30 Kasım 2014 Pazar

Mavi Marmara Risalesi

Bu kitapla birlikte tanıdım Bülent Akyürek'i ben... O çılgın biri gerçekten. Ama sevimli bir müslüman çılgın demek daha doğru olur belkide :) O' nu tanımış olmaktan mutluyum. 

Görselde, üzerinde arkadaşımın Mavi Marmara gemisini simgeleyen anahtarlığı bulunan bu kitabı geçtiğimiz haftalarda okuyup bitirdim. 
Bir müslüman reaksiyonu olarak İsrail'e tepki niyetine yola çıkan yardım gemisi Mavi Marmara'nın yola çıkış serüveniyle birlikte amacını, yaşananları ve sonucu kendi perspektifinden değerlendiren yazarın o günlere dair köşe yazılarının derlenmiş hali diyebiliriz bu kitap için. Özellikle ilk yazılarındaki heyecan ve hararete kapılmamak elde değil. Gemiye ayak basamamış ama yüreği gemide okyanusları aşmış bir yazar Bülent Akyürek. Kitapta geçen her "İsrail" ismini özellikle küçük puntolarla yazdırmış olması da yüreğinin zulme karşı haykırışını daha da sembolize etmiş sanki. Müslüman kardeşliğini özümsemek ya da daha da kötüsü hatırlamak isteyenler bu kitabı pas geçmesinler derim...

Orda bir savaş var içimde...

Kokla şair bu taşı Gazze'den getirdim.
Bu görmüş olduğun kurşun.
Filistin'in göğsünden çıktı.
Sen Oğuz Atay'da yüzerken;
İntihar yiyip, intihar kusarken,
Bir çocuk adam gibi öldü.

Hakan Albayrak (1990 Konya)


Ses verdim dostlar... 

Görüşmek üzere :)



18 Kasım 2014 Salı

Buried

Yaklaşık iki haftalık bir aradan sonra tekrar merhaba herkese... Epeydir sinema yapmadığımı fark ederek ani bir reaksiyonla en son izlediğim filmleri peşi sıra tanıtmak istedim bu akşam. 
Hey siz ordakiler ! Bu filmleri paylaşıyorum anlatıyorum bıdı bıdı dakikalarımı harcıyorum bakın, inşaallah tavsiyelerimi dikkate alıp bir duayenin potansiyelinden faydalanmayı başarıyorsunuzdur. 
Neyse, ukalalık istemez diyenlere şöyle bir imalı bakıp filmlere geçiyorum o halde :) 


2007/ABD yapımı... Stephen King yazmış o kadar diyeyim. Yani fazlasıyla acayip canlılar, kanlı sahneler, fantastik öğeler mevcut. Ha bir de dini sömürünün hicvedildiği mesaj içerikli kısımlar mevcut ki eğer izleyip görüş bildirmek isteyen olursa seve seve okumak isterim. Onun dışında film üzücü bir sürprizle bitiyor ama final müziğine bayıldım. O müziğe bile o son katlanılırdı yani o derece.
Kısaca The Mıst (Öldüren sis) böyle dostlar... 


2010/ABD, Fransa,İspanya ortak yapımı bir film Buried (Toprak altında). Irak'a yük götürme aşamasında teröristler tarafından kaçırılıp toprağın altındaki tabut ebatlarında bir yere kapatılan Amerikan vatandaşının neler yapabileceğini ele alan heyecanlı bir senaryo.Ve o sürpriz son bu film için de geçerli. Tavsiye ederim dostlar...



Ve tüm bu gerilim türlerin üzerine tatlı niyetine bir şeyler izlemek isteyen olursa.... Diye başlamak olası tabi bu filmi tanıtırken. Ama bana göre tam bir vakit kaybı. Eksenimin kaydığı bir akşam öylesine izleme kararı alıverdiğim bir filmdir kendisi. Ekseninizin kaydığı vakitler olur mu sizin de ? Hani "ne yapsam olmuyor bu dünyanın çivisi çıkmış yea." diye düşündüğünüz vakitler ? İşte o vakitlerde yapmayı alışkanlık haline getirmemiş olduğunuz şeyleri yapmak isteyebiliyorsunuz. Benim de öyle bir gecemdi işte.  Neyse film tanıtıyorduk. Eştın'la Kemırın Lasvegas'ta şans eseri evlenirler ve olaylar gelişir. Fotoda da Kemırın Eştın'a tuvalet kullanmayı öğretiyor.İşte burda da size "What Happens in Vegas" (Burada olan burada kalır) filmini tanıttım dostlar. 

Her şey gönlünüzce gidiyor mu peki şu günlerde ? 

Gitmeyecek. 

Ama bunu nasıl algıladığınız çok önemli. Bilin ki aslında her şey fazlasıyla yolunda... 

Görüşmek üzere blog alemi. 

Hayır bir dahaki yazı için bu kadar uzun ara vermeyi düşünmüyorum. Yani inşaallah :) 

1 Kasım 2014 Cumartesi

Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç !

Demirkıran'ı ilk kez Antalya'da bir otelin konferans salonunda tanımıştım. 

Yaklaşık 200 kişinin üzerinde insanın katılım gösterdiği bir bayi toplantısının motivasyoncu abisi olarak ayarlanmış, davet edilmişti kendisi. 

İşte biz de orda ıvır zıvır işlerle arka planda koşturup dururken, bu abimizin konuşma öncesinde kollarını bağlamış ve etrafa çemkirir vaziyetteki  memnuniyetsizliğini fark ettim bi ara. Kimdir diye sorduğumda arkadaşlarım tanıttı kendisini. Bir şeylerden şikayet eder gibi bir hali vardı ama şimdi konuyu tam hatırlayamıyorum. İçimden geçen şey şuydu sanki o an : "Adam daha kendini motive edememiş, bizi nasıl motive edecek acaba ?" 

Neyse saatler ilerledi... Konuşmaya başladı Demirkıran, salonun tansiyonunu istediği kıvama getirdiğinde hepimiz hipnotize olmuş gibi dinliyorduk.Gerek vücut dilini gerekse diksiyonunu o kadar etkin kullanmıştı ki "Sen iste sahip, biz yapalım " haline gelmiştik (patronlarımız dahil olmak üzere) hepimiz. Ön yargım nedeniyle kendime şöyle bi bakış attığım nadir zamanlardandır hani o an... 

Tabi sonrasında, kitaplarına kayıtsız kalamadım bu beyefendinin. Fırsat buldukça okumaya çalıştım. Orjinal bir kafa O'nunki. Hani sünnet çizgisine ters düşmeme gayreti de gözümden kaçmıyor aslına bakılırsa. 

Face sayfasında kadınlar üzerine bir kitap yazacağını duyunca, alıp okunur bu kitap dedim haliyle... 

"Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç"

Bu kitabı okurken ki hislerim aynen şu ritimdeydi :

-Hönk ! Abi bu ne ya ! Çok sert üslup be !

-Hmm.. haklı.. hemcinsler yapar bunu hep.

-O da ne ?  Bunu ben yapıyor muyum ?

-Sert ama sert. Bu kadar da söylenmez hatun kişilere ama.

-Ya şimdi bu adam bu kadar ağır konuşmasa kulak asar mı acaba benim millet ?

-Ha ha.. Burda resmen bizim "Kezban" ı  anlatmış bak.

İşte bunun gibi gidip gelmeler eşliğinde bitti gitti bu kitap. Ama son his neydi diye sorarsanız...Kitabı bitirip kitaplığımın okunanlar köşesine yerleştirirken ki son his yani...

Okumalı hemcinslerim bunu;  genç kızlar okumalı, yeni evli hatunlar okumalı, orta yaş bunalımındakiler şöyle bi göz atmalı... 
Can kulağı açılmalı da dinlenmeli, kabuk bağlamış içten içe kanayan yaralar o gizli kuytularda bulunmalı ortaya çıkarılmalı, pansumanları yapılmalı, yenilerinin açılmasına engel olunmalı. Her şey tıkırında sandığımız konulardaki arızlarımız bulunmalı onarımları yapılmalı...
Bir kitapla olur mu bunların hepsi ? Güzel bir başlangıç olabilir en azından...

Velhasıl benim kabileye tavsiyedir dostlar, hatta karşı cins abilerimize bile  ;) 

Herkeslere sevgiler, selametlikler...