15 Ağustos 2009 Cumartesi

Düşünceli Kadın !



Son postlarıma baktım da fazlaca atölyeye dönmüş mü ne sanki burası...Duygu,düşünce kısaca fikir yok ta hep el ürünü sergiler olmuşum...
Oysa bakıyorum blog arkadaşlarıma özgürce ne yazmak istiyolarsa yazıp çiziyorlar, büyük bi ihtimal müthiş bi rahatlıkla "kaydet" i tıklayıp hayatlarına geri dönüyorlar sonra da.Blog işinin terapi yönünü vurgulayan düşünce yerini buluyor, yazmak bi nevi kafaları boşaltıp "beni yalnız bırakmayan yorumlarınız için çok teşekkürler" geridönüşümleriyle blog sahibinin yeni paylaşımlarına yol açıyor...
Bu durum bazı kesimlerce "blog dünyası çöplüğe döndü herkes ne isterse onu yazıyor ekliyor."eleştrisine hedef olsa da ben buna katılmıyorum, adı üstünde günlük bu, herkesin içinden geldiğini yazması kadar doğal ne olabilir?Senin bir filtren yoksa şahsına münhasır kızmakta haklısın tabi,blog olayı tamamen vakit kaybı olur o zaman.Önüne geleni okursun çünkü.
Yeni bloglar eklemek, yeni yaşamların keşfine dalmak istediğimde profile bakıyorum çoğu zaman; ifadeleri neler? kendini nasıl anlatmış? bulanık anlatım,kaçamak bilgiler varsa yada bana hitap etmeyen şeylere rastladıysam basıp çıkıyorum kimse orda beni zorla tutmuyor,tutamıyor...Bunları neden anlattım neden yazdım,herkesin tek tip olmasını kuvvetle arzu eden nizam düşkünlerine hasta oluyorum bugünlerde belki ondandır...
Ha kendime gelirsek eğer, durum en az bu genellemede anlattığım kadar içler acısı...İçime ne zaman yerleşip oturduğunu bilemediğim bir kadın en az bi kütüphane görevlisi kadar sinir bozucu.Beni bana bırakmıyor yazarken; yok imla hatası yapma, yok şunu yazma çocuklar okuyabilir,yok x konuya dokundurma y kesimin tepkisini alabilir,biraz özeli yazıcak olsam hırçın tokatını ensemde şaplatıp "içini açma! içini açmaa! bıraksam itiraf.com a döndürürsen sen bu bloğu !"nidalarıyla hep tepemde bu sinir bozucu kadın.Geçenlerde bi ara onun baskısından kurtulup içimi dökecek oldum hala yeri geldikçe azarlıyor beni bununla ilgili.
İyi de ben bu buloğu neden açtım o zaman sadece yaptıklarımı sergilemek için mi?İnsan yönümü de arasıra masaya yatırsam,gidişattan olandan bitenden dem vursam, ahkam kessem kime ne zararı olur? Ne yazmışım zaten ilk sayfasına: en sessiz bir gecede en yakın arkadaşımla dertleşir gibi açıyorum bu bloğu demişim.Yani "bu paylaşım cici bici bir hanımın yazdıklarıdır vede yaptıklarıdır hatta ve hatta zaman zaman dertleşmesidir kimse dört dörtlük edebi satırlar beklemesin" de demek bu biraz.Peki nedir içimdeki bu hatunun "kaliteli yaz yazmayackasan da sadece el emeklerini sergile" kasıntısı? En yakın arkadaşına insan böyle özel bi gecede sadece yaptığı kurdelalı takıları mı gösterir?
Bu sinir bozucu muhterem, hayatım boyunca peşimi hiç bırakmadı zaten.Barışamıyorum bu yanımla,sıyırıp atamıyorum da.Yeni arkadaşlar edinmeme engel olan,yeni ortamlara girmeme hep soğuk bakan,mükemmeli telkin edip duran sevimsiz sesiyle bu kadın içimden hiç eksilmedi yıllardır.Şimdi de bloğumda başıma dert,ki bunları yazarken bile azarlamaya devam etmekte:"Ne gerek var şimdi bunları yazıyosun,herkese zayıf yönlerini gösteriyosun,ağlayıp durma kes şunu... bla bla bla..."Deminden beri hiç susmadı hiç...

Dinlemiyorum senniii heyy içerdekii! Dinlemiyorummm!! Bundan böyle Bilge'yi de elaleme anlatıcam ifşa edicem,kafamı bozma bire bin katar anlatırım !

Oh be rahatladım biraz sanki,kaydediyorum şimdi :)

Daha önce burda da yeni başlardaki tutukluğumdan bahsetmiştim.

Resim: Jules Bastien - "Düşünceli Kadın"

7 yorum:

  1. Bence de ara sıra böyle içini dökmelisin. Bak ne güzel bir yazı olmuş. Senin içindeki sesten bir tane de bende var. tanıdık olmasınlar sakın. Düşüncene sağlık.

    YanıtlaSil
  2. dshandmade,haklısın ben de çok rahatladım,senin sesle benimki tanıdıklarsa eğer yalnız değilim demektir bu ne güzel :)


    Asortik krep,güzel görüşün için sağol canımcım...

    YanıtlaSil
  3. ne kadar güzel yazmışsınız.oh iyide yapmışsınız.iç dökmek kadar güzel birşey yok hele bide yazmak.içimi dökmek isteyip anlatamıyorsam kağıda yazar atarım ama anlatırım kendı kendıme bu bile rahatlatır.bloğu ondan çok sevıyorum.sorgulayan yok,bu niye böyle şu niye şöyle diyen yok ve bir sürü kendin gibi dostun var çıkarları yok sadece dostun var.dshandmade haklı düşüncene sağlık...

    YanıtlaSil
  4. karabidikim,çok teşekkürler galiba en doğru anlatım en samimi olanı değilmi...Ziyaret ve yorum için çok sağol,sevgiler canım...

    YanıtlaSil
  5. Canımcım ben de sansür koymuyorum kendime artık. Gazeteye yazar gibi yazıyorum. Ama özelimi yazdığım bir günlük bloğum da var ayrıca.Böyle yazılara devam et lütfen. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Esincim,ben de mümkün olduğunca yazmaya çalışıcam,verdiğiniz destek de beni cesaretlendiriyor şu can sıkıcı kadını da susturuyor doğrusu :) Sevgiler canımcım...

    YanıtlaSil

Sen de yaz bişeyler...