Geçtiğimiz yıl yazmışım en son.
Sözü uzatmadan hemencik yazıvereyim. Artık bu bloğu resimdeki bu güzel kutuya koyup silikon vadisinin o renkli boşluğuna hediye ediyorum. Hayatımın kahveyle hemhal dönemini, acısıyla tatlısıyla geçirilen onca maceralı günlerini ve de her şartta topluma karşı protest duruşunu da aynı kutuya koyuyorum. Güzeldi çoğu şey, güzeldi.
Laf aramızda bugünlerde toplumla aram daha bir sakin galiba. Anlaşamasak da geçinmesini öğrendik gibi kendisiyle. İzmir'de başka türlüsü mümkün değil. Herkesin pek kıymet verdiği o 'politik duruş'un kurallarını iyice bir ezber etmekle birlikte, bu tarz insanlardan mütevellit bir tabakayı da itinayla çevremden uzak tutmaya gayret ediyorum. Böyle olunca toplumla pek didişme alanımız da olmuyor. Zorlukları var ama imkansız değil. Zarif bir ömür için müzmin bir yalnızlığa da katlanılıyor. Katlanılmalı...
Velhasıl hayatımın Tazekahve'li devri bu şekilde kapanmış oldu. Yeni döneme yeni bir blogla devam edebilirim belki. Daha işlevsel bir arayüz olur sanırım. Bakalım...
Son müziğim de şu olsun o vakit.
Hoşçakal ahali...