7 Ağustos 2009 Cuma

Kolbil-2



O kadar az kullanmama rağmen ısrarla takı imal etmemi anlanlandıramıyorum ama yapmak çok hoşuma gidiyor.Sanki büyük bir okyanusun kıyısında dolanıyor gibiyim bu takı imalatında.Yani biraz daha fazla malzeme bulsam, meteryalim olsa denizler deryalar olacak ortalık.Şimdilik boncukları diziyorum birbiri ardına ama hissediyorum ki yakında işi stile döküp tarz şeyler yapıcam.Keşke yaşadığım minik kasaba uygun bi pazar imkanı sunabilseydi de artan talep körükleseydi hayalgücümü.Bu noktadan bakınca ne kadar armut piş ağzıma düşcüyüz diye hayıflanmamak ta mümkün değil aslında.Neden hep sağlamcıyız ki böyle değil mi...Urfa daki bir telkari sanatçısının minik mütevazi dükkanının her noktasını ince işlemeli gümüşle donatırken satış kaygısı olmaksızın zevkle tükettiği sabırdan alacak çok dersimiz var ne dersiniz...

Minik kelebeğiyle bütünleştirdiğim bu takı da bir diğer bir kolbil örneği ama ben onu kolumda kullandım daha çok.O yüzden mini kelebek deformasyona uğradı böle biraz :)

Ve herkese tabiki sevgiler yine. Hem de Mevlana'nın kinden :)

6 yorum:

  1. Eline sağlık kuzum yerim seni Mevlana'dan sevgilerini ben, tema için de orasını sen dert etme canım ben back up almadan yapmam, sana izah da ediyorum zaten bitince, sıra çok dolmadan gir sıraya istersen.

    YanıtlaSil
  2. Tamam direktörcüm giriyorum ben de o zaman :)Back up mıdır nedir al ondan da yap o zaman şekercim...

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel.
    Sevgiler.
    İyi hafta sonları.

    YanıtlaSil
  4. Taze Nane teşekkürler,sana da iyi hafta sonları canım...

    YanıtlaSil
  5. minik kelebeğe bayıldım..

    YanıtlaSil
  6. Melankoli,Sağol canımcım ben de seviyorum onu...

    YanıtlaSil

Sen de yaz bişeyler...