de ikramı misafire getirtiyorsun demek Tazekahve !
Ya biliyoruz ayıp ama ben anlatırken arkim atıştırmayı seviyor.Sinemada patlamış mısır olayı gibi düşünün...Hem sorun bakalım,sinema bileti ücreti almışmıyım hiç ? Asla yapmam,etik olmaz :)
Kekin pişip pişmediği konusunda polemikler,tartışmalar,sürtüşmeler derken pişti pişti deyip alıverdim ocaktan.Arkim ısrarla daha pişmesi gerekiyordu dedi durdu...O gün asla kabul etmedim de sanırım haklıydı hatun ya :))

Bilenler bilir bu kekin gerçek tarifi aslında kakaolu...neden kakao kullanıldığını çok iyi anladım pişince: mesele şudur ki kek fırında pişmediği için üstü kızaramıyor ne kadar pişse de.Hatta bu yüzden pişip pişmediği konusunda polemik yaşıyorsunuz arkadaşınızla.Ama sağlam kankaysanız küsüşmüyorsunuz neyse ki :) Konuyu dağıtmazsak , kakao rengi kamufle ettiği için mutlaka kullanılmalı bu tarfite...bu da siz değerli sanal çıtırlarıma dipçik notumdur,kıymetlidir,itinayla saklayınız :P


Vedee ahanda tarifin kendisi : (Fincan Kek)


1 yumurta

1 çay bardağı süt

1,5 çay bardağı şeker

2 çay bardağı un

2 yemek kaşığı kakao

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu


Malzemeler karıştırılıp 6 tane (yağlanmış)nescafe fincanına paylaştırılır.Büyükçe bi tencereye yerleştirilen fincanların ardından tencereye fincanların yarısına gelmeden su konur.Pişme esnasında tencerenin kapağına temiz bi havlu koyarsanız fincanların içine buhar suyunun damlamasına engel olursunuz.Tenceredeki su kaynadıktan sonra 20 dk. daha pişirip ocaktan alın.Yanınızda bi arki varsa pişip pişmediği konusunda hararetli bi tartışma olursa arkinizi Allaha havale edip 10 dk. daha ocakta bekletiverin,gönlü olsun garibin :P


Kek tarifini okurken konuşan içimdeki ilk ses sana diyorum şimdi ! Ne oldu ? Yapamadı mı Tazekahve ? :))


Afiyetler olsun,sevgiyle tüketilsin dostlarım...

10 Haziran 2011 Cuma

Kötü ve pis hayırcılardan değilizz :))

"Bilgecim sen de bugünlerde yerinde duramıyorsun maşallah :) "

Gezenti mi demek istiyorlar bana aslında ? Gezenti derler bizim oralarda, bugün orda yarın burda gezip keyfi sefa sürenlere...Mesela Rahmi Koç ... İş hayatı sonunda bi gezenti olmuştur :p Hahaa ! Sonumuz benzesin inş. dostlarım :))

Konumuza dönersek, bende normal dışı bi durum var ki her sunulan teklife uyup takılıyorum şu günlerde.Öncesindeki mırın kırınlarım da azaldı iyice.Direk "evet geliyorum" oluyor her davete cevabım.İcabet olayını abarttım ben farkındayım da ; suçlu ben değilim bunu da bilin isterim :) Kim mi bu işin suçlusu ? Tabiki Jım Carrey :P Size de köpürte köpürte anlattığım o filmi izlediğimden beri hiç bir teklifi geri çeviremiyorum.Cevabım evet oluyor daima :))

-Bilge hadi gel bi sabah kahvesi içelim...hem de laflarız biraz :)

-Bilge yarın Nazilli kermesimizin açılışı var saat iki de.... de hazır bekle tamam mı ?

-Bilge akşam hadi Kahve Molasına gidelim bi açılır geliriz be ! He ?

-Bilge bak bi tanıdığımızın akrabası vefat etmiş taziyeye gideceğiz.Bugün öğleden sonra evden alırız seni tamam mı canım ?

-Bilge ! Ya ne zamandır gelmedin sen bana ? Havalara mı girdin ? Akşam bekliyorum bak yemekten sonra bizdesin bebek !

Hatta ve hatta burdaki aşklarımdan biri daha önce de sık sık söylediği gibi :

-Bilge ablacım bu akşam bize gel, anneme kek yaptırıcam senin için :))

Hepsine hepsine evet diyorum :D Kimisine anında icabet ediyorum kimisine de randevu defterimden tarih veriyorum :P
Dediğim gibi ,Bay Evet filminden kalan felsefeyle bu çılgınlığı yapıyorum: Kötü ve pis hayırcı değilizzz çünkü bizz !! :))))Filmin repliklerinden biri bu :)
Bu da dünkü aldığım piknik davetinden bi kesit :) Son günlerdeki en güzel evetlerimden birini icra etmiş oldum dün öğleden sonra :)



Asırlık çam ağaçları altında bol oksijenli güzel bi gün geçirdim.Salıncak için tedariksiz gelen kankilerime biraz çemkirdim. Ama bol sohpet ve eğlenceyle telafi ettim :))




Dönerken "yineleyelim mi ?" diye sorduklarında ne dedim ? Doğru tahmin :))




Öpüyorum herkesi ! Vee sağol Jım Carrey !

8 Haziran 2011 Çarşamba

Kermes manzaraları ...

Ne güzel bi kermesti...
Yığınla nefretin,kinin,husumetin bi yerlerde ısrarla biriktiği dünyamızda diğer bi yerde-ne güzel ki bana yakın bi yerinde- sevgi ve fedakarlıkla verilen emeğin,uğraşın koşuşturmasını izlemek ne güzeldi bugün.Allah tüm emek sahiplerinin azimle yaptıkları hizmeti kabul etsin.Güzel ablalarımın hepsini öptüm tek tek neyse ki :) İçimde kalmadı yani :))
Tabiki en çok ilgilendiğim gıda tezgahıydı :))

Hepsi birbirinden güzel ve özenli işlerle ablalar kalpleri fethetmişlerdi.Hayran bakışlardan anladım :)

Kermes kültürünü çok seviyorum.Bi kere herkesin yüzü gülüyor kermeslerde.Herkes te aynı tevazu ve sıcaklık...

"Kendinden başka kimseye güvenme !" öngörüsüyle, "öğretilmiş çaresizlik" aşılanan gençlerimizin bu uğraşlar içinde yoğurularak ,emek harcayarak yetişmesi kadar kurtarıcı ne olabilir gelecek neslimiz adına ? Kendinden başka herkese güvenip, emeğini gönlünü açan bu yüreklerin çoğalmasını diliyorum tüm kalbimle...


Gır gır şamata yapıp sulandırmayacağım bu postu yüksek müsadenizle :)Çünkü hakkım yok buna.Saygı ve sevgilerimi kendilerine de ilettim , burda da yineliyorum :)Tüm ablalarımın gayretleri hedeflerine ulaşsın diliyorum.


Bol kermesli günler,sevgiler dostlar !

7 Haziran 2011 Salı

Koza Kelebeği Bilmez



Bloğumun sol tarafındaki "okuyorum" kısmına yapışıp kalmış bir resim olarak zannedilebilir bu kitap kapağı; ama aslında haftalar önce bitirdiğim , kendisinden sonra bi kaç kitaba da göz attığım halde bloğumda bahsetme gereksinimi duymadığım için hala bu kitabı okuyor zannettiren resimdir :)Bunun yanındaa bu kadar uzun, uzun olduğu kadar da gereksiz giriş cümlesine sebebiyet veren bi kitap kapağı olmuştur bu resim ;)


Daha önce Robın Sharma nın meşhur olan şu kitabını okuduğumda sahip olduğum izlenimleri aktarmıştım siz sevgili sanal çıtırlarıma.Bu kitap ta benzeri hislerle doldurdu taşırdı içimi.Aslında kitabın anlattıklarından ziyade ılık ılık içime akan cümleleri sempatiklik yaptı .İçim sıkılsa ve ne zaman gerilsem açıp okuma isteği belirdi o günlerde içimde.Sanki beyaz sakallı tatlı bi dede bilgece laflarla beni teselliye uğraşıyormuş gibi kafamı okşadı durdu mülayim satılar :))Evet enterasan ama bunlardı yani hissettiklerim :)


Verdiğim arayla yine bloğumun tozlanmaya meylettiği şu günlerde irkilerekten kendime geldim ve bu güzel kişisel gelişim kitabını huzurlarınıza sunup dikkatlerinizi çekeyim dedim.


Bi anlamda sizlere klasik "heeyy burdayımm yaşıyorum paylaşımlarım sürecek merak etmeyin ! "deyişimi kitap arkasına kamufle ettim :)


Sıcaklar basmış , kanlar durulmuş ,uykular gün ortası olmadık yerlerde ziyaretimize gelir olmuş olabilir.Bu uykular seçim arabalarının yüksek desibelli itici propaganda müzikleriyle bölünüyor da olabilir.Sinirlerimiz gerilip 13 Haziran sabahına ışınlanmayı da dileyebiliriz hatta :))


Lakin hayat biz istersek tüm canlılığıyla akıp gidebilir oysa ki ;) En yakın arkimize bi mesaj yada güzel bi film izlemekle değişebilir bütün monotonluk değil mi...


Yada benim şu an yaptığım gibi elimde çayım, kulaklarımda bu güzel şarkı , sizlere yazmak ta ne güzel bi renk hayatım için :)


Dünya döner bir gün daha,aşk durdukça !


Not : Robın ! Sen gibi yazmaya başladım sanırsam :P


Sevgiler dostlar !

2 Haziran 2011 Perşembe

Bilmiyordum...



Regaib kelimesinin "istenen arzulanan şeyler" anlamına geldiğini bilmiyordum...


Bu geceye bu ismi meleklerin koyduğunu bilmiyordum.


Recep ayının ilk cuma gecesi kutlandığını biliyordum :)


Saadeti Ebediyede; "Regaip gecesini ihya edene kabir azabı yoktur.Dualar kabul olunur.Yalnız 7 kişinin duası kabul olunmaz :Faizci,müslümanları aşağı gören,ana babasına eziyet eden,Müslüman olan dinin emirlerine uyan kocasının sözünü dinlemeyen kadın,çalgıcı,livata ve zina eden,beş vakit namazı kılmayan (Bu günahlardan vazgeçmedikçe duası kabul olmaz)." yazdığını bilmiyordum...


Bugece en azından bir günlük kaza namazı kılmanın ,Kuran okumanın,"La ilahe illallah" "Subhanallah" v.b. ile zikir çekerek geçirmenin çok çok sevap olduğunu biliyordum.


Bilmediklerimi bildiklerim arasına katıp şimdi de en güzel şekilde bu geceyi yudumlamak istiyorum.Hep birlikte muhabbetle dostlarım :)


Sevgiler,mutlu kandiller !