20 Ocak 2015 Salı

Beş Şehir

Eskilerde insanların gezip dolaştığı yerleri güzel bir dille anlatması, şimdilerdeki gibi janjanlı tv programlarıyla değil kitaplarla, seyahatnamelerle ve hatıratlarla olurmuş. Görsellik de mutlaka önemli tabi ama ben zengin bir dille yapılan tasvirlerin de beyin nöronlarını beslediğine inanıyorum fazlasıyla... 

İşte "Beş Şehir" bunlardan biri. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kaleme aldığı bu eserde Ankara, Bursa, Erzurum, Konya ve İstanbul'un geçmişine uzanmak isterseniz hoş bir gezintiye çıkmış olursunuz...
Türk edebiyatının duayenlerinden biri anlatsın size, siz de dinleyin bence... 
Tavsiyemdir herkese :) 


Ve bir alıntı :

"Erzurum'a üçüncü gidişim İkinci Cihan Harbi 'nin son yıllarında idi. Yataklı vagonda yolculuk şüphesiz çok rahat bir şey. Fakat insanı garip bir surette etraftan ayırıyor, adeta eski manasında yolculuğu öldürüyor. Bir mermi gibi sağla solla temas etmek fırsatını bulmadan gideceğiniz yere sadece yanınızda götürdüğünüz şeylerle varıyorsunuz.Falan istasyondan üzülerek veya sevinerek biniyorsunuz, bir başkasında esneyerek iniyorsunuz. İkisinin arasına, kitaplarınızın, her günkü endişelerinizin içinden, ancak şöyle bir göz atılabilen bir iki manzara girebiliyor.
Asıl yolculuğu galiba üçüncü mevki vagonlarda aramak lazım. Gerçek hayatı halk arasında aramak lazım geldiği gibi... Çünkü orada insanlarla en geniş manasında temas var."


Sevgiler herkese...

11 Ocak 2015 Pazar

Frapan Bilezik

Bloğumun "sende yap şunu" köşesi ne zamandır durgun bir haldeydi. Nihayet bi kıpırtılar gösterdim ve biraz da bu köşe için tasarladığım geri dönüşüm bileziğimi paylaşmaya karar verdim. 

Üzeri demir zımbalı bir kıyafet aksesuarı ne zamandır atıl vaziyette dikiş kumaşları arasında bekliyordu. Gel bakalım dedim ona bi gün :) 

Orta kalınlıkta bir teli bileğim ölçüsünde çember hale getirip ucunu birleştirdikten sonra biraz elyaf sarıp bağladım. Ve söz konusu zımbalı kumaşı sarıp içe gelecek kısımdan iğneleyerek dikmeye başladım... 
İşte bileziğim :) 
Tarzı biraz frapan oldu bana gelmez ama bu tarzı benimsemiş olan sevgili bir arkadaşıma hediye ettim ve çok mutlu olduğunu görmek en az bileziği yaparkenki kadar mutluluk verdi  :) Sizler başka kumaşlarla da deneyebilirsiniz tabi... 

Böyle şeyler yaptığımda ardından hep şamatalı bir şekilde kendimi över ne kadar becerikli olduğumdan filan bahsederdim de artık yapmıyorum öyle şeyler farkındaysanız. Sanırım olgunlaşıyorum. Ve sanırım olgunlaştığımı söylerken de bir parça kendimi övdüm şimdi değil mi :P 

Neyse daha fazla batmadan gideyim ben, sevgiler öpücükler hatunlarım :)

6 Ocak 2015 Salı

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e nasıl geçildi ?

Her satırını merakla tükettiğim bu kitabı herkese tavsiye ediyorum. 
En sonda söyleceğim şeyi ilk başta söyleyip de rahat etmek istedim.
Cemal Fedayi isminde bir akademsiyenin kaleme aldığı kitap tarihsel arşiv ve hatıratların derlenmesiyle ortaya konulmuş.



Yakın tarihimizi hep bildik ağızlardan bildik söylemlerle ezberleyerek büyüdük ya hani ? Bu kitapla her şeyi yeni baştan öğrenip yeni baştan düşünme ve muhakeme etme fırsatına sahip oluyorsunuz. Belli kıskaçlar altına girmeden hayal etmeye çalıştığımız bazı kritik ülke kararlarımızın da olası farklı sonuçları hakkında da beyin fırtınası yapma imkanı buluyorsunuz böylece. Özellikle ülke rejiminin değiştiği 1920-1924 yılları arasına büyüteç tutan kitapta bazı stratejik gerçeklerin nasıl ustalıkla arka plana atıldığını da müşahede etmiş oluyorsunuz. Benzeri çalışmaların artmasını temenni ediyoruz... 

Uzun uzun içerik detaylarına girmek istemiyorum şimdi ama sadece şu sorunun hatırına kitaba ilginizi çekmek istiyorum : 

Ya her şey bize öğretildiği gibi değilse ? 

Selamlar dostlar...