27 Eylül 2010 Pazartesi

Mila bebek ne der ?


Bu tatlı bebek Mila nın annesi tam bi uçuk...Ve bu hafta başı Tazekahvenin bloğu için uygun gördüğü iyi bi malzeme aynı zamanda :)
Mila bebek sürekli annesi tarafından değişik kılıklara sokulup fotolanıyor ve anneciğin bloğunda teşhir ediliyor...Birbirinden ilginç tasvirler içinde uyku böcüklerine yoldaş olmuş Mila bebek.Bu annenin bloğunu burdan inceleyebilirsiniz sevgili dostlar.Bu annelik tuhaf şey ve tuhaf hallerde nüksedebiliyor kadın ruhuna ...Kimi anne uçan kuşun kanadından kıskanır evladını göstermek istemez,kimisi de kanat takıp melek kılığına sokar internete koyar...Tuhaf :)
Resimlere bakarken ben en çok şunu merak ettim :
Mila bebek büyüyünce acaba ne düşünecek anneciğin bu hevesi hakkında ?
Mesela birine bu çalışmaları anlatırken ;

Anneciğim sanat eğilimli bi kadınmış...Biliyormusun bebekliğimde binbir farklı kılık kıyafetle değişik anlatımlar içinde benim resimlerimi çekmiş.Bir blog bile açmış bunun için ya :) mı ?

yoksa ;

Annem ...Biraz tuhaf kadınmış,soytarı yapmış beni bebekliğimde internete koyup bütün dünyaya ifşa etmiş beaa...İnsan evladını tavşan kılığında fotolar mı sabi çocukken.Çok kızıyorum da söyleyemiyorum işte annedir ne de olsa ... mı ?

Mila bebek ne derse desin biz pek sevdik bu fotoları ve anneciği de takdir ettik.Kıskanmamış cömertçe paylaşmış melek bebeğinin uykulu hallerini...41 kere maşallah Mila bebeğe diyelim de nazarımız değmesin :)

İyi haftalar olsun kahveciler ,sevgiler hepiciğinize :)

25 Eylül 2010 Cumartesi

Aynı gönülde 1 den fazla aşk ?


İtinayla birbirinden ayrı dozajlarda ilgi ve sevgi ayarladığım sevgililer bunlar ...
Kiminin yanaklarımı sıkmasına izin verip öptürerek aşık ettim kendime ( en soldaki Efekan )
Kiminin de şaşırtan sorularımla dikkatini çekmeye başardım tüm içine kapanıklığına rağmen (en sağdaki Orhan )
Kimisinin de bitmez tükenmez okul anılarını dinlemeye tahammül gösterip vazgeçilmezi oldum (ortadaki Umut)
Bi şekilde kalpler fethedildi,şimdilerde yarış halindeler bir numara olmak için :))
Bilge abla ! yeni oyun cd mi vereyim mi ,yüklersin pc ne, oynarsın ...hmm...ne hayır mı ..tamam peki :(
Bilge ablacımm ! Seni çok özledimm akşam bize gelsene anneme kek yaptırırım senin için , ama söz ver çok kalacaksın :))
bla bla bla... Aşklarım ve ben ,ne diyebilirim ki , çapkın Tazekahve :))

24 Eylül 2010 Cuma

Mevlana'nın Kızı


Evet bilmeyenler öğrensin Mevlana'nın bir kızı varmış gerçekten...Adı: Kimya.Manevi kızı demek daha doğru olur aslında.Ve gerçek bi yaşam sürmüş Kimya ; Mevlana öğretilerine paralel olarak ,görünürde sıkıntılı arka planda ise sıkıntılar içinde kemale eren bir yaşam hem de...Kitabı yüzeysel değerlendirmelerle okuyanların habire Kimya için üzülmesi hayıflanması çok olası...Ancak derinlemesine nüfuz eden bi bakış açısıyla okuyanlar Kimya ya özenmekten,O na gıpta etmekten kendini alıkoyamıyor mutlaka ...
Şu aralar hayat ritmimi Kimya nın ki ile özdeşleştirdim kitabı okurken...Yudum yudum içtim adeta.Sıkıntılar birşeyleri tamamlıyor ,hikayeyi anlamlandırıyor farketmeden.Bu kitapla farketmiş olmak keyiflendirdi açıkçası beni...
Dikkatimi çeken diğer şey ise; yabancı yazarların bize ait olan değerleri bizden fazla araştırması, incelemesi...Mevlana, dünyaya ait bi alim kabul ediliyor gerçi evet ama yine de dünyanın öbür ucundan yazarların Onun hakkında romanlar yazması biyografiler ele alması beni çok etkiliyor...
Mevlana nın Kızı'nı tavsiye ediyorum dostlar...Kapakta yazdığı gibi ; sevgiye uzanan mistik bir yol...
Cidden bu yolculuğu dileyenlere iyi yolculuklar şimdiden :)

17 Eylül 2010 Cuma

Şanslı hırka ...

Bayrama bi kaç gün kala dükkanın işleri evin işleri ve bayramlık işler yığılıyken tipik Tazekahve davranışı : Sessiz bi köşe oluşturup bi kaç ıvır zıvırı aldım elime...Yapılacaklar kafada dizilirken gözler önümde duran objelere takılı...Günlük işlerin planı kurulurken zihnimde, elim de başladı bişeyler yapmaya...





Böylece düğmesiz bi hırkamın işi görülmüş oldu ...Şanslı hırka iştee , boşluğumdan istifade etti resmen :))

Sevgiler şekerler ballar !

13 Eylül 2010 Pazartesi

İlüzyon...





Zaman,sınırsız hızıyla tozu dumana katarken hayatımızı bir ilüzyon gösterisine çeviriyor adeta.Bakıyoruz ki bugünkü "var" lar, yarının "yok"ları oluyor.Hepimiz birer tavşanını bi ücra karanlıkta yitirip giderken,olmadık anlarda da birer demet karanfil konuveriyor avuçlarımıza.Tüm bu olanlar saniyelik zaman dilimlerinde, baş döndürücü bi gösteri müziği eşliğinde, usta sihirbazın pratik ellerinden dökülüyor gibi.Şaşkın hallerimizden ziyade ne sergiliyebiliyoruz ki bu gidişata? Hani öyle ki herşeyin hızla dönüşü ; cüzi iradeye bile inanasım gelmiyor bazen.Olup biten için yorum yapmaya gücüm yetmiyor benim çoğu zaman.Sizi bilmem...Bir oyunun arkasındaki mahareti çözmeye uğraşırken heyhatt ! yeni başlayan diğeri esir almış çoktan dikkatimi.Çözmek,yorumlamak ne mümkün ... Çoğu oyunu kaçırıyorum...Ateş nasıl çiçek açıyor,beyaz mendiller güvercine nasıl dönüyor,iplerdeki düğümler nereye kayboldu peki?Sonsuz hızı ve sonsuz sırlarıyla işliyor zaman,çözme gayretini bırakalı çok oldu ben.Sizi bilmem...Başım dönüyor sonsuz bi hızla,diyorum ya çözemiyorum...

Bu hız da planlı tabi herşey gibi,son yıllarda artan ivmeli bu hız...Herşey planın parçası muhakkak...Belki yüzümüzü daha çok döndürmek için teslimiyete,olgunlukla ipleri sihirbazın ellerine bırakmak için belki de...Bu aksiyonlu seyir içinde ancak sakin bir hal oyunları çözümleme yetkinliği kazandıracak bize belki de...Başımızın dönmesine engel olup dinginliğe kavuşursa ruhlarımız, oyunlar perde arkalarını ifşa edecek belki de...

Bizi rotasına hapseden zamanın hızına inat bir sakinlik diliyorum kendim dahil tüm yolcular için.Oyunlara kuşbakışı görüş açısı ve usta sihirbazı takdir Bilgeliği diliyorum hepimiz adına ...
Bir serap görmüş gibi gelip geçmemesi için bu alemdeki varlığımızın , gerçekliğin tüm katmanlarına vakıf olma yavaşlığı diliyorum çevremizde akan bu sonsuz hıza inat...

Tüm dostların geçmiş bayramını yürekten kutlarım...
Ayrıca anayasamızda yapılacak yeni düzenlemeler için açılan yolda tüm yetkililere başarılar dilerim.Halkımızın kendi verdiği bu karardan memnun kalmasına vesile olacak refah ve huzur ortamının devamı daim olsun inş.
Rüyamda spor akademisine okuma kararı alışıma kadar etkili olan milli basketbol takımımızın başarısı için de tebriklerim yağmur misali olsun :)

Ve unutmayın dostlar;

Sonsuz hız içinde,inadına dinginlik ... Sevgiler herkese ...

6 Eylül 2010 Pazartesi

Halhalım...

Tazekahve 'nin, gümüşçüden beğenip aldığı halhalını ;

eve geldikten sonra bir kaç yardımcı malzeme kullanarak ,
bambaşka bir forma sokması :)


müşkülpesentlik midir ?
yoksa ukalalık mı ?
Siz söyleyin dostlar :)

4 Eylül 2010 Cumartesi

Aşk....


Sadece bi kaç alıntı ile tanıtabilirim bu kitabı size...Tarifine cümlelerim yetersiz ,cümelerim haddini bilmez kaçar zannımca ...

14.kural :

Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol.Bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın."Düzenim bozulur,hayatımın altı üstüne gelir."diye endişe etme.Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden iyi olmayacağını?

38.Kural:

Yaşadığım hayatı değiştirmeye,kendimi dönüştürmeye hazırmıyım ?"diye sormak için hiç bir zaman geç değil.Kaç yaşında olursak olalım,başımızdan ne geçmiş olursa olsun,tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile bir öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık.Her an her nefeste yenilenmeli.Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.

Kimya'nın ölümü :
Sonsuzluğa akıp giderken kime,nasıl sitem edebilirim? Allah müşfik,merhametli,rahman ve rahim.Her ayrıntının arkasında bir düzen var.Mükemmel bir aşk nizamı ! Şems'in odasını ipekler ,tüller kuşanarak ziyaret edişimden on altı gün sonra ben Mevlana ' nın evlatlığı Kimya,çağıl çağıl bir hiçlik ırmağına daldım.Orada gönlümden geçtiği gibi yüzdüm,yüzdüm aktım. Ve o zaman anladım ki Kuran'ın dördüncü okuması böyle birşey olmalı:Sonsuzluk,sınırsızlık,kapsayıcılık ve açıklık...Hiç olmak suretiyle her şey olmak...Hafiflemek suretiyle derinleşmek... İşte böyle,yaşamdan ölüme geçişim akarsularla oldu.

40.kural:

Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi,yoksa dünyevi,semavi yada cismani mi diye sorma ! Ayrımlar ayrımları doğurur.AŞK'ın ise hiç bir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.Başlı başına bir dünyadır aşk.Ya tam ortasındasındır,merkezinde,yada dışındasındır,hasretinde.

Seni seviyorum Mevlana,Şemsi Tebrizi,Elif Şafak ve bu kitabı okurken kalbi benim gibi heyecanla çarpan okuyucu...