Ve bayaa bayaa uzun zaman olmuş sanki bakıyorum da şu son güncelleme tarihine :)
Bu arada Denizli'ye Dilek'e mi ziyarete gidilmedi , sonra vakıf olarak İstanbul gezisine mi çıkılmadı neler olmadı neler :)
Dönüp dolaşıp kahvemizin başına geldik ama en nihayetinde...
Bu gece ne yapsam ne yapsam diye bakınırken dur sen bloğunu ihmal ettin nicedir ona bir el at bakalım dedi içimdeki Bilge. Hangi Bilgeydi çok dikkat etmedim artık, içerdekilerden biri işte :)
Mail kutusundaki tüm kahve paylaşımlarımın tükendiğini de fark edince kendi kahvemi paylaşayım dedim bende :)
Öyle ya Bilge'nin kahvesi içilmedi henüz Tazekahve'de :) Bakın nasıl içmiş kahvesini hatun ?
Denizli'de Dilek hatunun evindeyiz. Ben gittim diye özenle sakladığı kahve takımını çıkarıyor piyasaya. Konuşmalar şöyle :-Güzelce çektin mi Bilgecim.
-Gayet güzel oldu canım.
-Kapakları alsa mıydık bilemedim.
-Yok Dilekçim bence on numara.
-Çikolata yerine lokum mu koysaydık ?
-Hayır balım çikucuyuz bizz..
-İyi peki madem :)
26.10.2013/ Bilge & Dilek/Denizli
E sıkıntılı süreç şu foto mevzusu tabi :) Hele bugünlerde her bi hemcinsim için telaşe meselesi oldu çıktı :) Ben de dahil ben de dahil.. :))
Benim bu postta pek konuşasım yok nedense , kendime şarkımı hediye edip yatmayı planlıyorum.
Bu eseri facede paylaşıp , Zülfü baba bırak bu işleri ve tasavvufa gir demiştim , yineliyorum...Degahta görmek istiyorum ben seni Zülfü Livaneli duy sesimi !
Blogcanlar see you ! :)