30 Mayıs 2012 Çarşamba

Tufanlarımız ve Recep ayı

Merhaba sevgili dostlar !
Bomba gibi günleri ardarda yaşamaktayım ve hayat çok güzel dedirten şeyler oluyor etrafımda :)
Yarın yine uzun süren bir kermes havasına giriyoruz ve tüm hazırlıklarımız çok hoş ilerliyor elhamdülillah. Size yine geçtiğimiz hafta gazeteye yazdığım köşe yazımı pas edicem ama sakın bu Tazekahve kolaya kaçıyor diye düşünmeyin :) Amacım sadece içinde bulunduğumuz şu güzel günlerin değerini gazete okurları yanısıra sizlerle de paylaşmak :) Bu arada "yanısıra" kelimesi birleşik mi yazılıyordu diye de düşünmüyor değilim :P Ama kontrol edecek vaktim yok ! :) Yazıyı pas edip kaçıyorum canlar ! :))Ve de alıntı kısımlar yazı stilini katletmiş ama siz onu görmezden gelin olur mu ? :)

Herkese sevap bonusu fazla fazla günler olsun be dostlar ! :))

Recep ayı ve tufanlarımız

Biliyor muydunuz Nuh (a.s.) ve kavminin Recep ayında gemiye binip tufandan kurtulduğunu ?

Ben yeni öğrendim.Bu bilgi, kafamın içinde aniden parlayan bir ironiyi de beraberinde getirdi.Geçtiğimiz hafta içine girdiğimiz Recep ayı,neden bizim de nefis okyanuslarımızın tufanından kurtuluşumuza vesile olmasın ?Bu tufan değil mi gaflet adalarına savurup duran bizi ? Bu tufan değil mi tam her şey düzeldi dediğimizde türlü dünyalık hilelerle dimağlarımızı alt üst eden ? Bu tufan değil mi seyrimizi sessiz sakin sürdürmemize engel olup istikametimizi bozan ? O halde biz de bu Recep ayında rahmet gemilerine binip tufandan emin kılalım kendimizi…

Geçtiğimiz hafta değindiğimiz üç aylar konusunda özel günlerin başlıyor oluşuna dair müjdeyi vermiştik. İşte Recep ayı,birbirinden güzel fırsatlarıyla açılışı yapıyor bizlere. Geçtiğimiz günlerde Regaip kandilini yaşadık bile. Sırada Mirac Kandili var. Peygamber efendimiz (s.a.v.) ‘in birbirinden güzel hediyelerle bizi ihya ettiği gece. Bu ayın içinde rozet gibi parlamakta.Kıymetini hatırlatmayı nasip ederse Mevla o geceye dair de bir şeyler yazarız inşallah.

Bunun dışında çok daha değişik rahmet vesilelerine uygun zemin sunar bu mübarek ay. Bakın büyük tasavvuf ehli Zünnün Mısrî bu ayla ilgili ne demiş :
“Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.”

O halde bu ay ekimi sağlam ve bolca yapmaya meyletmeliyiz.Recep ayının diğer aylara oranla öne çıkan ibadetinin oruç olduğunu görüyoruz.Mümkün mertebe bu ayda daha fazla oruç tutulmaya çalışılır. Receb ayında, ayın ortasında veya belli günlerinde, yahut üçer gün ara vermek suretiyle oruç tutulması tavsiye edilmiştir. Ancak ara vermeden oruç tutmak yalnızca Ramazan’a özgüdür.Belki de bizler için en ideali, ay boyunca pazartesi ve Perşembeyi oruçlu geçirmeye çalışmaktır ki , hem sünnete uymuş oluruz hem de Recep ayı oruçlarının katsayısını arttırmakla bire yüz verilen hasenelerimizin kazancını da arttırmış olacağız.Yeri gelmişken pazartesi ve Perşembe oruçları ile ilgili sevgili Hz. Ayşe’den yansıyan şu hadisten bahsetmeliyiz.

Hz. Aişe ( r.a ) validemiz:

Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri
oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte,
“Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de
amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.buyururdu. (Tirmizî)

Ayrıca Recep ayı girdiğinde okunması gerek dua da şudur :

Okunuşu: "Allahumme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan"
Açıklaması:
"Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır". Amin!..
Üç ayların ilki olan recep ayı girdiğinde bu duayı Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sıkça yaparlar ve ümmetinin de yapmasını isterdi.

Recep ayı denince bahsetmemiz gereken çok güzel bir şey daha var. Recep ayı namazı.Tam 30 rekat ama aynı anda kılmıyorsunuz. Bakın o da şöyle :

1 ile 10'u arasında,10'u ile 20'si arasında ve 20 ile 30'u arasında 10'ar rek'at olmak üzere toplam 30 rek'at. Bu namazlar, akşamdan sonra da, yatsıdan sonra da kılınabilir. Fakat, cuma ve pazartesi gecelerinde ve bilhassa teheccüd vaktinde kılınması efdaldir. Bu namaz, mü’min ile münâfığı ayırır. Bu 30 rekat namazı kılanlar, hidâyete ererler. Münâfıklar bu namazı kılamazlar. Bu namazı kılanın kalbi ölmez. Bu 30 rekat namaz Rasûlullah Efendimiz(s.a.v.)’in berberi, Selmân-ı Pâk (r.a.) tarafından rivâyet edilmiştir.

Kılınış şekli: Hacet namazına şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbî, beni, teşrifleriyle dünyâyı nûra gark ettiğin Efendimiz hürmetine, sevgili ayın Recebi şerîf hürmetine, feyz-i ilâhine, afv-ı ilâhine, rızâ-i ilâhine nâil eyle. Âbid, zâhid kulların arasına kaydeyle. Dünya ve âhiret sıkıntılarından halâs eyle. Rızâ-i şerîfin için, Allâhü Ekber.
Her rek’atte 1 Fâtiha, 3 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 3 İhlâs-ı şerif okuyup, 2 rek’atte bir selâm verilir. Böylece 10 rek’at tamamlanır.

İlk on gün içinde kılınan namazdan sonra, 11 defa “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît. Ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr. Ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okunup dua edilir.

İkinci on gün içinde, yani Receb’in 11’i ile 20’si arasında kılınan 10 rek’atten sonra, 11 defa “İlâhen vâhıden ehaden sameden ferden vitren hayyen kayyûmen dâimen ebedâ” okunup dua edilir.

Üçüncü on gün içinde, yani Receb’in 21’i ile 30’u arasında kılınan 10 rek’atten sonra da 11 kere “Allâhümme lâ mânia limâ a’tayte, velâ mu’tiye limâ mena’te, velâ raadde limâ kadayte, velâ mübeddile limâ hakemte, velâ yenfeu ze’l-ceddi minke’l-ceddü. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb. Sübhâne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-kerîmi’l-vehhâb. Yâ vehhâbü yâ vehhâbü yâ vehhâb” okuyup dua edilir.

O halde bu güzel fırsatın da ilk on gününe düşen namaz edasını yapmaya çalışalım şu günlerde inşallah.

Recep ayı ile ilgili anlatılası güzellikler saymakla bitmez denecek kadar fazla. Yine anca tadımlık bahsedebiliyoruz burada.

Dağarcığımıza düşen her bilginin tesadüf olmadığını o günkü gidişatımıza dair tevafuk bir tezahür olduğunu hatırlarsak bugün öğrendiklerimizi icraata dökmemiz gerektiğini de idrak ederiz.Girişte de değindiğimiz gibi tufan dedik, kurtuluş dedik, rahmet ve recep ayı dedik.Mevla hakkını vererek yaşamayı ve bu ayı da tıpkı diğerleri gibi kıymetlendirip değerlendirmeyi nasip etsin inşallah.

Hayırlı haftalar olsun dostlar…


10 yorum:

  1. ağzına sağlık gerçekten harika olmuş. özellikle: "Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır" sözü gerçekten muhteşem. en güzel şekilde faydalanmak ümidiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler , en güzel şekilde faydalanma konusunda gayretler arttırılmalı :)

      Sil
  2. Allah razı olsun, bunları okumak inşallah faydalı olmuştur.
    Bu Recep diğerlerinden farklı geçer diye dua ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizlerden de Allah razı olsun ki ses veriyorsunuz :) Duana katılıyorum canım :)

      Sil
  3. Çok sevdim bu yazıyı,kalbimşz ah kalbimiz ihlasla ve duayla dolsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok teşekkür ederim :) İhlasla yapılan dua da geri çevrilmez zaten inşaallah :)

      Sil
  4. anlamlı bir yazı teşekkürler.

    (ayy o gemide çok güzelmiş orda mı olsaydık ne:) gerçi hepimiz de bir gemide ilerliyoruz aslında. sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablacım çok sağol :) Ah o gemide biz de olsaydık ! Uzak diyarlara yol alsaydık ! :))

      Sil
  5. şu bomba gibi geçen günleri de merak etmiyor değiliz ;)

    YanıtlaSil
  6. Bilindik şeyler canımcım :))

    YanıtlaSil

Sen de yaz bişeyler...