28 Mart 2015 Cumartesi

Oscar'ın 2015 pastası

 Son zamanlarda bloğumda yaptığım sinema paylaşımlarımın kıran girmişcesine seyrekleşmesine gösterebileceğim tek bahane:  bu konuda aşırı bir seçiciliğin gelip üzerime yapışmış olmasıdır.  Çünkü "vakit" gitgide daha da kıymetli bir şey haline geldi günümüzde malum. Eskiden oturup sinemalar.com dan rastgele seçerek film izlediğim zamanları gülerek anımsıyorum şimdilerde. Şimdi öyle mi ya ? Yaklaşık 1 buçuk 2 saatimi vereceğim filmin mutlaka beni tam manasıyla cezbeden bir hikayesi ya da ilgimi çeken bir aktör listesi olmalı. Bitiş yazısı akmaya başladığında ruhumda zangır zangır sallanan bir şeylerin olmayacağını hissettiğim yapımlara da pek şans vermiyorum açıkçası. 

Neyse Hıncal Uluç gibi kasmaya son verip filmlere geçmek gerekirse eğer, son günlerdeki izlediklerim 2015 Oscar pastasından birer dilim almış olan aşağıdaki yapımlardı... 

 "Stıll Alıce" Klasik bir biyografi filmiydi ama Jullıanne bu filmle en başarılı kadın oyuncu ödülünü kaptı Oscar'da. Alzheimer hastalığına yakalanan ünlü bir dilbilimci profesörün gerçek yaşam öyküsünden esinlenerek çekilen bu filmi hafta sonu kafa dinlemek istediğiniz bir vakitte izleyebilirsiniz. Ve böylece hayat, kariyer, ilişkiler ve aile gibi kavramları yeniden sorgulama imkanı bulabilirsiniz.
 "The Grand Budapest Hotel" 2015 Oscar'larında en iyi kostüm tasarım ödülünü alan bu filmi ben beğenmedim arkadaşlar çok net. Hikaye ve senaryo işe yaramaz ama filmin sanat yönetmenliğini beğendim diyebilirim. Oscar'ın jüri üyeleriyle hem fikiriz bu konuda :) Ha bi de filmin ödül alan şarkısını da telefonuma indirdim ve sık sık dinlemekteyim. Bu yayının sonunda o şarkıya da yer verilecektir bilginize :)  Tabi tüm bunlar yine de 2 saatinizi heba etmenize değmez, izlemeyin bu filmi.
"The theory of everythıng" Ünlü ateyiz fizikçi Hawkins amcanın gerçek yaşam öyküsünün işlendiği filmde;  genç yaşta beyni dışında tüm uzuvlarının işlevini yitirmesiyle karşı karşıya kalan bir fizikçinin her şeye rağmen çalışmalarına devam etmesi ve bu süreçteki özel hayatı anlatılıyor. Bu filmi izlerken Hawkins'in karısını yakından tanıyıp  böyle mübarek bi hatun olabildiği için kendisine hayır dualar ederken buluyorsunuz kendinizi.

Neyse işte her şey böyle :)

 Herkeslerle bir sonraki yayında görüşüp buluşmak üzere :)

Ve bu da söz verdiğim film müzüüğü işte ;)  


 

2 yorum:

  1. izlenimlerin kıymetli benim için:)
    stil alice Türkçe dublaj bulamadım alt yazı okumak hoşuma gitmiyor hem de örgümü de örmem lazım ben öyle tek bir işle yetinemem ki:))))))
    Müzik kalk kafkas yapmaya çalış diyor Yağmurlar yüzünden doku ezilmesi derdi olan diz otur hanım ne işin var diyor ikilem de kaldım:)))
    Öptüm bu güzelliği :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Datlımm ablam, Still Alıce mutlaka bi ara bi şekilde izlensin lütfen... Yağmurlar geçip bahar yüzünü gösterince Budapeşte şeysinin müzüü de açılıp evde dans edilsin çılgınlar gibi veee çok sevildiğin de bilinsin Bilge hatun tarafından :) Öpücükler benden ablam ;))

      Sil

Sen de yaz bişeyler...