28 Mart 2016 Pazartesi

Minimalist


Bambaşka bir şehirde bambaşka bir hayata başladı kahveci Bilge.
Hayatı etkili bir seleksiyona uğradı. 
Eskiler gitti, yeniler geldi oturdu.
Yeni hayatında tasavvufa minimalizmi kattı karıştırdı.
Daha az insan, daha az eşya, daha az söz... 
Az ama yürekten sevip paylaşan insanlar, az ama kullanışlı ve işlevsel eşyalar, az ama özlü haklı doğruca sözler...

Eskiler gitti dedim ama hayatımdan gitmeyen şeyler de var tabi halen... Asla gitmesini istemediklerim... Sen bırakmazsan gitmeyecek olan şeyler.


Ufak tefek el hobilerim. Ne vefalılar... Ne mutluluk vericiler elhamdülillah...

Kitaplarım... Güzel manzaralı balkonum... İkisi bir arada tadından yenmez değil mi. (Size acıyıp kulplu kahve bardağımı fotoya dahil etmedim.)
Semerkand... Tv kanalıyla, dergileriyle,kitaplarıyla, sohbetleriyle, sofileriyle ve kermesleriyle. Her şeyiyle her haliyle... İyi ki var. İyi ki varsın ...(k.s.)

Kermes demiştik. Bu İzmir'dekilerden bir köşe. Harika şeyler vardı ama en çok hoşuma giden mutfak köşesini fotoladım tabiki. 

Bu foto hayatımdan çıkanlardan ziyade  giren şeylerin en önemlisine dair bir belge niteliğinde. Damak tadı, mutfak kültürü,fırın yemekleri,zeytinyağlı garnitürler, sütlü tatlılar... Bunlar yeni uğraşlarım son günlerde. Bugüne kadar sadece doymak için yemek yiyen Bilge " Yemek için yaşıyom layynn !" nidasına mat oldu. Ellerini kaldırdı, teslim oldu ve gece gündüz bu konuda değişik şeyler araştırır oldu. Bir yandan da sevdi. 
Mutfak, bol vakit ve yeterli ekipman varsa harika bir eğlence alanına dönüşebiliyormuş aslında. Bunu da tecrübe ederek yenice öğrendi :)

Bilge, minimalist biridir artık. 
O, sadeliğe övgü halinde  ve böyle mutlu oluyor. Rabbin istediği gibi...
Herkes için aynını diliyor.

Selametle...