Ali Haydar Haksal'ı ilk kez okudum. Ödüllü bir yazar olduğunu da bu vesileyle öğrendim. Ayrıca Yedi iklim edebiyat dergisinin de kurucularındanmış kendisi.
Bu kitabı, rüya temalı öykülerinden oluşmakta.Her öykünün içinde yer alan rüya sizi başka bir alemin kapılarına taşıyor her seferinde.Özellikle her öykünün sonunda Peygamber efendimiz(s.a.v) 'in rüya ile ilgili menkıbelerinden birer örnek vererek Asrı saadetle bağlantı kurması çok hoş olmuş. Okuduğumuz menkıbelerden Peygamber efendimiz(s.a.v.) 'in rüyalar konusundaki duruşu hakkında da fikir sahibi oluyoruz ayrıca.
Size giriş bölümünden çarpıcı bir alıntı aktarmak istiyorum :
"Derin bir sessizlik. Sessizliğin sesi,inleyen bir ruh. Kafatasının etleri çürüdükçe kafatasının kemikleri çürüyor adamın.Dişleri gevşiyor, dişlerinin araları açılıyor, göz çukurlarının boşluğu karanlık bir oyuk olarak ortaya çıkıyor, avurtlar kalmıyor, alın kemiği bembeyazlaşıyor, boyun kısmı bitiyor, kuru ve ak pak bir kemik yığını beliriyor, saçların kimi toprağa düşüyor, kimi kafatasının üzerine yapışıyor, toprağa ölü bir sessizlik karılıyor...
.......
Kurtçuklar yuvarlanıyor, sürünüyor, birbirinin üzerinden geçip gidiyorlar, kaynıyorlar...
.......
Her beden kendi kurtçuğunu mu üretiyor ? Her beden yeniden kendi ölümünü mü hazırlıyor ?
Bu kurtçuklar bir başkasına mı ulaşacaklar,bu derin kuytuluğu...nasıl, nereye ve kime gidecekler ?"
Bu, kitabın ilk öyküsünden girişteki bir alıntıydı...
Dostlar herkese hayırlı ramazanlar :)
Saçma sapan ramazan sorularının yer almadığı ve tüm kalp hastalıklarından arındığımız bir Ramazan olsun inşaallah...
Ayrıca kimse kimsenin inancına karışıp kalp kırmasın da...
Başka bir kitap incelemesinde görüşmek üzere ;)
Harika bende okuycam bu kitabı ;)
YanıtlaSilBuna sevindim :)
Sil