22 Ekim 2013 Salı

Dilek'in Kahvesi :)

Sene 2006 filan sanırım...

Doktor lokal anestezi yapılacağını haber veriyor...
-Lokal anestezi ? 
-Evet yani bölgesel uyuşturma , seni temin ederim çok basit bir operasyon Bilge.
-Peki... diyorum çaresiz.

Yapayalnız bir şehirde ,  bir hastane ortamında ufak da olsa  bıçak altına yatacağım. Psikolojimi , ruh halimi ötemi beremi düzenleyip eşyaları hazırlıyorum. O arıyor sonra , "ben yanındayım , hastanede yanında kalacağım" diyor. Ben "ama evin çocukların..." diyecek oluyorum. "İtiraz istemem " diye kestirip atıyor.
Gerçekten çok basit ve sorunsuz bir operasyon oluyor , O hep yanımda ve gülümsemeye çalışır halde. Bi gerginlği mi var sanki ? Evet , sanki diken üzerinde ama yine de her işime koşmaya çalışır ve de  moral aşılar halde. Yaşamımın şu anına kadar etrafımda böyle meleklerden hep olmuştur bir iki... :)
Neyse hastaneden taburcu olurken  spor ayakkabılarımızı giyerken bana anlatıyor , "Bilge , ben ufak oğlanın küçüklüğünde rahatsızlığı yüzünden biraz  hastanede yaşamak zorunda kaldım da , o sebep nefret ederim aslında biliyo musun hastane ortamından" O an anlıyorum hastanede kaldığımız süre boyunca neden gergin olduğunu.Çok zor günler geçirmiş hastanede hem de aylarca ama yine de ona rağmen beni yalnız bırakmak istememiş yanımda kalmayı göze almış.  Daha bi sıcak gülümsüyorum kendisine , yeni ve değerli bir şeyler bulmuş gibi , hiç kaybetmemek ister gibi... :)

Dilek'le kan bağım yok , akrabam kardeşim değil , belki de bu denli sevgisini kazanacak bir menfaatim bile dokunmadı kendisine.Ama O bilmez böyle şeyleri , takmaz ki. Kalbi çok başka çünkü. Kalbi başkalardan O... 
Aynı şehirlerde bile değiliz şu an, ama biliyoruz ki biz hiç ayrılamayız Allah'ın izniyle  :) 

O'nu tanıdınız ya, hadi kahvesiyle de tanışın şimdi ;)

Sevgili eşimin evlilik yıldönümümüzde bana hediye aldığı kitaplara göz atarken O'nunla baş başa içmiştik kahvelerimizi. Şu günlerde bana huzur veren en güzel şeyler arasında kitaplar ve kahve var.Seninle içtiğim kahvenin de tadına doyamadığımı biliyorsun değil mi bu arada Bilge ? Senin aracılığınla tüm kahveseverlere selam olsun... 
Dilek/Denizli/20.10.2013

Biliyorum Dilek'çim ve benim için de aynısı geçerli :) Peki ama geçen gün  akşam müzik zevkinden bahsederken aslında ağzından laf almaya çalıştığımı ve hediye şarkını o an tespit ediverdiğimi sen biliyo muydun he biliyo muyduunn ? :)) Mabel seviyorum Bilge dediğinde aklıma bu şarkı geldi canımın içi , tebessümle dinle bakam ;))



"Halk ararsan çık saraydan ,
Ağlıyorsan dön yolundan
Aşka dair konuşursam
Gerisini sen tamamla..."

Mabel'i  pek dinlemiyorum ama bu dörtlüğü hep tutmuşumdur doğrusu :)

Bir kahve şeysi de burda biter efemm , herkeslere sevgiler olsun :)

Not: Ve Dilek  bi kaç güne yanındayım  fincanları   hazırla ! :)

19 Ekim 2013 Cumartesi

Buse'nin Kahvesi :)

Günler günleri kovalarken ve sanki hayatımızda hiç bir değişiklik yok sanırken ... aslında her gün  bir milyar değişim gösteren atom hücresiyle birlikte yarışır halde zaman denen tünelin içinde ilerlerken...

Bayramı da atlattık mı ? Atlattık :)

Felsefik konuşmaları kısa keseceksin azizim , müşteri kaçsın istemeyiz en nihayetinde...

Sevgili Buse Ece İzmir'den kahvesini göndermiş bize. Evet bloğumuzu yakından takip ettiğini belirten sevgili Buse hakkındaki bilgilerimiz bu kadar olduğu için yine hakkında tahminler yürütmek durumundayız :

O biiir banka veznedarı olabilir , bir overlokçu ? , bir müzik gurubunun çiçeği burnunda solisti ? 

Her kim olursa olsun  biz O'nu kahveci olması vesilesiyle kabul ettik bağrımıza bastık ;)

Buse Ece'nin kahvesi , bakınız şekil- A ;)

"Blogunuz çok güzel, yakından takip ediyorum.
Ben ve arkadaşım Şirin Şahin, kahve keyfimizi bir fotoğrafla paylaşalım istedik.Sevgiler :)"  Buse Ece/ İzmir/13.10.2013
                                                                                                                             

Çook teşekkürler ediyoruz Buse'ye ve İzmir'e çok selamlar olsun.

Buse'cim müzik zevkini bilmiyorum ama Rihanna'yı seversin diye umuyorum. Ben O'nunla adından önce bu şarkısıyla tanışmıştım ve milattan önceki devirlerde arabamda son ses çok dinlemişliğim vardır bu şarkıyı. Klibi sevmedim , Rihanna işte, fazlasıyla teşhir... Okuyucular klibi izlemeden dinlesinler aman evlerden ırak bu hatun.

Vefasız diye sesleniyor Rihanna ! :)




E o zaman bi başka kahve şeysinde görüşelim deyip kaçalım he dostlar ? :)

Not : Benim hatırım için şu kliplerinde  biraz daha giyin giyinn  Rihanna, plzz canım be ! ;)

12 Ekim 2013 Cumartesi

Bayram mübarektir , siz de öyle olun !



Ve ve bayram gelir hoş gelir :)

Face duvarımda yaptığım bayram kutlamasını copy-paste usulünce buraya aktarıyorum blogcanlar ! :)


Bayramlar kültürel özelliklerimizi dış dünyaya sergileyen başlıca vitrinlerimizden.Ayrıca kendi aramızda da sevgi/saygı perçinlemesi bakımından potansiyel tutkal işlevleri var.Kesinlikle kutlanmasına itinayla devam edilmesi gereken geleneğimiz bayramlaşma şeysi...
Ne varki her şeye rağmen bize bayramlaşmaya gelirken içinde sanayi tipi yağ kullanılan 2. kalite çikolata getirmenizi hoşgörüyle karşılamamız mümkün değil. Çirkinleşiriz. Olası tatlı ikramını iptal eder direk acı kahve servisiyle sizi evinize post ederiz.Bayram için gelecekseniz kalitenin diğer adı Ülker çiku tercihimizdir.
Bu bayram tüm müslüman kardeşlerimizin ferahına vesile olsun ve ülkemizin bahtı da tahtıda on numarayı vursun diyerekten sosyal duyarlılığımın altını çizittiriyorum son olarak.Tıpkı bir güzellik kraliçesinin duası gibi : peace in world canlarım.
Ve evet yazılarıma reklam alıyorum artık çünkü hayat çok paaalı.
Herkeslere iyi bayramlar şimdiden.



Bayramda çokça gülmeyi ve tüm negatifleri ışık hızıyla uzay boşluğuna fırlatmayı ihmal etmeyin plzz  ;) 

Sevgiler ve iyi bayramlar herkese :)

9 Ekim 2013 Çarşamba

İpek'in kahvesi :)


Çığğ gibi büyüyen kahve şeysi çılgınlığı okyanusları aştı sayın okuyucular ! O kadar çeşitli  dünya ülkesinden fotoğraflar yağıyor ki tahminn bile edemezsiniz ! 
Okyanuslar ötesindeki Norveç'ten , iç siyaseti berbat olmasına karşın piramitler ülkesi Mısır'dan , özgürlükler coğrafyası diye anılan Amerika'dan ve Fas'tan , Bahreyn'den , İtalya 'dan !! Vuuu yok mu arttırann !!

Şaka yine şaka ... Uyuyo bu millet ...

Ama Çanakkale'deki bi hatun uyanık çıkıp tüm bu ülkelere fark attı bakınız ;))

O'nun adı İpek .. O bir mühendis , ama Nasa'da değil sanırım.Bir önceki postta kahvesini tanıttığımız Kelebekçiğin arkadaşı olur , ve artık bizim de dostumuzdur kendisi... :) Viyana 'ya gönderdiği mektuba kahve de ilave edecek kadar çılgın olduğunu biliyor muydunuz ? Bilin onu ... Bi de bana çılgın dersiniz demi siz ?
İnsanlar kahvenin kitabını yazacak hale gelmiş ve bu dünyanın çivisi çıkmış ben deyivereyim size ...

Neden derseniz , bakın İpek'i dinleyelim , anlarsınız şimdi ;))


Merhaba :) 
Ben Çanakkale'den İpek ..
Efendim ben çevresinde kahve delisi olarak tanınan; en büyük zevklerinden biri kahve içmek ve arkadaşlarına; ailesine kahve pişirmek olan;kahve sevmeyen kişilere bile İpek bir kahve yap da içelim dedirten; bulunduğu şehirdeki kahveleri beğenmeyip memleketinden özel kahve getiren biriyim. ( Doğma büyüme Bursa'lıyım;fakat önce lisans ,sonra da yüksek lisans eğitimi için derken yaklaşık 6 yıldır ;Çanakkale'de ikamet etmekteyim.Bursalı takipçileriniz varsa Bursa Cumhuriyet Caddesi'ndeki Şenöz Kuruyemiş'in kahvesinin kalitesini  bilirler ve illa Şenöz Kahvesi olsun tutturmalarımı iyi anlarlar  ) 
Size gönderdiğim fotoğraflara gelirsek eğer :
1 nolu fotoğraf en son geçen hafta bir öğleden sonra iş yerimde çekildi. 
2 nolu fotoğraf 2012 deki doğum günümden; sevgili dostum Kevserle doğum günümü kutlarken çekmiştik. 
3 nolu fotoğraf da 2012 yılından,yine bir iş yeri ;yine bir öğleden sonrası keyfi ..arkadaşımın bürosunda çekmiştik..
4 nolu fotoğraf ise çok soğuk ve yağmurlu bir kış akşamı;yine Kevserle gittiğimiz Çanakkale'deki otantik bir kahve dükkanından ..
Taze elden taze pişmiş kahve ikram edenleriniz bol olsun :) 
Sağlıcakla kalın ... İpek/05.Ekim.2013/Çanakkale 

Sevgili İpek , kesinlikle inandık iman ettik ki sen bi kahve seversin ve de bizdensin . Kulübümüz olsa yöneticiliğini  şahsına veriverirdik tövbeler olsun o kadar yaniii :))

Çok teşekkürler ediyoruz sana ve bak  çook sevdiğim bir Sezen şarkısıyla uğurluyoruz seni , herkes kıymetini bilmez bu şarkının ah ahh... 
Sene 1945.



"Sene bin dokuz yüz kırk beş,onlar da hep insandılar...
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar.
Senin gibi , benim gibi..."

Tüm inadımız ve sağduyumuzla güzele inanalım dostlar, güzele inanmak güzelle meşgul olmaktır  aynı zamanda ve güzellikleri getirir beraberinde.


Sevgiler tüm aleme... 


7 Ekim 2013 Pazartesi

Cesu'nun kahvesi :)

Bazı insanlar, hayatı koca bir okyanus farzedip içine dalar ve çıkarken de kıpır kıpır harika balıklar tutarlar ; bazıları serin sularda kulaç atmakla yetinir geri çıkarken beraberinde getirdiği tek şey tenine bulaşan tuzlu suyundan başka şey değildir... 

Risale üslubuyla devam etmek gerekirse ... Gerekir mi ? Bilemedim , ama devam edicem...

Giriş paragrafındaki şu temsili hikayeciğe bakıp ibret almak istersen dinle okuyucu:

Okyanus,belirtildiği üzere hayatın ta kendisidir. O kıpır kıpır balıklar ise  insanın hayatın içinde keşfettiği helal dairedeki zevkleri uğraşlarıdır. 
Tene bulaşan " tuzlu su" da sadece öylesine yaşanmış bitirilip tüketilmiş sıradan günlerdir...

Sanırım Bediüzzaman (k.s.) beni tanısa çok severdi  tövbeler olsun ! :))

Aslında özet olarak demek istediğim şudur ki, benim sevgili Kelebekçim hayatın içindeki  detayların fotoğraflarını çekerek mutlu olmasını bilen çok tatlı bir hatun ve benim çook öncelerden beridir en sevdiğim blogcanlarımdandır. O fotoğraf çekerek mutlu oluyor biz de çektiklerine bakarak. Her şey de böyle yerli yerinde :) Ve hep böyle devam etmesini diliyoruz cümleten ;))

Ve bakın Viyana'dan ses veren hatun kahvesine dair neler anlatmış bize ? 

"Kahvemi bir cumartesi sabahi kahvalti sonrasi yudumlarken fotografini cekip etkinlige katilmak istedim. Bana "cay mi kahve mi?" deseler kesinlikle cay diyenlerdenim ama kahveyi nadiren iciyor olmam onu daha özel kiliyor sanki...Bu fotograftaki kahve blog araciligiyla tanidigim bir arkadastan, taa Canakkale'den geldi, nasil icilmesin ki :) Fincanlar yine blog araciligiyla katildigim bir hediyelesme etkinliginden, Almanya'dan geldi. Yanina da mutfak camimin kenarinda hergün yeni cicek vererek yüzümü gülümseten cicegimden eklemek istedim, bana verdigi gibi size de mutluluk versin diye :) Viyana'dan sevgi esliginde selamlar..."
 Cesu/05.Ekim.2013/Viyana 

Benim gurbet kuşu güzel Kelebeğim çok teşekkür ediyorum ve  sana keyif vereceğini düşündüğüm bir şarkıyı hediye etmek istiyorum. Dünden beri sürekli dinliyorum , bana fazlasıyla  veriyor çünkü. Ve de güzel bir  haftaya başlamak için de müthiş enerjisi var gibi ;))

 60 lardan çıkıp gelen oğlanlar söylesinnn ! Ob la di , ob la da ! 
E felsefik bi laf  en nihayetinde ! :)))





Kahve şeysi Viyana ' ya kadar kapak attı Güney Doğu Anadolu heyyy ! Senn hala uyu uyuu ! Ve diğer 6 bölge ! :)))

Mikemmelinn fevkinde haftalar olsun hepinize  dostlar !  sımsıkı sarıldı Bilge ! ;)) 

4 Ekim 2013 Cuma

Neşe'nin Kahvesi :)

Sevgili Neşe Hanım ,bloğumuzu gördüğü ilk günden beri takipçimiz olduğunu yazmış bize :)

Sanıyorum O; hanım hanımcık bir ev hanımı , yada bir öğretmen de olabilir , yada Nasa da çalışan bir mühendis ? Yadaaa Hawaii adalarında çalışan bir can kurtaran ? 

Şaka şaka... 

Bize nerden yazdığını kim olduğunu  belirtmemiş ama eşiyle tatlı diyalogları sempatimizi cezbedirverdi  ...

Çok teşekkür ediyoruz Neşe Hanım'a , mutlu yuvanızda muhabbetiniz daim olsun inşaallah diye de ekliyoruz :)

Ben bir kahvesever olarak bu etkinliğe katılmak istedim..Bu fincanları eşime 10 yıl önce sevgililer gününde almıştım.Ve o günden bu güne birlikte iken sadece bu fincanlarla kahvemizi içeriz..Kahvemizin yanında çikolata ya da lokum bulunur.Yoksa da -eşim bana sen varsın ya yeter- der sağolsun.. Sevgiler selamlar.. 
Neşe/02.10.2013

Bu şarkı size ve eşinize gelsin Neşe hanımcım , vefa akar sözlerinden hani...





Kahve şeysi ,böylesi de şirin katılımlarla devam ediyor sevgili dostlar...

Kahveler içilsin , geçmiş yada geleceğin değil "yaşanan an"ların kıymeti bilinsin ...

Muhabbetle...

2 Ekim 2013 Çarşamba

Zeynep ?

Pşştt Zeynepp ! 

Sen bunları bana yazmış olabilir misin ? 

Benden fazla sohbeti seni mest eden varmı ki şu dünyada ? Varsa da helall diyorum ben kendisine ;)

Ama yine de bunları bana yazdın olarak farzediyorum ben kesinlikle :) 

Çünkü "mutluluk" işte böyle gelen bişey :))



Kahve benim hiç bir zaman hoşuma gitmedi, hoşuma giden senin sohbetindi.
Sen kahve içmeye beni çağırdığın zaman, ben Kahvene değil seninle sohbete gelirdim.
"Ben kahvemi içtim" deyip beni kabul etmediğin zaman üzülürdüm..
Hayır, kahveni içemediğime değil seninle sohbet edemediğime üzülürdüm.
Çünkü sen kahveyi manâ etmeden sohbet etmezdin benimle..
Bana gel diye seni kahveye çağırdığım da;
"bugün eski bir tanıdık geldi onunla içtim kahvemi" dediğin zaman bütün güneşim söner o günüm karanlık geçerdi.
Bir kerede demedin ya kalpsiz duygusuz insan; "Kahvemi içtim hiç zahmet etme ben seni görüp hatırını sormaya geldim." diye..
"Kahveni içtin mi? Yapayım mı?" dediğin zaman ise, içime tarifsiz heyecan ve sevinç dolardı ve eğer o gün kahve içmiş olsam bile "hayır, kahvemi içmedim" derdim sana.
Kahvelerimizi içmeye başladığımızda, Kahve seni mest ederdi beni ise senin sohbetin.
Kahvemi öyle yavaş yudumlardım ki, sırf seni daha fazla dinleyebilmek için.
Sende derdin ki; "Ne kadar yavaş içiyorsun"
Ah! Gerçek sebebini bilseydin eğer, sevinir miydin? Yoksa düşünür müydün acaba?
Gerçeği söylemezdim elbette, onun yerine;
"Ben her şeyi  yavaş-yavaş içerim..." diye yalan söylerdim.
Çünkü sen sadece kahvenin hatırı için oturur konuşurdun benimle, Kahve bitti mi konuşmayı keser kalkar işine dönerdin.
Kahve yalnız içilmiyor bir arkadaş lazım derdin.
Senin için fark etmezdi ben veya başkası bir arkadaş olsun da..
Benim için ise fark ederdi ben kimseye Kahve içmeye gitmezdim, senden başka.
Sen Kahve tiryakisi idin beni önemsemezdin, Ben ise, senin tiryakindim...
Kahve canlandırır enerji verir, mutlu edermiş..
Bense her kahve içmeye geldiğimde yorgun bitkin dönerdim.
Gözlerin beni kendine bağlamıştı ama bir fincan kahve kadar...daha fazla ulaşamazdım sana.
Ve hep bir korkum olurdu; bir gün kahve içecek başka bir Arkadaş bulacaksın diye.
Çünkü sen beni 'Kahve Arkadaşın' olarak çağırırdın, ben ise sana Aşkla gelirdim...

Zeynep/ Bursa-28.09.2013

Bak bak şimdi , sana gönderdiğim şarkıya bak ;)



İyi ki tanıdım seni canım arkadaşım benim ;)