14 Mart 2015 Cumartesi

Üçü bir arada...

Satırlar  evrenine fırlatılmış, varlığını bu evrende kuş misali uçuran, uçtukça da özgürleşen herkese merhaba...

Off  girişe de bakınız...Fazla kalıp içerir zannımca :)
Gerçekten yaşlanıyor olmalıyım :P 

Bu yazımda üçü bir arada olarak sunacağım kitaplar birbiriyle son derece uyumlu içeriğe sahip olan, Semerkand yayınlarından kopma meyveler olurlar kendileri. Aslında aynı fikri savunan yayınları ardı ardına okumayı pek sevmem ben. Sürekli aynı şarkıları çalan ticari radyoları dinlemeyi sevmediğim gibi. Ama söz konusu "tasavvuf" olunca... O da çok bambaşka ve vazgeçilmez bir atmosfer olunca işler değişir :) İşte bu kitapları da ardı ardına okumamdaki hikmet budur esasen... 

Şimdi size bu kitapları neden okumanız gerektiği ile ilgili kısa kısa bilgilendirmeler yapıcam. 
Sessizlik lütfen... 

İçinde yaşadıkları döneme damgasını vurmuş, pervane misali insanları etrafında sevgi ve muhabbetle toplayan tasavvuf alimlerinden günümüze süzülüp gelen özlü sözler, tavsiyeler ve öğretiler...Hepsi bu kitapta değişik konu başlıkları altında toplanmış. Aynı zamanda Semerkand dergisinin de "Hal dili" sayfasından alıntılar olan bu kıymetli nasihatleri okuyup özümsemek isteyen herkes bu kitabı Hacegan yayınlarından edinebilir.

Biz La fontaine masallarıyla büyüdük az biraz. Ama şimdiki çocuklar daha şanslı. Kültür ve inançlarımızda yer alan bir çok değerimiz hikayeleştirilerek yeniden düzenlenip çocukların huzuruna sunuluyor bu günlerde.Bazılarını biz yetişkinler de keyifle okuyabiliriz aslında. "Çölde kanat sesleri" de bu şanslardan biri işte. Hz. Adem'den sevgili Peygamberimize(s.a.v) kadar uzanan tüm anıtlaşmış tarihsel sahnelerin öykü diliyle anlatıldığı bu kitabı alıp çevrenizdeki bir gence hediye etmelisiniz mutlaka... 

Harika bir kitaptı... Batının ortasında doğup yetişmiş aktivist Hristiyan bir kadının önce İslam'la sonra da tasavvufla tanışmasını konu eden çarpıcı bir hikaye... Şemsi Tebrizi'yi hatırlıyorsunuz, Mevlana'yı.., Dergahları ve zikir ehli evliyaları mizansen edip kafanızı huzurla dumanlıyorsunuz bu kitabı okurken. Özellikle kitabın sonuna doğru... İlginç bir hikayenin gölgesinde değişimlerin aslında güzel şeylere vesile olabileceğini tecrübe etmek isterseniz bu kitabı da edinin derim mutlaka... 

Evet kitaplar böyle... 
Bu blog, gürültü yapmadan istikrarlı bir şekilde zirveye ilerleyen bir dağcı gibi düşünülebilir. Paylaşımlara uzun aralar verse de ses vermeyi ihmal etmez bloğun sahibi. 
Neden o kadar tasavvuf okuyup da yinede illa  beylik laflar eder peki bu sahip ? (dağmış, zirveymiş felam?) 
Bilmem, kanında bir beylik kanı olabilir belkide :P :) 

Bir dahaki paylaşımda görüşelim canlar ;) 


4 yorum:

  1. Bu dağcıyı pek bi severim ben:))))
    ben de her zaman günlük yayın yapmıyorum hep PC nin başın da olursam işleri kim yapacak sonra:))))
    Kanın da sevi var o kesin bilmem artık beyliği filan ,öpüldün kocaman

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablacımm o dağcı da senin yorumlarınla hep bi daha güçlü daha mutlu sen de onu bilesin :)) Önümüzdeki zamanlarda bloğumla daha bir içli dışlı olup hatta diğer blogları da okuma fırsatım olur inşaallah diye dua ediyorum ya bakalım :) Öpücükler benden ablacık :)

      Sil
  2. kitaplari çok merak ettim. listeme ekleyeceğim...

    YanıtlaSil

Sen de yaz bişeyler...